Yükselen enflasyon ve ekonomik kriz, sadece market raflarını değil, eğitim kurumlarının kantinlerini de derinden etkiledi. Okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerin karınlarını doyurmak için sıkça uğradığı kantinlerde fiyatlar adeta cep yakıyor. Tosttan hamburgere, dönerden meyve suyuna kadar hemen her ürüne yapılan zam, öğrencilerin öğle yemeklerinde kısıntıya gitmesine neden olurken, velilerin bütçelerini de ciddi şekilde zorluyor. Uzmanlar, ekonomik dalgalanmanın özellikle çocukların beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
Maliyetler Velilerin Bütçesini Aşıyor
Özellikle kırtasiye ve okul masraflarını karşılamakta zorlanan veliler, kantin fiyatlarının sürekli yükselmesinden şikâyetçi. Edinilen bilgilere göre, birçok okul kantininde en ucuz yiyecek 80 TL civarında bulunuyor. Bu rakamlar, bir öğrencinin sadece okul kantininde harcayacağı en düşük aylık yemek maliyetinin 1.600 TL’ye ulaşmasına neden oluyor. Bazı öğrenciler ise bu yüksek fiyatlar nedeniyle kantin alışverişi yapamıyor ve gün boyu sınıflarda aç kalıyor. Uzmanlar, çocukların sağlıklı beslenememesinin hem fiziksel hem de akademik gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
Veliler ve Kantinciler Karşı Karşıya
Kantin fiyatlarının yüksekliği karşısında veliler, çocuklarının yemek ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiklerini ifade ediyor. Birçok aile, “Kırtasiye ve okul masrafları yetmezmiş gibi şimdi yemek maliyetleri de bütçemizi aşıyor. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesini sağlamak artık çok zor” diyerek durumlarını aktarıyor.
Öte yandan kantinciler de artan maliyetler karşısında zam yapmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Malzeme fiyatlarının her geçen gün arttığını vurgulayan kantinciler, “Ekmek, peynir, et ve sebze fiyatları sürekli yükseliyor. Bu durumda ürünlerimizi zam yapmadan satmamız mümkün değil” diyerek içinde bulundukları ekonomik sıkıntıyı dile getiriyor.
Ekonomik Kriz ve Çocuk Beslenmesi
Uzmanlar, ekonomik kriz dönemlerinde çocukların beslenme alışkanlıklarının en çok etkilenen alanlardan biri olduğunu söylüyor. Düşük maliyetli ve sağlıksız besinlere yönelmenin, uzun vadede çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği belirtiliyor. Bu nedenle velilere bütçe planlaması yaparken dengeli beslenmeyi önceliklendirmeleri tavsiye ediliyor. Ayrıca, devletin ve okul yönetimlerinin, öğrencilerin sağlıklı beslenmesini destekleyecek önlemler alması gerektiği vurgulanıyor.
Özellikle maddi imkânı sınırlı ailelerin çocuklarını aç bırakmamak için devlet destekleri ve sosyal yardımlardan faydalanması öneriliyor. Bazı okullarda ise kantin fiyatlarının belirli ürünlerde indirime gitmesi veya öğrencilere uygun fiyatlı menüler sunulması gibi çözüm yolları gündeme geliyor.
Ekonomik kriz ve yükselen enflasyon, öğrencilerin ve ailelerin günlük yaşamında somut etkiler yaratmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde hem velilerin hem de kantincilerin yükünü hafifletecek adımların atılması, çocukların sağlıklı beslenmesini güvence altına almak açısından büyük önem taşıyor.
