Mersin silüetinin en belirgin yapısı olan 52 katlı Mertim Kulesi'nin, yıllardır unutulmuş bir Avrupa rekoruna sahip olduğu belirtiliyor. Yapının, 1987'de tamamlandığında 177 metrelik yüksekliğiyle kendi alanında Avrupa'nın en yüksek binası olduğu kaydedildi.

Bugün İstanbul'daki gökdelenlerle karşılaştırıldığında normal bir yükseklik gibi görünse de, Mersin Ticaret Merkezi ya da halk arasındaki adıyla Mertim Kulesi, inşa edildiği dönemde bir mimari devrim niteliğindeydi.

UNUTULMUŞ AVRUPA REKORU

Mersin Gokdelen Hikayesi 1

Mertim Kulesi, tamamlandığı 1987 yılında iki önemli unvanı elinde tutuyordu:

  • O dönemde Türkiye'nin en yüksek binasıydı.
  • Daha da önemlisi, o yıllarda Avrupa'nın en yüksek betonarme otel binası rekorunu elinde bulunduruyordu.

Bu durum, 1980'lerin sonunda, ne Londra'da ne Paris'te ne de başka bir Avrupa metropolünde, bu alanda rekorun bir Akdeniz şehri olan Mersin'de olduğu anlamına geliyordu. Bu başarının, Türkiye'nin 80'lerdeki ekonomik liberalleşme ve dünyaya açılma hamlesinin mimarideki en somut yansımalarından biri olduğu ifade ediliyor.

BİR DÖNEMİN VİZYON PROJESİ

Mersin Gokdelen Hikayesi 4

Ünlü mimar Cengiz Bektaş tarafından tasarlanan yapı, sadece bir otel ve iş merkezi projesi olarak görülmüyordu. Proje, Mersin'in büyüyen limanı ve ticaret hacmiyle, Türkiye'nin Ortadoğu ve Akdeniz'e açılan modern kapısı olma iddiasının bir anıtı olarak tasarlandı.

52 katlı yapı, içinde barındırdığı alışveriş merkezi, ofisler ve otel ile o dönem için Türkiye'de benzeri az görülen karma bir yaşam konsepti sunuyordu. En üst katındaki döner restoranı, yıllarca şehrin sosyal hayatının merkezi oldu. Şimdilerde ise Mersin'in hayalet bölgesi olarak anılır durumda.

GÖKDELEN YARIŞINDA GERİDE KALDI

Mersin Gokdelen Hikayesi 3

Ancak, 1990'ların sonu ve 2000'lerin başında özellikle İstanbul'da başlayan büyük gökdelen inşaatları furyası, Mertim Kulesi'nin rekorunu ve popülerliğini gölgede bıraktı. Yeni ve daha yüksek binalar inşa edildikçe, Mersin'in bu öncü yapısının Avrupa çapındaki önemi zamanla unutuldu.

Denizden Karaya: ‘Kızkalesi’ Kaplumbağasının Şaşırtan Geri Dönüşü
Denizden Karaya: ‘Kızkalesi’ Kaplumbağasının Şaşırtan Geri Dönüşü
İçeriği Görüntüle

Mersin'in 'Gökdelen'i, bugün bir dönemin hayallerini ve Türkiye'nin Akdeniz'deki parlayan yıldızı olma arzusunu temsil eden bir anıt olarak ayakta duruyor.

GÖKDELENİN ZAMAN ÇİZELGESİ

Mersin Gokdelen Hikayesi

Proje, 1980’lerin ikinci yarısında Mersin’in merkezinde yükseldi. Açılış sonrası ilk yıllarda çarşı katlarında belirli bir hareketlilik oluşsa da, üst katlardaki ofis ve konaklama fonksiyonlarının sürekliliği sağlanamadı. Zamanla çarşı bölümünde boşluklar arttı; işletme ve bakım maliyetlerinin yükselmesi, kompleksin genel cazibesini olumsuz etkiledi. Bugün tartışma, yapının geleceğine ilişkin “dönüşüm mü, güçlendirme mi, fonksiyon değişikliği mi?” üçlüsü etrafında sürüyor.

6 Şubat depremlerinden sonra, gökdelenin meşhur "depreme dayanıklı" özelliği ön plana çıkmış ve depremzedeler için kullanılması gündem olmuştu. Mertim'in geçmişinde yayınlanan mühendislik sunumlarında, kuledeki taşıyıcı sistemin "tüp içinde tüp" betonarme bir yapı modeliyle inşa edildiği söylenmiş ancak Mertim Kulesi'nin deprem konusundaki dayanıklılığı hakkında net ve resmi bir çalışma ya da denetim gerçekleştirilmemiştir. Yani meşhur Mersin gökdeleninin "9 şiddetindeki depreme bile dayanıklı" denmesi tamamen halk arasındaki bir söylentidir.

Kaynak: Haber Merkezi