Milyonlarca memur ve emekli, gözünü toplu sözleşme görüşmelerine çevirmiş durumda. Hükümetin teklifleri tartışılırken, ekonomist Muhammed Bayram maaşların erimesini önleyecek asıl mekanizmayı açıkladı. Enflasyon farkı, zam oranlarının üzerinde bir güvence olarak öne çıkıyor.
Ekonomist Muhammed Bayram tarafından yapılan açıklamada, toplu sözleşme masasında telaffuz edilen oranların nihai belirleyici olmadığı vurgulandı. Devletin 2026 için yüzde 10'luk teklifine karşın, yıl sonu enflasyonunun bu rakamı aşması durumunda aradaki farkın maaşlara otomatik olarak ekleneceği belirtildi. Bu veri, oransal zam ne olursa olsun maaşların alım gücünün korunacağını gösterdi.
Ekonomistler, maaşların enflasyonun altında kalmayacağını "kırmızı çizgi" olarak görüyor. Kamuoyundaki beklenti de bu yönde şekilleniyor.
Enflasyon Farkı Asıl Güvence Konumunda
Muhammed Bayram, oransal zammın sadece bir başlangıç olduğunu, asıl korumanın enflasyon farkı mekanizmasıyla sağlandığını belirtti. Bu sistem sayesinde memur ve emeklinin maaşının yıl içindeki fiyat artışları karşısında erimesinin önüne geçiliyor. Bu açıklama, masadaki rakamların ötesinde bir güvence olduğunu ortaya koyuyor.
Tek Başına Maaş Zammı Yetersiz
Bayram'a göre refah seviyesinin kalıcı olarak artması için maaş artışı tek başına çözüm değil. IMF raporlarına da atıfta bulunarak, alım gücünü doğrudan etkileyen sosyal yardımların güçlendirilmesi gerektiğini savundu. Özellikle büyükşehirlerdeki kira, gıda ve yakacak yardımlarının artırılması masadaki en önemli formüllerden biri.
Masadaki Diğer Öneriler: Vergi ve İndirimler
Görüşmelerde sadece oransal zam değil, ek gelir sağlayacak modeller de konuşuluyor. Vergi oranlarının düşürülmesi ve sabitlenmesi, geçmişte uygulanan fiş toplama sisteminin yeniden getirilmesi gibi öneriler gündemde. Ayrıca marketler ve kooperatiflerle yapılacak indirim anlaşmaları da çalışanın bütçesini doğrudan rahatlatacak adımlar olarak görülüyor.
Refah İçin Sosyal Adımlar Bekleniyor
Hükümet kanadından henüz sosyal yardımlarla ilgili somut bir adım gelmedi. Ancak ekonomi kurmaylarının masasında farklı senaryolar olduğu biliniyor. Milyonlarca kişinin gözü yalnızca maaş zammında değil, yaşam kalitesini artıracak sosyal ve vergisel düzenlemelerde. Bu nedenle nihai kararın bu beklentileri karşılaması büyük önem taşıyor.