İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Tekirdağ programı kapsamında Ergene ilçesine bağlı Karamehmet Köyü'nde çiftçilerle bir araya geldi. Çiftçilerin toprağa düşürdükleri terin karşılığını alamadığını kaydeden Dervişoğlu, "Planlama yapmazsanız karşı karşıya kalınacak sonuç budur. Büyük bir doğal afet beklemeye gerek yok. En büyük afet planlama yapmadan ülkeyi yönetebileceğini sanan yönetici ve siyasetçi tipidir. En büyük felaket budur. Bu ülkenin çiftçisini, işçisini, emeklisini mağdur eden yönetim anlayışı bu ülkenin başına felaket olarak çökmüş iktidardır. Bu iktidar gitmeden bu felaket bitmez" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Tekirdağ programı kapsamında Ergene ilçesine bağlı Karamehmet Köyü'nde çiftçilerle bir araya geldi. Vatandaşları mağdur eden her olumsuz adıma karşı çıkmanın İYİ Parti’nin ve kendisinin görevi olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Ben sizin adınıza muhatabı olduğunuz her haksızlığa karşı başkaldırma sözü veriyorum. Bunu demokratik kurullar içerisinde sizi temsil etmenin şahsıma yüklediği sorumlulukla yerine getirmeye gayret sarf ediyorum. Dolayısıyla kimse benden çiğ bir söylem beklemesin. Benim bütün laflarım bu büyük millet içindir” dedi.
“Türkiye büyük bir plansızlıkla yönetiliyor”
Dertlerinin millet olduğunu kaydeden Dervişoğlu, “Bu bölgenin de çok önemli sorunları var. Dünyanın en bereketli topraklarında yaşıyorsunuz ama nereye gitsem görüyorum ki; çiftçimiz toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamıyor. Türkiye büyük bir plansızlıkla yönetiliyor. Aslına bakarsanız yönetilemiyor. Eğer Türkiye doğru bir biçimde yönetiliyor olsaydı bugün karşı karşıya kaldığımız kuraklık sorununun çözümüne yönelik 25 senedir doğru bir adım atılmış olurdu” şeklinde konuştu.
“Trakya’nın çiftçisi nasıl aç kalabilir?”
Yer altı sularının çekildiğini, tarım arazilerinde sanayileşmenin yaşandığını dile getirerek en verimli topraklardan beklentinin karşılanamadığına işaret eden Dervişoğlu, “Trakya’nın çiftçisi nasıl aç kalabilir, nasıl mağdur olabilir, ektiği ürünü masrafını karşılamadığı için nasıl tarlada bırakabilir?” diye sordu.
“Doğal afet beklemeye gerek yok”
“Planlama yapılmazsa karşı karşıya kalınacak sonuç budur” diyen Dervişoğlu, "Doğal afet beklemeye gerek yok. En büyük afet planlama yapmadan ülkeyi yönetebileceğini sanan yönetici ve siyasetçi tipidir. En büyük felaket budur. Bu ülkenin çiftçisini, işçisini, emeklisini mağdur eden yönetim anlayışı, bu ülkenin başına felaket olarak çökmüş iş başındaki iktidardır. Bu iktidar gitmeden bu felaket bitmez" dedi.
“Bu düzeni değiştireceğiz”
Ülkeyi doğru ve dürüst insanların yönetmesi durumunda sorunların aşılacağına dikkati çeken Dervişoğlu, “Herkes 25 – 50 sene öncesini düşünsün. Toprağını ekip ürününü kaldıran herkes mutlu değil miydi? Herkes emeğinin karşılığını almıyor muydu? Çocuklarının eğitimine, nişanına para ayıramıyor muydu? Ama şimdilerde çiftçiler neredeyse tarlasını ekemez hale getirildi. Bu düzeni değiştireceğiz. Toprakları yeşermiş olarak görecek, hasadından geleceğini temin ettiği yeni bir düzeni inşa etmeye muvaffak olacağız. Kimse umutsuz olmasın, kimse kendini sahipsiz zannetmesin” ifadesini kullandı. Dervişoğlu, “Ergene’nin de Karamehmet’in de, siyasetçisi de milletvekili de savunucusu da bu gariban kardeşiniz olacak” diye ekledi.
Genç çiftçi isyan etti: "Bir şey söyleyince terörist ilan ediliyoruz"
Dervişoğlu'nun konuşmasının ardından çiftçiler yaşadıkları sorunları anlattı. Üniversite mezunu olduğunu ve baba mesleği çiftçilik yapmak için köyünde kaldığını belirten genç bir çiftçi, "Atatürkümüzün "Köylü milletin efendisidir" şeklinde bir sözü vardı ama köylü artık efendi olmaktan çıktı ayaklar altına alındı. Herkesi sindirdiler, kimse sesini çıkaramıyor. Bir şey söylüyoruz terörist ilan ediliyoruz. Zamanında bir çiftçi amcamız "Anamızı ağlattınız" dedi, "Ananı da al git" dendi. Adamın başına gelmeyen kalmadı. Buradaki çiftçi ağabeylerim de bir şey demeye korkuyor. Hepimizin buna sesini çıkarması gerekiyor" dedi. Artan kirlilik seviyesine işaret ederek "Ergene Nehri bizi öldürüyor" diyen bir başka vatandaş ise nehirden aldığı örneği Dervişoğlu'na teslim etti.
“Tekirdağ kanserin başkenti”
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı da bölgedeki çevre sorununu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a bütçe görüşmeleri sırasında ilettiklerini hatırlattı. Taşçı, “Erdoğan Bayraktar döneminde 2 buçuk yıl sonra tertemiz Ergene denmişti ama yıl 2025. Birçok noktadan alınan örneklerde 4. dereceden kirlilik var. Allah korusun bir evladımız düşse dalgıçlar kurtarmak için Ergene’ye girmekten imtina ediyorlar. Ergene bu halde. Ergen’in bu halde olması havayı da suyu da zehirliyor. Tekirdağ şu anda kanserin başkenti" diye konuştu.