Altın rezervleri yeniden gündemin üst sıralarına taşındı. Ekonomik belirsizlikler, küresel piyasadaki dalgalanmalar ve olası kriz senaryoları, yatırımcıların güvenli liman olarak altına yönelmesine neden oluyor. Türkiye de bu süreçte dikkat çeken ülkeler arasında yer alıyor. Peki Türkiye altın rezervlerinde hangi sırada bulunuyor ve yatırımcılar neden altına yöneliyor? İşte detaylar…
Ekonomik Belirsizlik Altını Öne Çıkarıyor
Savaş, ekonomik kriz ve küresel belirsizlikler, yatırımcıları riskli araçlardan uzaklaştırıyor ve güvenli limanlara yönlendiriyor. Altın, tarih boyunca kriz dönemlerinde değerini korumasıyla bilinen en güvenli yatırım araçlarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’de de yurttaşlar ve yatırımcılar, döviz ve borsa gibi değişken piyasalardan kaçarak altın almayı tercih ediyor. Bu eğilim, Türkiye’nin altın rezervlerinin artmasına ve dünya sıralamasında üst sıralarda yer almasına katkı sağlıyor.
Türkiye Altın Rezervinde İlk 10’da
Tradingeconomics.com’un 2025 Haziran verilerine göre, dünyadaki en çok altın rezervine sahip ülkeler belli oldu. Listenin zirvesinde 8.133 ton ile Amerika Birleşik Devletleri yer alırken, Almanya 3.352 ton, İtalya 2.452 ton ve Fransa 2.437 ton ile ilk dört sırayı paylaşıyor. Rusya 2.333 ton ve Çin 2.235 ton ile listede dikkat çeken diğer büyük rezervlere sahip ülkeler arasında.
Listeye göre Türkiye, 635 ton altın rezerviyle dünya genelinde ilk 10’a girerek 10. sırada yer alıyor. Bu durum, ülkenin ekonomik güvenliğini destekleyen önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Yatırımcılar Neden Altına Yöneliyor?
Türkiye’de milyonlarca kişi, ekonomik belirsizlikler ve dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle portföylerini çeşitlendirmek amacıyla altına yatırım yapıyor. Altının likiditesi yüksek, değerini koruyan ve kriz dönemlerinde güvenli liman olarak kabul edilen bir yatırım aracı olması, tercih sebeplerinin başında geliyor. Ayrıca, altın alımı küçük tasarruflardan büyük yatırımlara kadar farklı seviyelerde yapılabildiği için her kesimden yatırımcıya hitap ediyor. Türkiye’nin altın rezervlerinin artması ve ilk 10’da yer alması, hem bireysel yatırımcılar hem de ülke ekonomisi için güven verici bir gösterge olarak yorumlanıyor.
