1967 yılında Tokat’ta doğan Erhan Afyoncu, lise eğitimini Tokat İmam Hatip Lisesi’nde tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü'nde lisans eğitimini aldı. Yüksek lisansını 1990 yılında “Necati Efendi Tarih-i Kırım” başlıklı tezle tamamladı. Doktora çalışmasını ise 1997’de, Osmanlı arşivleri üzerine “Defterhâne-i Âmire (XVI-XVIII. yüzyıllar)” konulu çalışmasıyla tamamlayarak akademik derinliğini pekiştirdi.
1989 yılında Marmara Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak akademik hayata adım atan Afyoncu, 2000 yılında yardımcı doçent, 2008’de doçent, 2014 yılında ise profesör unvanını aldı. Aynı zamanda 2016 yılında Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı.
Millî Savunma Üniversitesi’nin kurucu rektörü
2016 yılının Ekim ayında Cumhurbaşkanı kararıyla kurulan Millî Savunma Üniversitesi’nin ilk rektörü olarak atanan Prof. Dr. Erhan Afyoncu, bu görevini halen sürdürüyor. Akademik çalışmalarının yanı sıra devletin güvenlik ve savunma alanlarındaki eğitim politikalarında da aktif rol alıyor.
Afyoncu, daha önce Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliği (2012–2015) gibi önemli görevlerde de bulunmuştu. Marmara Üniversitesi’nde çeşitli idari pozisyonlarda bulunarak hem akademik hem de yönetsel anlamda deneyim kazandı.
Popüler tarih anlatıcılığında öncü isimlerden biri
Prof. Dr. Erhan Afyoncu, kamuoyunun geniş kesimleri tarafından televizyon programları ve yazılarıyla tanınıyor. 2007 yılında Geçmiş Zaman Olur Ki adlı programı hazırlayıp sunan Afyoncu, 2009–2015 yılları arasında Habertürk ekranlarında Murat Bardakçı ve Pelin Batu ile birlikte Tarihin Arka Odası programında yer aldı.
2011 yılında büyük ses getiren Muhteşem Yüzyıl dizisinin ilk sezonunda tarih danışmanlığı yapan Afyoncu, tarih anlatımının görsel medya ile buluşmasına katkı sundu. Halen Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapmakta, Osmanlı tarihi ve modern Türk kimliği üzerine çeşitli konferanslar vermektedir.
Yazıları ve kitaplarıyla akademiden halka
Afyoncu, arşiv belgelerine dayalı tarih anlatımıyla bilinir. "Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi", "Sorularla Osmanlı İmparatorluğu", "Osmanlı'da Ölüm", "Muhteşem Valide Kösem Sultan", "Fatih Sultan Mehmed" ve "Tarihin Kara Kutusu" gibi kitaplarıyla hem akademik çevrelerde hem de genel okuyucuda ilgi uyandırmıştır.
Eserleri İngilizce, Almanca, Arapça, Korece, Çince ve Romence gibi birçok dile çevrilmiş; böylece uluslararası düzeyde de ses getirmiştir. Osmanlı tarihinin yanı sıra gündelik hayat, siyaset ve arşiv belgeleri üzerinden yaptığı okumalarla çok yönlü bir tarihçi portresi çizer.
Kişisel yaşamı ve insani yönü
İstanbul’da yaşayan Prof. Dr. Erhan Afyoncu, evli ve üç çocuk babasıdır. Kendisini sadece bir akademisyen olarak değil, aynı zamanda tarih bilincini toplumla paylaşma misyonunu üstlenen bir figür olarak konumlandırır. Geleneksel tarihçiliği modern anlatım biçimleriyle buluşturan nadir isimlerden biri olarak öne çıkar.
Furkan Bölükbaşı ile ilişkisi ne? Gündemdeki sosyal medya polemiği
Son günlerde Erhan Afyoncu’nun adı, sosyal medyada tanınan eski akademisyen ve yayıncı Furkan Bölükbaşı ile anılıyor. İddiaya göre Furkan Bölükbaşı'nın X (eski adıyla Twitter) hesabı, Prof. Dr. Afyoncu’nun şikâyeti üzerine erişime engellendi. Bölükbaşı bu durumu, "Erhan Afyoncu'yu eleştirdiğim için hesabım kapatıldı" diyerek kamuoyuyla paylaştı.
Furkan Bölükbaşı, geçmişte akademik kariyeri bulunan, daha sonra medya sektörüne geçerek sosyal medyada tarih ve politika üzerine içerikler üreten bir isim. Erhan Afyoncu ise resmi bir kurumun başında olan bir devlet yetkilisi. Bu nedenle aralarındaki tartışma, akademi, ifade özgürlüğü ve sosyal medya sansürü bağlamında gündem oldu.
Erişim engeli kararı, bazı medya kaynaklarına göre Afyoncu’nun talebiyle gerçekleşmiş olabilir. Ancak taraflardan doğrudan resmi bir açıklama gelmiş değil. Tartışma kamuoyunda sosyal medya ve akademi dünyasının çakışma noktası olarak görülüyor.