CHP Niğde Milletvekili, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Zirai Don Araştırma Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, Meclis’in tatile girmesinin ardından Niğde’nin ilçeleri ve köylerini ziyaret etti. Gürer, gittiği her köy ve kasabada çiftçilerle buluşarak onların sorunlarını yerinde dinledi. Üreticinin yaşadığı ekonomik çöküşü ve tarımda sürdürülemez hale gelen tabloyu gözler önüne seren Gürer, tarım politikalarının plansızlığını sert sözlerle eleştirdi.
Niğde, tarımsal üretimde çeşitliliği ve özellikle bazı ürünlerde Türkiye’de ön sıralarda yer almasıyla bilinen bir kent. Ancak son yıllarda yaşanan maliyet artışları, don zararı ve alım fiyatlarındaki dengesizlik üreticiyi ayakta kalamaz duruma getirdi. Gürer, “Niğde ili bir tarım kenti, kırsalda yaşam devam eden illerden. Ancak elma ve kirazı don vurdu, patates ise iktidarın vurdumduymazlığıyla tarlada kaldı. Tarla bitkilerinde hasat sürüyor ama üreticinin yüzü gülmüyor. Piyasayı tüccar belirliyor, tüccar da üreticiyi boğuyor. Kamu ortada olmadığı için üreten kazanmıyor, aracılar ise kârlarından taviz vermediği için yükselen ürün fiyatları tüketiciyi de ürün alamaz hale getirdi” sözleriyle tabloyu özetledi.
“Çiftçi de Ailesi de Mutsuz”
CHP’li Gürer, Çiftlik ilçesinde hububat hasadı yapan üretici Yılmaz Ateş ve ailesiyle tarlada bir araya geldi. Ateş’in sözleri çiftçilerin içine düştüğü çaresizliği ortaya koydu:
“61 yaşındayım, ayağıma sıfır ayakkabı almadım, oğlanın gönderdiğini giyiyorum.”
Aile üyeleri de yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı şu sözlerle dile getirdi:
- “Çocuğum bir şey istemesin diye pazara götürmüyorum.”
- “Masraflarımızı karşılayamıyoruz, elimizde bir şey kalmıyor.”
Gürer, çiftçilerin emeğinin masraflara yenik düştüğünü vurgulayarak, üreticinin artık sürdürülebilir bir tarım yapamaz hale geldiğine dikkat çekti.
“Emekli Maaşımı Bahçeye Yatırıyorum, Tek Kiraz Yok”
Ulukışla ve çevresinde kiraz üreticilerini ziyaret eden Gürer, don nedeniyle üreticilerin büyük kayıplar yaşadığını belirtti. 300 ağaçlık bahçesi olmasına rağmen bir tane bile kiraz alamadığını söyleyen üretici Zeki Sayın, “Tek geçim kaynağım kiraz. Emekli maaşımı da buraya harcıyorum ama bu yıl elimde hiçbir şey yok” sözleriyle yaşadığı yıkımı dile getirdi.
Gürer, dört ay geçmesine rağmen üreticilere hâlâ bir destek verilmediğini hatırlatarak, sulama ve ilaç maliyetlerinin katlanılmaz hale geldiğini, tarımsal desteklerin ise yetersiz kaldığını ifade etti.
“Çiftçi 2 Yılda 217 Litre Mazot Kaybetti”
Niğde Milletvekili Gürer, Ulukışla’da buğday üreticisi Murat Dündar’la da tarlada bir araya geldi. Artan girdi maliyetleri, düşük alım fiyatları ve düşen rekolte nedeniyle çiftçinin zor günler yaşadığını belirten Gürer, “Buğday ve arpa alım fiyatı çiftçinin yüzünü güldürmedi. Son iki yılda sadece mazot hesabına göre çiftçinin kaybı yüzde 47. Çiftçi, 217 litre mazot kaybetmiş durumda” dedi.
Üretici Dündar ise kuraklık nedeniyle verimin düştüğünü, bazı tarlalarda biçerdöverlerin çalışamadığını söyledi. Ayrıca gübre ve mazot fiyatlarının kısa sürede katlandığını, geçen yıl ise 450 bin lira zarar ettiğini açıkladı. Gürer, çiftçiyi korumak için yeniden taban fiyat uygulamasına dönülmesi gerektiğini, TMO’nun alım garantisi vermesinin zorunlu olduğunu belirterek, “Aksi hâlde üretici ürettiğinden kazanamıyor, tüketici ise pahalı ürün almak zorunda kalıyor” dedi.
“Patates Tarlada Çürüyor”
Altunhisar’da yazlık patates üreticileriyle buluşan Gürer, çiftçilerin ağır maliyetler karşısında isyan ettiğini kaydetti. Gürer, “Ürün yarısı tarlada kaldı, çiftçi borcunu ödeyemiyor, mazot ve gübre fiyatları her geçen gün artıyor. Marketlerde aynı patates 5-6 kat pahalıya satılıyor ama çiftçi girdi maliyetini bile çıkaramıyor” sözleriyle tabloyu ortaya koydu.
Üreticiler, ihracat engelleri, market ve simsar baskısı nedeniyle ürünlerini değerinde satamadıklarını, tarım kredisi borçlarıyla boğuştuklarını anlattı. Gürer ise yazlık patatesin depolanamaması ve plansız üretim sisteminin üreticiyi hüsrana uğrattığını belirterek, acil çözüm çağrısı yaptı.
“Üretici de Tüketici de Dertli”
CHP Niğde Milletvekili Gürer, ziyaretlerinin sonunda yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“İlçe değişiyor, köy değişiyor, kasaba değişiyor ama üreticinin derdi değişmiyor. AKP iktidarı çiftçinin sorunlarına yüzeysel bakıyor, ithalatı çözüm görüyor. Çiftçi icralık olmuş, geliri düşmüş ama iktidar oralı değil. Günlük tarım politikası olmaz. Tarımın böyle sürdürülmesi riskleri katlıyor. Üretici dertli, tüketici dertli. Aracının kazandığı, iktidarın seyrettiği bu süreç tarımın hayrına değildir.”