Yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde binlerce öğrenci yeniden servis araçlarına emanet edildi. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da korsan servis tehlikesi yeniden gün yüzüne çıktı. Yetki belgesiz, denetimsiz ve kayıtsız taşımacılık yapan bu araçlar hem öğrencileri hem de yıllardır alın teriyle çalışan servis esnafını tehdit ediyor. Taşımacılık sektörünün içinden gelen uyarılar, durumun düşündüğümüzden daha ciddi olduğunu gösteriyor.
Ucuza taşımacılık değil, güvenliğe yatırım
Korsan servisler çoğu zaman daha ucuz fiyatlar teklif ederek velilerin dikkatini çekiyor. Ancak bu "ekonomik" tercih, uzun vadede ciddi güvenlik açıkları doğurabiliyor. Rehber personel bulunmayan, araç muayenesi yapılmamış, sigortası eksik ve çoğu zaman şoförlük yeterliliği olmayan kişiler tarafından kullanılan bu araçlar, çocukların her gün maruz kaldığı büyük bir tehlikenin kapısını aralıyor.
Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz İstanbul'da 15 yıldır servis taşımacılığı yapan Ahmet F., şunları söyledi:
"Biz yıllardır bu işi belgeli, yasal ve düzgün şekilde yapıyoruz. Ancak korsan çalışanlar hiçbir kural tanımadan piyasada cirit atıyor. Araçları bakımsız, ne rehber personel var ne de sorumlu bir muhatap. Biz çocuğu koltuğa oturtmadan önce kemerini takarız, rehberle iletişim kurarız. Onlar ise çocuk taşıdığının farkında bile değil."
“Her sabah stresle çıkıyoruz”
Ahmet F.’nin sözleri, sektördeki genel rahatsızlığı da yansıtıyor. Korsan servislerin denetimden muaf olması, yasal çalışan esnafı hem ekonomik hem de psikolojik olarak zorluyor. “Her sabah aracımızı temizleyip çocuklara güler yüzle kapıyı açıyoruz ama bir yandan da korsanlar yüzünden işimizi kaybetme korkusu yaşıyoruz” diyen Ahmet F., korsan servislerin sadece bir esnaf meselesi değil, kamu güvenliği sorunu olduğunu belirtiyor.
Yasal servisçiler yalnız bırakılmak istemiyor
Yasal servis taşımacılığı yapmak, sadece direksiyon sallamakla bitmiyor. Her yıl alınan yetki belgeleri, yapılan denetimler, sigortalar, araç muayeneleri, rehber personel istihdamı ve plaka tahdidi gibi onlarca yükümlülük söz konusu. Bu kurallara uyan servisçiler, haksız rekabete maruz kalmaktan şikâyetçi.
Son dönemde korsan servis şikâyetlerinin arttığı ve ilgili kurumlara bu konuda resmi başvurularda bulunulduğunu öğrenildi. Yetkililerden beklenti ise denetimlerin artması, korsan servislerin trafikten men edilmesi ve caydırıcı cezaların uygulanması yönünde.
Velilere açık çağrı: Plakaya değil, güvene bakın
Servis taşımacılığı sektör temsilcileri, korsan servis sorununu çözmenin yalnızca denetimle değil, bilinçle mümkün olabileceğini savunuyor. Bu noktada velilere de büyük sorumluluk düştüğünü hatırlatıyorlar. Servis esnafı ise şu uyarılarda bulunuyor:
- “Servis seçerken tahditli plaka var mı, mutlaka kontrol edin.”
- “Araçta rehber personel bulunması zorunlu. Bu konuya hassasiyet gösterin.”
- “Firma ya da kişi, yetki belgesi sahibi mi? Sorup sorgulayın.”
- “Daha düşük ücret için çocukların canını tehlikeye atmayın.”
Korsan servisle mücadelede cezalar artıyor
İstanbul’da İl Emniyet Müdürlüğü, UKOME ve belediyelerle koordineli şekilde okul servislerinin yoğun olduğu bölgelerde denetimlerini artırdı. Özellikle tahdit dışı, özel plakalı veya ticari olmayan araçlarla öğrenci taşıyan kişi ya da firmalara ağır para cezaları kesiliyor. Araçlar trafikten men edilirken, korsan taşımacılık yapan kişilerin sicilleri de ilgili kurumlara bildiriliyor.
Yetkililer, bu denetimlerin sadece yılın ilk haftasıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, yıl boyunca süreklilik göstermesi gerektiğini vurguluyor.
“Çocuklarımızın güvenliği için herkes sorumluluk almalı”
Korsan servis sadece servisçinin değil öğrencinin, velinin ve toplumun tamamının ortak sorunu. Servis taşımacılığı sektörünün sürdürülebilirliği, haksız rekabetin önlenmesi ve çocukların güvenli şekilde okullarına ulaşabilmesi için atılacak adımlar, bu sorunun gelecekte ortadan kalkmasını sağlayabilir.
Ahmet F.’nin sözleriyle noktalayalım:
"Bu işi düzgün yapan binlerce insan var. Hepimiz evimize helal lokma götürmeye çalışıyoruz. Ama bu korsanlar yüzünden hem kazancımızdan oluyoruz hem de mesleğimizin itibarı zedeleniyor. Artık birilerinin bu gidişata 'dur' demesi gerekiyor."