Özellikle 2010’larla birlikte zirveden düşen ve hatta artık “Big 6” üyesi olmadığı iddia edilen Arsenal, 2019’da Mikel Arteta’nın göreve gelmesiyle birlikte yeni bir yapılanma sürecine girdi. Aslında Arteta’nın da ilk iki sezonunda beklentilerden çok çok uzak olan Arsenal, 2021/22 sezonuyla birlikte yükselişe geçti ve art arda üç sezon lige şampiyonluk yarışı verirken Şampiyonlar Ligi’nde de kulübün uzun yıllardır görmediği başarılara imza attı. Fakat kulübü yıllar sonra zirveye oynatan Arteta neden eleştiriliyor?
Arsenal’in forvetinde her zaman dünya klası bir bitirici vardır. Ian Wright, Thierry Henry, Robin van Persie, Olivier Giroud… Fakat oyun anlayışı topa ve oyuna hükmetmek olan Arteta, görevde olduğu 5 sezonda da böyle bir forvet transfer etmedi ve elinde bu klasmanda olan Pierre-Emerick Aubameyang ve Alexandre Lacazette gibi futbolcuları da gönderdi. Bu dönemde de transfer ettiği tek santrafor, yaklaşık 52 Milyon Euro ödenen Gabriel Jesus’tu. Kai Havertz ile ilgili asıl plan onu sol 8’de kullanmak olduğu için onu bu listeye dahil etmiyorum ama merak edenleriniz için ona da 75 Milyon Euro ödendi.
GABRIEL JESUS, Arsenal kariyerine harika başladı. 2022/23 sezonunda Premier Lig’de oynadığı 16 maçta 5 gol 6 asistlik katkı verirken Southampton deplasmanı hariç her maçta harika performanslar sergiliyordu. Sonrasında ise onu 3.5 ay sahalardan uzak tutacak bir sakatlık yaşadı. Bu sakatlık, Arsenal kariyerinde yaşayacağı 7 sakatlıktan ilkiydi ve sakatlıkları nedeniyle şu ana kadar Arsenal’i 62 maçta tribünden takip etmek zorunda kaldı. Arsenal’e gelmeden önce ise sakatlıkları nedeniyle kaçırdığı maç sayısı 53 olan Jesus’a, biraz da Arsenal bahtsızlığı bulaştı diyebiliriz. Ne zaman forma giriyor gibi olsa üstünde nazar varmış gibi sakatlanan Jesus, sakatlıkları nedeniyle o buram buram “Joga Bonito” kokan futbolunu Arsenal formasıyla yeterince gösteremedi. 18 Aralık 2024’te Crystal Palace’a karşı oynanan Carabao Kupası maçında yaptığı hat-trick ile bir nevi “Ben döndüm!” mesajı veren Jesus, 3 gün sonra yine Crystal Palace karşısında oynanan lig maçında da 2 gol atarak taraftarları heyecanlandırmıştı ta ki 13 Ocak 2025’te çapraz bağlarını yırtana kadar. Oyuncunun 2025 Aralık’a kadar sahalardan uzak kalması bekleniyor. Böyle bir sakatlıktan sonra henüz 28 yaşında olan oyuncunun kariyeri hangi sulara yelken açar bilmiyorum ama bir daha bu seviyede özlediğimiz Jesus’u görebilirsek çok şaşırırım.
KAI HAVERTZ, Arsenal'a gelişiyle birlikte Arsenalli bütün taraftarları ikiye böldü... Hatta çoğu medya kuruluşu tarafından “Sezonun En Kötü Transferi” gösterildi. Bayer Leverkusen yıllarında Avrupa’nın en büyük yeteneklerinden biri gibi görülürken Chelsea’de gösterdiği tartışmalı performansla eleştirilerin hedefi olsa da Arteta’nın tam istediği profildi Havertz. Uzun, mücadeleci ve versatil… 75 Milyon Euro’ya transfer edildiğinde Arsenal tarihinin en pahalı 2. transferi olmuştu. Arsenal kariyeri de eleştirileri haklı çıkarır gibiydi. Hazırlık kampındaki bitiricilik yarışmasında dalga konusu olmuş, Manchester City ile oynanan Community Shield maçında %100 kaçırmış ve akan oyundaki ilk golünü ligin 13. Haftasında atabilmişti. Aynı zamanda göze hoş gelmeyen, kabaca “kalas” diye tabir edebileceğimiz bir futbolcu kendisi. Basit bir futbolcu, topu alır ve pas verir. Fakat ligin 25. haftasına kadar çoğunlukla santrafor Nketiah’ın arkasında, daha çok orta saha gibi oynuyordu Havertz. 17 Şubat’ta oynanan Burnley maçından sonra santrafor görevini üstlendi ve santrafor oynadığı 12 maçta 9 gol 7 asist ile inanılmaz bir performans gösterdi. Sonraki sezona girilirken Arsenal’in as forvetinin kim olduğu artık belliydi… Kai Havertz.
2024/25 sezonunda Wolves karşısında 1 gol 1 asistle başladı Havertz. Premier Lig’de 24 maçta 9 gol 3 asist ile takımın en golcüsü olurken Şampiyonlar Ligi’nde 8 maçta 4 gol 2 asiste imza attı. Fakat Arsenal’de her zaman olduğu gibi onun performansına da sakatlıklar ket vuracaktı. Kulübün Şubat’ta düzenlediği Dubai kampı sırasında uyluğundan sakatlanıp ameliyat olan Havertz sezonun kalanında toplam 33 dakika top oynayabilirken, bütün sezon sakatlıklarla uğraşmış Arsenal de normalde 6-8 numara olan Mikel Merino’dan forvet çıkarmak zorunda kaldı. Arsenal, hem sakatlıklar hem hücum hattının formsuzluğu sonucu bir önceki yıl 91 gol attığı ligde sadece 69 gol atabildi.
2025/26 sezonuna girilirken Arteta da takımın hücumunu yetersiz buluyor olacak ki kulüpte şu aralar konuşulan tek şey var: TRANSFER. Zubimendi transferini bitirdiği söylenen Arsenal’in santrafor pozisyonu için iki gözde ismi Victor Gyökeres(27) ve Benjamin Šeško(22). İkisi de uzun, mücadeleci ve bir hayli bitirici olan iki isimle ilgili de son zamanlarda tonla haber çıktı. Arteta’nın Gyökeres’ten ziyade Šeško’yu listenin zirvesine koyduğu konuşuluyor.
Victor Gyökeres’in yaşı ve oynadığı lig şüphe unsuru olabilirken istatistiksel anlamda Šeško’nun fersah fersah önünde. Bu sezon ligde attığı 39 gol ile Avrupa’nın en gözde isimlerinden biri oldu. Fakat kendisi daha çok ceza sahasında gezen ve oyun kurulumuna fazla karışmayan bir isim, Arteta’nın forvetinden beklediklerinin tam tersi. Sporting Lizbon’da bulduğu açık alanları Arsenal’de çok yüksek ihtimalle bulamayacak olması, oyuncunun olası bir transferden sonra nasıl uyum sağlayacağına dair soru işaretleri oluştursa da oyuncunun 65 Milyon Euro’luk serbest kalma bedeli bu transferi inanılmaz cazip kılıyor.
Benjamin Šeško ise Gyökeres’in ligde attığı gollerin 3’te birini atmış olsa da yaşı ve oyun tarzıyla Arteta’nın daha çok ilgisini çekiyor. Šeško transferinin önündeki en büyük engel ise Leipzig tarafından istenilen bonservis. Leipzig’in 100 Milyon Euro civarında bir bonservis istediği konuşulurken bir de sol kanat transferi yapmak isteyen Arsenal, bu talebi nasıl karşılayacak hep birlikte göreceğiz.