Kocaeli ve Ambarlı'nın ardından Türkiye'nin en büyük üçüncü konteyner limanı olmayı başaran Mersin Limanı, yılın ilk 7 ayında 529 bin TEU konteyner elleçledi. Bu rakam, sadece sayısal bir başarıyı değil; aynı zamanda Mersin’in Türkiye’nin dış ticaretinde ne denli kritik bir noktaya geldiğini gösteriyor. Özellikle Akdeniz’e açılan kapı olarak stratejik öneme sahip liman, transit taşımacılıktan bölgesel ticarete kadar pek çok alanda merkezi bir rol üstleniyor.
Türkiye'nin Üçüncü Büyük Limanı: Mersin'in Konteyner Hacmi Artıyor
Mersin Limanı, yılın ilk yedi ayında ulaştığı 529 bin TEU elleçleme rakamıyla dikkatleri üzerine çekti. Bu performans, limanın yalnızca kapasite anlamında değil, operasyonel verimlilik açısından da önemli bir aşamaya geldiğini gösteriyor. Türkiye genelinde konteyner bazında yapılan sıralamada Kocaeli ve Ambarlı’nın ardından üçüncü sıraya yerleşen Mersin, Akdeniz çanağındaki rekabet gücünü de artırmış durumda.
Ayrıca, artan konteyner trafiği sayesinde limanda çalışan insan sayısı ve bölgedeki lojistik yatırımlarda da gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bu gelişmeler, hem yerel ekonomiye hem de ülke genelinde dış ticaret performansına pozitif katkılar sunuyor.
Akdeniz’in Lojistik Üssü Olma Yolunda
Mersin Limanı'nın öne çıkmasında, sadece yüksek konteyner hacmi değil; coğrafi avantajı da büyük rol oynuyor. Liman, Akdeniz'in doğusundaki transit ticaret yolları üzerinde yer alması nedeniyle, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya açılan bir lojistik köprü niteliğinde. Bu durum, uluslararası firmaların Mersin’i bir dağıtım merkezi olarak tercih etmelerine zemin hazırlıyor.
Ayrıca limanın demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesi ve gümrük süreçlerinde dijitalleşmeye gidilmesi, operasyonel süreleri kısaltarak verimliliği artırıyor. Tüm bu adımlar, Mersin’in yalnızca Türkiye değil, bölgesel ölçekte de daha etkin bir lojistik üs haline gelmesine katkı sağlıyor.
Lojistik Yatırımlar ve Yeni Projeler Yolda
Mersin Limanı'ndaki bu büyüme, beraberinde yeni yatırım planlarını da getiriyor. Özellikle elleçleme kapasitesini artırmak ve liman içi operasyonları daha da hızlandırmak amacıyla, otomasyon sistemlerinin devreye alınması planlanıyor. Ayrıca, liman sahasında yeni antrepolar, depo alanları ve demiryolu bağlantılı yükleme alanları oluşturulması da gündemde.
Bölgedeki bu canlılık, yalnızca limanla sınırlı değil. Çevresinde oluşan lojistik köyler, taşıma ağları ve liman geri sahası yatırımları da Mersin’i Türkiye’nin en stratejik lojistik noktalarından biri haline getiriyor.
