Canlıların özellikle insan davranışlarını çıkarları belirler.

Din ve ahlak felsefesinin temeli bu davranışları insani, hukuki ve başkalarını ezmeden adilce düzene koymaktır. Tüm anayasalar, yasalar, örf adet ve gelenekler çıkar odaklı davranışları disipline eder. Dinsel ibadetlerde bu davranışları ölçme değerlendirme amacıyla tanrısal buyruktur. Tanrının muradı özgür bireye öz değerlendirmesini yaptırmaktır.

Milliyetçilik duygusu da ailenin, yaşadığı mahallenin, kentin mensubu olduğu milletin toplumsal çıkarlarını korumak için takındığı davranış biçimidir.

Türkiye’de bunun adı Türk milliyetçiliği ,Almanya’da alman, Fransa’da fransız milliyetçiliği gibi.

İnsanların doğma  refleks ve duygularıdır.

T.C. devleti de kurucu iradesi de siyasetinin merkezine Türk milliyetçiliğini koymuştur.

Türk milliyetçiliğini ulus devletle bütünleştirmiş ulusal kimliğimizin adını da Türk olarak koymuştur, son derece tutarlı ve isabetlidir.

Irkçılıkla, üstün ırkla alakası yoktur.

Ortak ve ulusal kimliğimizdir. Bu ortak kimliğe saldırının sebebi diş kaynaklı ve yerli iş birlikçilerdir.

En önemlisi bu ulusal kimlik kanla ve ruhla yazılmıştır.

Çok köklü ve güçlüdür.