Türkiye’de son yıllarda hızla artan sezaryen doğum oranları, kamu sağlığı ve doğurganlık politikaları açısından önemli bir sorun haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği yüzde 10–15 seviyesinin oldukça üzerinde seyreden sezaryen oranlarını azaltmak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan “Normal Doğum Eylem Planı” kapsamında önemli adımlar atıldı.

81 ilden sağlık yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında, sezaryen doğumun önüne geçmek amacıyla hazırlanan yeni düzenlemeler ve mevcut uygulamaların etkileri masaya yatırıldı.

Üç Yeni Yönetmelik Yayımlandı

Toplantıda, doğum politikalarının merkezine normal doğumu yerleştiren üç yeni yönetmelik kamuoyuna açıklandı:

  • Ebelik Yönetmeliği: Ebelerin mesleklerini serbest olarak icra etmelerine olanak tanıyan düzenleme yürürlüğe girdi.
  • Gebe Okulu Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik: Doğum öncesi eğitim programlarının çerçevesi çizildi.
  • Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Yönetmeliği: Sağlık çalışanlarına mesleki özgürlük tanınarak hizmet kalitesinin artırılması hedeflendi.

Bu düzenlemelerle birlikte ebelerin doğuma hazırlık sürecindeki rolü artırılarak, gebelerin doğuma aktif katılımı teşvik ediliyor.

Geri Ödeme Tutarı 16 Kat Arttı

Sağlık Bakanlığı, normal doğumun teşvik edilmesi amacıyla Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında devletin hastanelere ödediği geri ödeme tutarlarında da önemli artışlara gitti. Normal doğum, epidural anestezi ve suda doğum işlemleri için yapılan geri ödemeler, 2020 yılına kıyasla 16 kat artırıldı.

Bu finansal teşvik, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının normal doğuma yönelmesini kolaylaştırırken, anne adaylarının da müdahalesiz doğumu tercih etmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.

Sezaryen Oranlarında Düşüş Gözlemleniyor

Eylem planının etkileri istatistiklere de yansımaya başladı. Toplam sezaryen oranı yüzde 62,8’den yüzde 59,9’a gerilerken, primer sezaryen oranlarında yüzde 6,8’lik bir düşüş kaydedildi. Kamu hastanelerinde ise primer sezaryen oranı yüzde 18 seviyelerine kadar indi.

Şehirlerarası Taşımacılıkta Büyük Kriz: TÜMOYİD’den Tek Ses Çağrısı!
Şehirlerarası Taşımacılıkta Büyük Kriz: TÜMOYİD’den Tek Ses Çağrısı!
İçeriği Görüntüle

Anne dostu hastane sayısı da artırılarak 132’den 184’e çıkarıldı. Bu kapsamda doğum sürecinde mahremiyete, hareket özgürlüğüne ve doğumda eşlikçi desteğine öncelik veriliyor.

Doğum Sürecindeki Sorunlar Belirlendi

Eylem planı hazırlık sürecinde 1000'in üzerinde sağlık çalışanı ve gebe kadınla yapılan görüşmelerde, vajinal doğumun önündeki başlıca engeller de belirlendi. Bunlar arasında malpraktis korkusu, hasta ve hasta yakını talebiyle sezaryen yönlendirmesi, doğum sonrası komplikasyon riski ve ebe-hemşire sayısındaki yetersizlik öne çıktı.

Bu sorunlara yönelik geliştirilen çözüm önerileri doğrultusunda sahada aktif rol oynayan ebe sayısının artırılması ve doğum destek ekiplerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

Bakanlık: “Tıbbi Gerekçe Dışındaki Sezaryenlere Karşıyız”

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada sezaryen doğumun yalnızca tıbbi zorunluluk durumlarında uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Memişoğlu, “Sezaryenin tıbbi gereklilik dışında tercih edilmesi, hem anne hem de bebek sağlığı açısından riskler oluşturmakta ve doğurganlık kapasitemizi sınırlamaktadır” dedi.

Normal Doğuma Yönelik Toplumsal Dönüşüm Hedefleniyor

Gebe okullarının yaygınlaştırılması, ebelik mesleğinin güçlendirilmesi ve maddi teşviklerin artırılması ile birlikte Türkiye’nin doğum politikalarında yeni bir dönem başlıyor. Sağlık Bakanlığı, bu kapsamlı dönüşümle birlikte sezaryen oranlarını uluslararası standartlara çekmeyi ve sağlıklı nesillerin doğum sürecini desteklemeyi amaçlıyor.

Kaynak: Haber Merkezi