Ülkemizde gerçekten insanca yaşamak büyük bir mücadele ve özveri gerektiriyor.
Anayasamıza göre Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı,………., demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Sosyal politika araçları başlıca sosyal sigortalar, sosyal teşvik, sosyal yardım, sosyal tazmin ve sosyal hizmetleri kapsamaktadır.
İtalya’da nostaljik bir jest olarak başlayan “askıda kahve” uygulaması toplumsal dayanışmayı ve farkındalığı arttırma anlamında uygulanmaktaydı.
Pandemi ile birlikte “ASKIDA…” uygulaması neredeyse hemen hemen toplumsal yaşamımızın tüm gereksinmelerinde uygulama alanı bulmuştur. Ülkemizde büyük çoğunluk ASKIDA YAŞAMLAR SÜRMEKTEDİR.
Askıda fatura ile başlayan süreç,askıda ekmek,askıda yemek,askıda bilet,askıda burs,askıda ajanda,gazete,gergi,eğitim,etkinlik vs vs ile genişleyerek sürmektedir. Ülkedeki ekonomik çöküşten doğrudan etkilenen sayısı her geçen gün artmaktadır. Doğal olarak da bunlardan yararlanan insan sayısı da gün geçtikçe artmaktadır.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), istatistiklerine göre ilk 7 ayda 2,889 şirket kapanmış,
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) verilerine göre, Mersin özelinde 2024'ün ilk 7 ayında bin 348 esnaf kepenk kapatmış.
Konkordato ilanları büyük bir artış gösterdi. Mersin için ise protestolu senet sayısı yüzde 589 artışla 545 milyon TL'ye, karşılıksız çek adedi ise yüzde 86 artarak 2 bin 588'e, tutarı yüzde 224'lük artışla bir milyar 429 milyon TL'ye ulaştı.
İşsizlik her geçen gün artıyor.Emekliler açlık sınırının altında maaşlara mahkum edilmişler,Asgari ücret nerdeyse kira paralarını ödemeye yetmemektedir. Güvencesizlik had safhada.
Devletin en önemli görevlerinden birisi sosyal devlet anlayışıdır. Bu sosyal devlet ilkesi, devlete aynı zamanda devlete yükümlülük yüklemektedir.Toplumun tümü ve onun üyeleri birçok bakımlardan devlet edimlerine muhtaçtırlar.Ekonominin gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak tüm hizmetleri (ulaşımdan,eğitime,sağlık,barınma ve beslenme vs) sağlamak zorundadır.
Sosyal devlet ilkesi, devleti, tüm bu gerekli edimleri “insan onuruna yakışır bir yaşamı güvence altına almak için" yerine getirmek üzere yükümlendirmektedir.
Anayasamızın temel hak ve özgürlükler sistemi ,başlangıç kısmının 6. paragrafında yer alan İNSAN ONURUNUN KORUNMASI kuralının gerçekleşmesine hizmet etmektedir. Çünkü bütün temel haklar özde insan onuru uğruna garanti edilmişlerdir.
Çöpten yiyecek toplama,sürekli yardımlara muhtaç olarak yaşamak ve askıda yaşamlar sürerek insanlık onurumuzu nasıl koruyabiliriz. İnsan her şeyden önce onuru ile insandır.
Hükümetin bir an önce bile isteye bozdukları demokrasi,hukuk devleti ilkesi ve ekonomiyi tekrar fabrika ayarlarına döndürerek,insanlık onurunu koruma adına askıda yaşamlara ve muhtaç toplum anlayışına bir son vermesi gerekmektedir. Bu iş inanç,azim,mücadele ve özveri ister.Yapamıyorsanız gidersiniz.Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devletinden büyük değildir.Devlet de toplum içindir.
Toplumun da Anayasal haklarını en etkin şekilde ve ısrarla talep etmesi kollektif birlikteliği, mücadeleyi sürdürmesi gerekmektedir.UNUTMAYIN SİZ NE KADAR TALEP EDERSENİZ O KADARINI ALIRSINIZ.