ÖĞRETMENLER…

Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenleri ne kadar çok önemsediğini gösteren kısa bir anı.

Yıllardan 1923…

İlgili kişiler Atatürk’e soruyor: “Paşam, vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?”

Ulu Önder’in yanıtı; kısa ve net:

“Öğretmen maaşlarını geçmesin.”

Öğretmenlerin değerini anlatmak için başka söze gerek bırakmıyor Ulu Önder’in bu talimatı; anlayan anlasın!

24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladık dört gün önce…

Öğretmenler geçim derdinde…

Öğretmenler borç harç içinde…

Öğretmenler atama bekliyor…

Birçoğu asgari ücretle, bazıları belki biraz üzerinde çalışmaya razı oluyorlar…

Ama yine de helal olsun onlara eğitim ve öğretimi aksatmadan sürdürüyorlar…

Çünkü Başöğretmenleri onlara talimat vermiş:

“Öğretmenler; yeni neslini, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve YENİ NESİL, SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR…”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşından sonra CEHALETLE savaşmıştır.

Cehaletin ancak çağdaş eğitim ve bilim ile yenilebileceğini biliyordu…

Öğretmenler toplumun en üst düzey, en saygın mesleğine sahip insanlarıdır.

Öğretmenlere öyle saygı dolu, öyle huzurlu bir ortam oluşturmalıyız ki; Başöğretmenlerinin talimatını eksiksiz yerine getirsinler…

KIRSALDA EĞİTİM…

Eğitim sisteminin sürekli yap boz tahtasına çevrilmesi, Eğitim Sistemini Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çağdaş eğitim yolundan saptırmaya yönelik çabalardır…

Gerçek eğitimciler bunun farkındalar, ama bir türlü inisiyatif gösteremiyor Milli Eğitimdeki gerçek eğitim kadroları…

Köy Okullarının kapatılıp Taşımalı Eğitim Sistemine geçilmesi yalnızca çocukların eğitimine darbe vurmadı; köylerde yaşayan toplumun eğitilmesine de darbe vurdu.

Neden?

Köylerde Köy Okullarının olması demek her köyde en az bir öğretmenin olması demektir.

Bu öğretmenlerin köylerdeki halkla sürekli içli dışlı olması oradaki yetişkinlerin de eğitilmesine katkı sağlıyordu…

Her köyde bir cami ve imam var, olmalı da ama her köyde bir okul ve bir öğretmen de olsun, olmalı da…

Devlet eğitim konusunda tasarrufu düşünmemelidir.

Eğitimden tasarruf ederek gelecek nesillerimizi nasıl yetiştiririz?

KENTLERDE EĞİTİM…

Kentlerin bütçe anlamında ve her anlamda en büyük kurumları belediyelerdir…

Belediyeler de kentlerinin eğitim sorunlarına destek sağlayıp uyguladıkları projelerle katkıda bulunuyordur mutlaka…

Üniversite bulunan kentlerde üniversite öğrencilerinin barınma sorunu çok ciddi boyutlara ulaştı.

Bu durumu gören Mersin belediyelerinin bazıları öğrenci yurtları yaptılar.

Tüm belediyeler öğrencilerin çağdaş, sıhhi ve güvenli barınma olanağı sağlayacak yurtların yapımına daha çok önem vermeliler.

Belediyelerin bütçelerinde eğitim için konulan ödeneklerin de yeterli miktarda olması gerekir…

Hükümetler Merkezi Bütçeden kentlerdeki üniversite öğrenci sayısına göre belirli bir oranda pay aktarabilir öğrenci yurtlarının yapımı için.

Gördüğüm önemli bir sorun da okulların başlama ve dağılma saatlerinde tüm okulların önünde büyük bir trafik karmaşası oluşuyor…

Servis araçları, çocuklarını almaya gelen velilerin araçları ve normal trafik akışının yarattığı düzensizlik okulların önünde curcuna yaratıyor…

Buralarda emniyet trafik ekipleri ve belediye zabıta ekipleri koordineli çalışarak düzeni sağlayabilir…

Ayrıca belediyeler bu bölgelerdeki yol tasarımlarını trafik akışını kolaylaştıracak biçimde yeniden düzenleyebilirler…

Öğretmenler günü nedeniyle bu haftaki yazımı eğitime ayırmış olduk.

Öğretmenler günü kutlu olsun!

Hoşça kal Mersin, haftaya yine buradayız…