Kira tespit davalarında mahkemeler bilirkişiler aracılığıyla emsal konutların kira bedelini tespit ediyor. Ancak artık bu tespitin doğrudan uygulanması beklenmiyor. Hakim, kiracının mevcut oturum süresi, konutun fiziki durumu ve sosyal çevre gibi faktörleri değerlendirerek rayiç bedele “hakkaniyet indirimi” uygulayabiliyor. Uzmanlar, bu uygulamanın özellikle yüksek artış talep eden ev sahipleri için ciddi bir sınır oluşturduğunu vurguluyor.

Kiracıların Dayanma Noktası Artık Mahkemeler

Ev sahiplerinin zam oranlarını yüzde 50-60 bandına çektiği yeni dönemde, birçok kiracı için dava açmak artık bir zorunluluk haline geldi. Ancak çoğu vatandaş hakkaniyet indirimi hakkından haberdar değil. Avukatlar, bu indirimin talep edilmese bile mahkemece resen uygulanabileceğini, ancak dava dilekçesine açıkça yazılmasının davayı güçlendireceğini söylüyor.

Hakkaniyet İndirimi Sadece Yeni Davalarda Değil

Yargıtay kararlarına göre, sadece yeni açılacak davalarda değil, mevcut kira tespit davalarında da bu indirim gündeme alınabiliyor. Özellikle uzun süredir aynı evde oturan kiracılar için yüzde 20’ye varan indirim oranları mümkün. Bu uygulamanın önümüzdeki dönemde daha fazla vatandaş tarafından tercih edilmesi bekleniyor.

Yüzde 43’lük TÜFE Döneminde Yargı Güvencesi

Yüzde 25 zam sınırının kalkmasının ardından TÜFE oranları artık belirleyici hale geldi. Ancak bu oranların yüksek seyretmesi kira bedellerini zorlayıcı düzeye çıkarıyor. Bu noktada devreye giren hakkaniyet indirimi, yüksek artış baskısına karşı kiracılar için hukuki bir güvence oluşturuyor.

Kiracıya Rehber: Hakkaniyet İndirimi İçin Ne Yapmalı?

Kiracılar için artan fiyatlara karşı en güçlü kalkanlardan biri haline gelen hakkaniyet indirimi, önümüzdeki aylarda daha da geniş uygulama alanı bulabilir. Yargı kararlarının, piyasadaki dengesizliği törpülemesi bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi