Mersin Haberleri

Mersin Kalkınma Hamlesiyle Kabuğunu Kırmaya Hazır

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteklediği Yerel Kalkınma Hamlesi, Mersin’in ekonomik dönüşümünde yeni bir dönem başlatıyor. Meyve atıklarından ürün, bakliyat bazlı gıda, organik bebek maması ve yat üretimi öncelikli yatırım alanı olarak belirlendi. Yerel kurumlar sürece aktif şekilde katılırken, birçok yatırımcı ilk adımları atmış durumda.

Abone Ol

Yıllardır “potansiyel” kavramıyla anılan Mersin, ilk kez bu potansiyeli somut bir kalkınma planıyla değerlendirme şansı yakalıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı, Mersin’in sadece üretim yapan değil, dönüştüren ve markalaşan bir şehir olmasını hedefliyor. Belirlenen dört öncelikli yatırım alanı, kent ekonomisini sadece canlandırmakla kalmayacak aynı zamanda Mersin’in Türkiye genelinde örnek gösterilecek kalkınma modellerinden biri haline gelmesine de katkı sağlayacak.

Dönüşüm Temelli Yatırım Vizyonu

Programın dikkat çeken yönü, klasik teşvik modellerinin ötesine geçerek bir vizyon ortaya koyması. Mersin, tarımsal üretim gücüyle bilinen bir şehir olsa da, uzun süredir bu üretimi katma değere dönüştüremeyen yapısıyla eleştiriliyordu. Şimdi ise sadece üretim değil, üretimin niteliği ve dönüşümü hedefleniyor. Yani mesele sadece bir yatırımdan ibaret değil; şehir için uzun vadeli, sürdürülebilir ve ihracat odaklı bir ekonomik yeniden yapılanma planı gündemde.

Atıktan Ürüne: Tarım Fireleri Sanayiye Kaynak Olacak

Mersin’in narenciye ve meyve üretimindeki lider konumu, yıllardır beraberinde yüksek fire oranlarını da getiriyordu. Tarladan sofraya ulaşamayan meyveler çoğunlukla atık olarak değerlendirilmeden kaybediliyordu. Yerel Kalkınma Hamlesi ile birlikte bu tablo değişiyor. Yeni yatırım teşvikleriyle meyve ve meyve atıklarının pektin, meyve tozu, uçucu yağ, biyoplastik ve selüloz gibi katma değerli ürünlere dönüştürülmesi planlanıyor. Bu dönüşüm, hem çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım, hem de gıda, kozmetik ve ilaç sanayileri için yeni bir hammadde tedarik kanalı anlamına geliyor. Program, atıkları ekonomik bir fırsata dönüştüren yaklaşımıyla Mersin’i “sıfır atık ekonomisi” yaklaşımında öncü şehirlerden biri yapma potansiyeli taşıyor.

Bakliyatın Sanayileşme Yolculuğu

Türkiye’nin en büyük bakliyat üretim ve ihracat merkezlerinden biri olan Mersin, bu alandaki gücünü şimdi yeni bir faza taşıyor. Program kapsamında bakliyat ürünlerinin sadece ham madde olarak değil, işlenmiş, paketlenmiş ve raf ürünlerine dönüşmüş biçimde değerlendirilmesi hedefleniyor. Nohut, mercimek ve fasulye gibi ürünlerin protein tozu, bakliyat unlu fonksiyonel gıdalar, vegan atıştırmalıklar ve sağlıklı hazır gıda çeşitlerine dönüştürülmesiyle birlikte Mersin, geleneksel üretim kalıplarını aşarak modern gıda sanayisinin aktörlerinden biri haline gelecek. Bu gelişmenin, şehirdeki gıda işleme tesislerine yapılacak yatırımları artırması ve istihdama doğrudan katkı sağlaması bekleniyor.

Yerli Bebek Maması Üretiminde Stratejik Atılım

Türkiye’de bebek ve çocuk maması üretiminde dışa bağımlılığın yüksek olması, bu alandaki yerli üretim ihtiyacını yıllardır gündemde tutuyor. Mersin, bu açığı kapatabilecek güçlü bir aday olarak öne çıkıyor. Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında organik bebek ve çocuk maması üretimi, stratejik yatırım alanlarından biri olarak belirlendi. Kentin güçlü tarım altyapısı, temiz üretim imkânları ve gıda işleme kapasitesi dikkate alındığında, bu alanda yapılacak yatırımların hem iç pazarı rahatlatacağı hem de dış pazara açılabilecek markalar oluşturacağı öngörülüyor. Bu sektör aynı zamanda ihracat potansiyeli yüksek ve regülasyonlara duyarlı bir alan olduğu için, kaliteli ve güvenli üretim süreçleriyle yerli markaların önünü açacak.

Kıyıdan Küresel Pazara: Yat ve Tekne Üretiminde Mersin Hamlesi

Mersin’in Akdeniz’e açılan geniş kıyı şeridi ve liman altyapısı, uzun süredir yalnızca lojistik faaliyetlerde kullanılıyordu. Ancak şimdi bu fiziksel avantajlar sanayi üretimiyle buluşuyor. Yerel Kalkınma Hamlesi, Mersin’i yat ve tekne üretiminde yeni bir merkez haline getirmeyi amaçlıyor. Program, lüks yatlar, küçük deniz taşıtları, balıkçı tekneleri ve elektrikli deniz araçları gibi üretim alanlarına yatırım yapılmasını teşvik ediyor. Bu sayede Mersin, yalnızca bir geçiş noktası değil, denizcilik sanayisinin aktif bir üretim merkezi haline gelecek. Denizcilik sektörünün yüksek katma değerli yapısı düşünüldüğünde, bu yatırımların Mersin ekonomisine uzun vadeli katkılar sunacağı açıkça görülüyor.

Finansman ve Teşvik Paketleriyle Güçlü Destek

Yatırımcıları cezbetmesi beklenen en önemli başlıklardan biri de sunulan teşvik paketi. Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında Mersin’de yapılacak yatırımlar için yatırımın yüzde 15’i oranında nakdi destek ya da yüzde 20’sine kadar faiz/kâr payı desteği sağlanacak. Destek üst limiti 240 milyon TL olarak belirlendi. Ayrıca vergi indirimi, KDV istisnası, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi ve gümrük vergisi muafiyeti gibi unsurlar da paketin içinde yer alıyor. Bu desteklerin, yatırım maliyetlerini azaltarak yatırımların hızlanmasını sağlaması bekleniyor.

Kurumsal İş Birlikleriyle Saha Güçlenecek

Bu kalkınma modelinin sadece merkezi yönetim üzerinden değil, yerel kurumların iş birliğiyle yürütülmesi planlanıyor. Mersin Üniversitesi’nin özellikle gıda mühendisliği, tarım ve denizcilik fakülteleri, teknik altyapı ve insan kaynağı desteği sunabilecek konumda. Aynı şekilde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile Çukurova Kalkınma Ajansı da bu sürecin önemli paydaşları arasında yer alıyor. Bu kurumların sağlayacağı yönlendirme, veri paylaşımı ve mentorluk katkıları, yatırımların daha hızlı, etkili ve sürdürülebilir şekilde hayata geçirilmesine katkı sağlayacak.

Kalkınma Hamlesi Saha Tarafında Nasıl Karşılandı?

Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında Mersin’de belirlenen dört stratejik yatırım alanı, açıklamanın ardından kentte geniş yankı buldu. Özellikle üretici, sanayici ve girişimci çevrelerinde programın detayları merakla takip edilirken, saha tarafında olumlu beklentiler hâkim.

Gıda işleme, tarımsal ürün sanayisi ve ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcılar, teşvik paketinin ölçeğini ve uygulanabilirliğini dikkatle inceliyor. Bazı işletmelerin, teşvik kriterlerine uygun projeler için ön fizibilite hazırlıklarına başladığı; özellikle meyve atığı işleme ve bakliyat bazlı hazır gıda üretimi konularında saha araştırmalarının hızlandığı belirtiliyor.

Tekne ve yat üretimi başlığı da, özellikle denizcilik sanayiinde faaliyet yürütmeye hazırlanan girişimciler için yeni fırsatlar barındırıyor. Sektöre yakın çevrelerden edinilen bilgiye göre, mevcut liman altyapısı ve denize kıyısı olan bölgelerde tersane kurulumu için yer tespiti yapılması yönünde girişimlerin başladığı ifade ediliyor.

Öte yandan tarım ve gıda alanında faaliyet gösteren bazı kooperatifler, meyve fire oranlarının yüksekliği nedeniyle atıkların değerlendirilmesini uzun süredir talep ettiklerini, programla birlikte bu alanın ilk kez sistemli ve destekli bir çerçevede ele alındığını vurguluyor. Organik bebek maması üretimi ise, yerli ve doğal girdilerle kontrollü üretim yapılması açısından stratejik bir açılım olarak değerlendiriliyor.

Bölgedeki üniversiteler, ticaret ve sanayi odaları ile kalkınma ajansları da sürece teknik destek ve yönlendirme sağlamak amacıyla bilgilendirme çalışmaları başlatmış durumda. Yatırımcılara yönelik tanıtım seminerleri, başvuru süreçleri ve fizibilite rehberleri üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Organize Sanayi Bölgeleri’nde ise uygun arsa tahsisi ve ruhsat süreçlerinin hızlandırılması için teknik altyapı hazırlıkları sürdürülüyor.

Genel izlenim, açıklanan programın Mersin’de uzun süredir konuşulan ancak adım atılamayan birçok alanda harekete geçirici bir rol üstlenebileceği yönünde. Ancak yatırım kararlarının, uygulamaya geçecek detayların netleşmesiyle somutlaşacağı ifade ediliyor.

Mersin, Model Şehir Olma Yolunda

Yerel Kalkınma Hamlesinin bir yatırım programı olmaktan öte Mersin için yeni bir ekonomik yön tayini olduğu düşünülüyor. Bu dört stratejik alana odaklanarak yürütülecek yatırımlar, şehri klasik üretim kalıplarından çıkararak daha yüksek katma değerli, çevreci ve ihracat odaklı bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Bu yönüyle Mersin, Türkiye’nin diğer üretim kentleri için de model olabilecek bir kalkınma hikâyesi yazmaya hazırlanıyor.

{ "vars": { "gtag_id": "G-39E5WWDBTB", "config": { "G-39E5WWDBTB": { "groups": "default" } } }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }