Yurttaşlar yüksek enflasyon karşısında gıdadan kısmak zorunda kalırken Türkiye İstatistik Kurumu mayıs ayı yönelik enflasyon verisini yüzde 1,53 olarak duyurdu. Yıllık enflasyonun ise 35,41’e gerilediği açıklandı.

Yıllık olarak en yüksek artış ise yüzde 71,67 ile eğitimde gerçekleşti. En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun yıllık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 32,87, ulaştırmada yüzde 24,59 ve konutta yüzde 67,43 oldu. Ancak gıda fiyatlarının aylık bazda yüzde 0.71 düştüğü açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, açıklanan rakamlara göre son 12 ayda enflasyonun 40 puan gerilediğini söyledi. Şimşek, “Yıllık enflasyon yüzde 35,4 ile 2021 yılı Kasım ayından bu yana en düşük seviyeye indi. İstikrarlı düşüş ve beklentilerdeki iyileşmenin etkisiyle, hizmet enflasyonu da geçen yıla göre 45 puan azalarak yüzde 51,2’ye geriledi. Uyguladığımız politikalarla sürdürülebilir yüksek büyümeyle refah artışı sağlanacaktır” dedi.

TÜİK YÜZDE 35, ENAG YÜZDE 71 DEDİ

Ancak buna karşın Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) mayıs ayı enflasyon oranını yüzde 3,66 yıllık olarak ise yüzde 71,23 olarak açıkladı.

İstanbul Ticaret Odası ise iki gün önce bu oranı aylık yüzde 2,83 olarak hesapladı. Perakende fiyatlarda artış mayısta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46,57 olarak gerçekleştiği belirtildi, TÜİK’in verilerinin diğer verilerle arasındaki uçurum, DİSK-AR’ın da değerlendirmesine yansıdı. Açıklamada “TÜİK enflasyonu düşük gösteriyor! Verileri inandırıcı değil, fiyat artışı devam ediyor, geçinmek zorlaşıyor!” denildi.

TÜİK’in yargı kararına rağmen bu ay da madde fiyat listesini yine açıklamadığı hatırlatılan raporda şu ifadeler yer aldı: “Toplumsal sınıf ve kesimler enflasyonu oldukça farklı hissediyor. En düşük yüzde 20’lik gelir grubu toplam gelirin yüzde 6,3’ünü alırken, bu grubun harcamaları içinde gıdanın payı yüzde 30,6’dır. En yüksek yüzde 20’lik gelir grubu toplam gelirin yüzde 48,1’ini elde ederken harcamaları içindeki gıdanın payı yüzde 12,8’de kalmakta. Böylece düşük gelirli grupların gıda dışı harcamalar için geliri daha sınırlı kalmakta bu durum geçim sıkıntısını artırmakta. TÜİK’in Haziran 2022’de madde fiyat listesini açıklamaktan vazgeçmesi nedeniyle enflasyon verileri daha da tartışmalı hale geldi. O nedenle TÜİK tarafından açıklanan aylık 1,53’lük enflasyonun dayanağı da bilinmiyor.”

MEMUR 7 BİN, EMEKLİ EN AZ BİN 933 TL KAYBETTİ

Raporda şunlar kaydedildi:

Nisan 2025’te memurlar toplam 34,8 milyar TL, emekliler toplam 41,4 milyar TL ve işçiler ise toplam 100,4 milyar TL kayıp yaşadılar.

Tekil olarak yılın ilk dört ayında en düşük memur maaşındaki erime 7 bin TL’nin üzerinde, en düşük emekli aylığındaki erime bin 933 TL ve asgari ücretteki erime ise 2.953 TL olarak gerçekleşti.

Türk Lirası'nın Reel Değeri 7 Ayın En Düşük Seviyesinde
Türk Lirası'nın Reel Değeri 7 Ayın En Düşük Seviyesinde
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de birkaç yıldır devam eden yüksek enflasyon dar gelirlilerin ve işçilerin alım güçlerinin düşmesine yol açıyor. Büyük ölçüde baz etkisi nedeniyle enflasyonun artış hızı yavaşlamış olsa da fiyatlar artmaya devam ediyor. Enflasyonun artış hızındaki düşüş fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor.

Enflasyon farklı toplumsal sınıf ve kesimleri farklı etkiliyor. Dar gelirlilerin alım gücünü çok daha fazla düşürüyor ve gelir dağılımını bozucu bir işlev görüyor.

GIDA FİYATI DÜŞTÜ DEMEK YANILTICI

Prof. Dr. Mehmet Şişman, TÜİK verileri ile İTO ve ENAG verileri arasındaki farkı BirGün’e değerlendirdi: “Aradaki fark 0,30, 0,50 hatta 1 puan bile olsa yine anlaşılabilir ancak arada 1,30’luk yüksek bir fark var. Beklentimiz resmi verilerin daha özenli hazırlanması yönündeydi. Örneğin bazı gıda mallarındaki enflasyona ilişkin veriler ekside, düşüş yaşandı diyor. Oysa yurttaş bu düşüşün karşılığını gündelik hayatta, çarşıda, pazarda, markette göremiyor. Mevsimlik ürünlerde belli başlı düşüşler olabilir ama gıdada eksi bir enflasyon gerçekleşmedi. Bu yanıltıcı. TÜİK’in gıda enflasyonunu neye dayanarak hesapladığını açıklaması, fiyat listesini ilan etmesi lazım.”

Merkez Bankası’nın 2025 yılsonu yüzde 24 olan enflasyon tahminin imkânsız hâle geldiğini ifade eden Şişman, şunları söyledi: “Ortalama enflasyon yüzde 45 civarı, kirada da bu uygulanıyor. Bu hâlâ yüksek ve yakıcı bir enflasyon. Talep gerilemesine rağmen enflasyonun yüksek çıkması hararetin yüksek olduğunu ve aslında maliye politikasının nereye yönelmesi gerektiğini gösteriyor. Dezenflasyonist politikaların gerektiği kadar etkili olmadığı, Merkez Bankası’nın yılsonu için açıkladığı yüzde 20 bandında enflasyonun imkânsızlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Yıllık enflasyon, ancak bundan sonraki 7 ayda aylık enflasyonların yüzde 1’in altına inmesiyle yüzde 30’un aşağısını görebilir. Böylesine bir düşüş de olanaksız.”

BU FARKIN ADI ŞAİBE DEĞİL Mİ?

Verilerin açıklanması sonrası Tüm Emeklilerin Sendikası üyeleri Çankaya Belediyesi önünde bir araya geldi. Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “6 ayda bir kamuda çalışanların maaşları, emeklilerin aylıkları enflasyon baz alınarak, gelir kayıpları telafi edilir. Ek olarak refah payı verilir. Bizde bırakın refah payını, enflasyon bile olduğundan çok düşük gösterilerek, bilhassa emeklilerin bedeli peşin ödenmiş emekleri değersizleştiriliyor. Böylece her 6 ayda bir emeklilerin aylıklarında ki artış oranı düşürülüyor. Resmen aylığımızdan çalınıyor. Bu da TÜİK marifetiyle yapılıyor. TÜİK’in enflasyon hesabındaki madde fiyatlarını açıklamaması, şaibe değil de nedir?”

Kaynak: Haber Merkezi