Zaman zaman soğuk yapsa da sert geçmeyen bir kışın sonuna doğru geliyoruz.

Birkaç gündür havaların ısınması, Güneş’in sadece yüzünü değil bütün sıcaklığını da göstermesi, bize erken bir bahar havası yaşatıyor.

Havada bir bahar kokusu yayılıyor dört bir yana.

Bu sıcaklıkları fırsat bilen ağaçlarda tomurcuklar görülmeye başladı bile.

Doğa uyanırken usul usul, insanı da kendine çekmeye, yaşadığı tazelenmeyi ona da hissettirmeye başlar.

Bahar aylarında nedensiz sevinçlerimiz bundandır.

Bahar bu sene sevinciyle gelmedi sanki…

İnsanlarda o kıpırtıyı uyandıramadı.

Yoksa erken gelen bahar, bende her seneki coşkuyu yaratmadığı için mi ben öyle görüyorum?

Sorunun yanıtını size bırakıyorum.

Isıtan güneşe, tenimi yalayan tatlı serin esintiye kapılıp içim kıpırdanmaya hazırlanırken aklıma İliç’te toprak altında yatan canlar geliyor. Ailesini geçindirmek için çaba gösterirken üzerlerine dağ gibi yığılan toprak altındaki canlar…

Madenin tehlike yarattığını, kapatılması gerektiği, kapatılmasa bile ciddi önlemlerin alınmasına dair birçok kurumun yıllardır dile getirdikleri raporlar geliyor aklıma ve yaşananın iş kazasından öte olduğunu düşünüyorum, içim duyduğum acıyı bastıran bir öfkeyle doluyor…

Altın madeninde, altını topraktan ayrıştırmak için kullanılan siyanürle işlem gören ve ağır metallerde içeren toprakların yığılmasıyla oluşturulan yapay tepelerden kayan toprağın hemen dibindeki Fırat nehrine karışabileceği, ülkemizde ve Fırat Nehri’nin denize dökülmeden önce uğradığı Suriye ve Irak’ta her türlü canlı için yaşatabileceği çevre felaketi tehlikesi geliyor aklıma ve kaygı ve endişe yapışıyor yakama.

Tüm bunların sırf kar hırsıyla, para hırsıyla yapıldığını bilmek, üzüntüme, acıma, endişeme derin bir keder ekliyor.

Yine de insana güveniyorum. Yüzyıllardır, insanca yaşamak için verilen mücadelenin, yapılan feda ve fedakarlıkların bir gün nihai sonuca ulaşacağına inanıyorum.

Yine de doğanın iyileştirici gücüne inanıyorum…

İstiyorum ki doğa, insanları iyileştirip, kendini ve tabiatı harap edecek bu hallerini ortadan kaldırsın…

İstiyorum ki insanlar pencerelerini açtıklarında odalarına kuş sesleri ile dolan taze bahar havası ile dimağlarındaki acıya yol açabilecek davranışlardan vazgeçsinler…

İstiyorum ki artık insanın insana eziyeti sona ersin…

Yok olsun insanın insana kulluğu;  doğaya, bütün canlılara düşmanlığı…