2025-2026 eğitim ve öğretim yılı tüm Türkiye’de başladı ancak birçok aile için bu başlangıç, ekonomik yüklerin daha da artması anlamına geliyor. Okul alışverişiyle birlikte kırtasiye, kıyafet ve servis gibi temel ihtiyaçlar için ciddi harcamalar yapan veliler, çocuklarına harçlık veremediklerini dile getiriyor. Artan hayat pahalılığı karşısında maaşların yetersiz kaldığını söyleyen aileler, okul kantinlerindeki yüksek fiyatlardan da yakınıyor.

Mersin TAG Otoyolu’nda Otomobil Devrildi: 1 Ölü, 3 Yaralı
Mersin TAG Otoyolu’nda Otomobil Devrildi: 1 Ölü, 3 Yaralı
İçeriği Görüntüle

Gerek zorunlu harcamalar gerekse temel ihtiyaç kalemlerindeki zamlar, özellikle dar gelirli aileleri zorluyor. Veliler, “Çocuklarımızı okula gönderebiliyoruz ama kantinde harcayacakları bir kuruş harçlık bırakamıyoruz” sözleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.

Aile Bütçesi Eğitim Masraflarına Yetmiyor

Okul sezonunun başlamasıyla birlikte ailelerin yaptığı kırtasiye ve okul kıyafeti alışverişi, bütçelerde ciddi bir delik açtı. Defter, kalem, çanta ve forma gibi temel ihtiyaçlar için geçen yıla oranla daha fazla harcama yapmak zorunda kalan aileler, fiyat artışlarının eğitim harcamalarına doğrudan yansıdığını söylüyor.

Servis ücretlerindeki artışlar da yükü daha da ağırlaştırıyor. Veliler, “Bir çocuğun okula hazırlanması için yapılan harcama neredeyse bir maaşa denk geliyor. Durum böyle olunca da elimizde avucumuzda çocuklara harçlık verecek bir şey kalmıyor” diyor.

Ekonomik baskılar altında çocuklarının temel ihtiyaçlarını zar zor karşılayabildiklerini ifade eden birçok veli, kantin fiyatlarının da okul harçlığını lüks haline getirdiğini vurguluyor.

Kantin Fiyatları Cep Yakıyor, Harçlık Vermek Lüks Oldu

Okul kantinlerinde satılan ürünlerin fiyatlarının son bir yılda neredeyse iki katına çıktığını belirten veliler, çocuklarına günlük harçlık verememenin üzüntüsünü yaşıyor. Özellikle devlet okullarında bile kantin ürünlerinin pahalı olması, gelir seviyesi düşük aileleri daha da zorluyor.

Bir simidin 10 liradan satıldığı, bir kutu meyve suyunun 15 lirayı bulduğu kantinlerde çocukların günlük ihtiyacını karşılayacak harçlık tutarı 30-40 lirayı buluyor. Veliler, bu rakamların sürdürülebilir olmadığını söylüyor.

“İki çocuk okula gidiyor, ikisine de 40 lira versem ayda sadece harçlığa 1600 lira lazım. Bu mümkün değil” diyen bir veli, ekonomik gerçeklerle okul hayatının artık daha zorlu bir hale geldiğine dikkat çekiyor.

Maaşlar Eriyor, Giderler Katlanıyor

Velilerin en çok dile getirdiği sorunlardan biri de gelir-gider dengesinin giderek bozulması. Asgari ücretle geçinen aileler, yükselen enflasyon karşısında maaşlarının eridiğini, zamların ise dur durak bilmediğini ifade ediyor.

“Hayat pahalılığı her geçen gün daha da artıyor. Alım gücümüz düştü, maaşlar ise yerinde sayıyor. Gıda, kira, ulaşım derken sıra eğitime bile gelmeden para bitiyor” diyen aileler, çocuklarının eğitimine harcamak istedikleri parayı zorunlu giderlere aktarmak zorunda kaldıklarını söylüyor.

Artan ekonomik baskılar, yalnızca harçlık değil, çocukların sosyal hayatına da doğrudan etki ediyor. Birçok öğrenci okulda sadece su içerek günü tamamlıyor. Bazıları ise arkadaş çevresinden uzak durarak harçlıksızlığını gizlemeye çalışıyor.

Kaynak: Gönül Halis Acu