Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda görüşülen 210 sıra sayılı kanun teklifi kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilen yeni yetkiler tartışmalara yol açtı. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada düzenlemeye sert sözlerle karşı çıktı.
“Kadına şiddeti meşrulaştırmak mı hedefleniyor?”
Esen, Diyanet’in Nisa Suresi’nin 34. ayetine dair yorumunu eleştirdi. Bu ayetin kimi çevirilerde ‘uzaklaştırmak’ ya da ‘ayrı yaşamak’ gibi şiddet içermeyen şekillerde aktarıldığını belirten Esen, Diyanet’in buna karşın “kadınları dövün” ifadesini tercih etmesini sorguladı. “Diyanet hoşuna gitmeyen mealleri toplatıyor. Bu, kadınların dövülmesini meşrulaştırmak anlamına mı geliyor? Bu yorumu nasıl kabul edebiliyorsunuz?” dedi.
“Sayıştay denetimi dışına çıkmak hesap vermemek demektir”
Teklifin en tartışmalı maddelerinden birinin Diyanet'in Sayıştay denetiminden çıkarılması olduğuna dikkat çeken Esen, “Bu düzenleme, kamu kaynaklarının nasıl harcandığını halktan gizlemek anlamına gelir. Diyanet gibi bütçesi devasa olan bir kurum neden şeffaflıktan kaçırılır?” diye sordu.
“Hac organizasyonları erişilemez hale geldi”
Esen, Diyanet'in düzenlediği hac organizasyonlarının yüksek maliyetlerine de tepki gösterdi. Türkiye’de 6.500 dolara ulaşan hac ücretlerinin, başka ülkelerde 3.500-4.500 dolar arasında olduğunu belirtti. Kura dışı kişilere kontenjan satıldığını iddia eden Esen, bu durumun adalet duygusunu zedelediğini vurguladı. Ayrıca Suudi Arabistan’da bazı Türk hacıların kendi yetkilileri tarafından ihbar edilip sınır dışı edildiğini ifade etti: “Bu iddia doğruysa büyük bir diplomatik skandaldır.”
“İbadet, zenginlere ayrıcalık haline gelmemeli”
Esen, yurtiçinde 13.500 TL, yurtdışında ise 5.450 TL olarak açıklanan kurban bedellerinin de orta ve üst gelir grubunun erişebileceği seviyelere geldiğini belirtti. Bu durumun, ekonomik adaletsizliğin ibadet alanında da kendini gösterdiğine dikkat çekti.
“Bu Meclis, halkın sesini bastırmamalı, duymalı”
Konuşmasını “İbadet, vicdanla ve eşitlikle düzenlenmeli. Vatandaşı gelir kapısı gibi gören anlayışı kabul etmiyoruz” diyerek bitiren Elif Esen, Diyanet’e yönelik yetki genişlemesinin toplumsal adalet ve inanç özgürlüğüyle bağdaşmadığını ifade etti.