Meclis gündem görüşmeleri öncesi değerlendirmelerde bulunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 'Değerli arkadaşlarım deprem sonrası çıkaracağımız dersler var. Doğanın gücü yadsınamaz. Ama gereken önlemleri almazsak yıkım kaçınılmaz oluyor. Mersin kenti kurulduğundan beri afet ile yan yana düşünülmemiş. Hep bir şey olmaz veya Mersin deprem bölgesinde değil düşüncesi yerleşmiş. Ancak son süreç sonrası tablo değişti' dedi.
HABER: Hayrettin ACAR
Deprem sürecinde Mersin'in şiddetli sarsıntılar ile etkilendiğini vurgulayan Seçer, 'Şiddetli sarsıntıyı hatırlayın. On saniye veya on beş saniye daha devam etseydi çok farklı tablolar ortaya çıkardı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Mersin'de zemin emniyeti problemi var. Hepimiz biliyoruz ki yapı stoku sıkıntısı var. Bu kente deniz kumuyla inşaat yapıldı ve hala da yapılmaya devam ediliyor. Bu kentte imara açılmayan, açılması gerekmeyen, açılmaması gereken yerlerde hala inşaatlar var ve bu inşaatlar devam ediyor. Bunun altını çizmek zorundayız. Bu gerçekleri görmek zorundayız' dedi.
'Sahilde ciddi tehlike var'
Seçer, 'Sahilde ciddi bir tehlike saçıyoruz. Hem zeminden hem yapılardan. Bu konulara dönüp dönüp bakmak lazım. Elimiz kolumuz bağlı depremi beklersek hiçbirimiz güvende olamayız. Bu gerçekle tekrar yüzleşebiliriz. Tekrar olabilecek bir yüzleşmede Çocuklarımız bize intizar etmesin' ifadelerini kullandı.
İmar yasalarının uygulamaya konulmasının öneminden bahseden Seçer, 'İstediğiniz kadar yasa yapın. Eğer uygulamada zafiyet varsa sıkıntı. 1999 depreminden sonra imar yönetmeliğine göre yapılan binalarda bir şey yok. Vacibi var. Çünkü ona uygun yapılmamış. Ona göre demir kullanılmamış. Ona göre zemin etüdü yapılmamış. Ona göre statik hesabı yapılmamış. Sonuç hüsran, sonuç acı, sonuç gözyaşı' ifadelerini kullanırken, 'Biz yöneticiyiz, biz siyasiyiz. Bizim hesap verme zorunluluğumuz var. Gerçeklerden kaçamayız. Artık Mersin'i de afetle, hatta depremle yan yana koyup projeksiyonumuzu ona göre yapmak zorundayız' diye ekledi.
İlk somut adım: Deprem risk yönetimi ve kentsel iyileştirme daire başkanlığı kurulacak
Deprem sonrası gerekli önlemlerin alınması adına ilk somut adımı atıyoruz diyen Seçer, 'Somut olarak mecliste bir adım atıyoruz bugün, deprem risk yönetimi ve kentsel iyileştirme daire başkanlığını kurarak bundan sonraki süreçte kurumsal bir hüviyetle ne yaptığımızı bilerek, planlı, programlı bir şekilde ilerleyeceğiz. Mersin'de afet riskini yönetmek ve gerekli tedbirleri almak ve kenti bu anlamda iyileştirmek, kötü yapı stokunu ortadan kaldırmak, vatandaşı bilgilendirmek amacındayız' ifadelerini kullandı.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Mart ayı 1'inci Birleşiminde yaşanan tartışmalar üzerine söz alan Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Muhalif meclis üyelerinin, Devlet ve Hükümetin deprem bölgesine hem geç hem de yetersiz şekilde müdahale ettiği yönündeki eleştirilerine yanıt verdi. Gültak; sadece yerli değil, yabancı bilim insanlarının da böylesi bir depremin binlerce yıldır görülmediğini yazdığını ifade etti. Akdeniz Belediye Başkanı Gültak'ın Meclis'teki konuşmasının satır başları şöyle:
'Güneşi balçıkla sıvayamazsınız'
'Avrupalı uzmanlar da binlerce yıldır görülmemiş bir kara harekatından bahsediyor. Yani öyle yüzyıl falan diyorlar, o mantıklı değil. Çok büyük bir karasal hareketten, çok büyük bir afetten bahsediyoruz. Bunun altını mutlaka çizelim. Üzülüyorum; Çünkü bizim devletimiz büyük bir devlettir, ilk günden itibaren oradadır. İktidarımız, Bakanlarımız oradadır. Sayın Cumhurbaşkanımız kaç kez gitmiştir ve gitmeye devam ediyordur. Böyle yaparak güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Herkes hizmet etmiştir. Mersin Büyükşehir de Akdeniz de Yenişehir de Toroslar vesaire vesaire, hizmet etmiştir.'
Bu konuşmayı yaptığım için özür diliyorum!
'Bunları konuşmayı hoş bulmuyorum ama siyaset algı üzerinden gittiğinden, konuşmaz isek sanki biz bir şey yapmıyoruz, her şeyi birileri yapıyor gibi veya iktidar yapmıyor gibi algılandığı için halkımdan da bu konuşmayı yaptığım için özür diliyorum. Çok ilginçtir; Çay ve Çilek mahallelerinde yapılacak olan kentsel dönüşüm projelerinde, önceki HDP'li Meclis üyeleri ve Belediye Başkanı'nın yürütmeyi durdurma davası vardır ve kazanmışlardır.'
'Kentsel dönüşüme, kaçak yapıya 'hayır' diyenler belli'
'Çok ilginçtir; kentsel dönüşüm dediğimiz iş, sadece TOKİ'nin yapabileceği bir iş olduğu gibi belediyelerin de yapabileceği veya kombine, ortak olarak yapabilecekleri de bir iştir. Altını çizdik; Encümen'de 'kaçağa cezaya hayır' diyen arkadaşlar belli, ceza kesmeyenler belli. Mahkemeye verenler belli. Mecliste hayır oyu kullananlar belli. Bunları kamuoyuyla özellikle paylaşmak istiyorum.'
'Siyasi bütün riskleri göze alıp kolları sıvadım'
'Akdeniz Belediyesi'nden bahsettiğiniz için bana da cevap hakkı doğdu. Belediye Başkanı açısından kentsel dönüşümdeki en önemli şey nedir biliyor musunuz? Riske girmektir, siyasetçi açısından. Hele Akdeniz'de iseniz. Hele hele karşınızda siyasi figürler, sizinle ilgili iftira ve yalanlar atarak, insanları kandıran yüklü bir enerji varsa karşınızda, en büyük iş riske girip, elleri kolları sıvazlayıp, oradaki insanlara kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu anlatmanız gerekiyor. Anlatmadığınız takdirde hepsi kağıt üzerinde kalıyor. Evet, Mustafa Gültak, burada devreye girdi.'
'Hiçbir zaman çıkıp 'Akdeniz Belediyesi olarak (ben) yapıyorum' demedim'
'Hem Turgut Reis'te hem Barış, Bahçe ve Çay Mahallesi'nde riskli alanlar ilan edilmesini de bizim belediyemiz Bakanlıktan talep etmiştir. Yani bu da bir siyasetçi için risktir. Riskli alan ilan ediyorsunuz, vatandaşla karşı karşıya geliyorsunuz. Bütün projelerin çiziminde de bizzat Akdeniz Belediyesi, şu an mevcut konutlarla ilgili müdahil olmuştur. Kamulaştırma davalarının; yüzde 66'nın üzerinde çıkmanız gerekiyor ki bizde yüzde 94; öbür tarafta çok az bir sıkıntı var. Kamulaştırma davalarının, dava açılması, sürecin takibi, vatandaşla muhatap olunmasını Akdeniz Belediyesi yapmıştır, TOKİ yapmamıştır.'
'Geç de olsa daire başkanlığını açıyorsunuz. Hayırlı olsun'
'Hatırlıyor musunuz? Elazığ depreminden sonra kentsel dönüşümün öneminden bahsetmiştik. Siz de bize 'şov yapma' demiştiniz. Biz dedik ki her şeyi devletten beklemeyelim; 'vatandaşımızın da artık riske girmesi, elini cebine atması lazım' demiştik. O videoyu bazı arkadaşlar aldı ve bizi trend topic yaptılar. O arkadaşlara da teşekkür ediyorum; Türkiye birincisi olmuştuk. Dolayısıyla Sayın Başkan; daha önce de size kaç kere söyledim… 'Lütfen gelin, Çay'da Çilek'te Büyükşehir olarak kentsel dönüşüme girin' dedim. Ama girmediniz. Şimdi geç de olsa Daire Başkanlığı'nı açıyorsunuz; hayırlı uğurlu olsun. Buradan sesleniyorum sizlere; Gelin, Çay'da, Çilek'te, Şevket Sümer'de, Güneş'te kentsel dönüşüm projelerini hazırlayın, beraber Ankara'ya gidelim. Ne yapılması gerekiyorsa yapalım. Hiçbir engelle karşılaşmazsınız.'
'Kenti 20 yıldır siz yönetiyorsunuz, bunca kaçağa neden izin verdiniz?'
'İmar affı… Türkiye Cumhuriyeti'nde bugüne kadar 23 kere imar affı olmuştur. Yani sadece bizim iktidarımızın çıkarmış olduğu bir af değildir. Sizlere; Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerine soruyorum; 20 yıldır bu şehri siz yönetiyorsunuz. Yenişehir'i, Mezitli'yi, Akdeniz'i birçok ilçeyi yönettiniz. Peki; neden bu kadar kaçağa izin verdiniz? Vermeseydiniz! Kısacası kentsel dönüşümün risklerine rağmen biz bitirmenin gururunu duyuyoruz. Umarım diğer arkadaşlar da bunu yapar.'
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi birleşiminde söz alan Halkların Demokratik Partisi'nden Meclis üyesi Bedriye Kuş, 6 Şubat'ta meydana gelen deprem, Bursaspor ve Amedspor karşılaşmasında yaşananlar ve 8 Mart'a değindiği konuşmasının sonunda kırmızı kartı gösterdi.
'Halklar Depremde Büyük Dayanışma Örneği Gösterdi'
Depremde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa dileyen Kuş, 'Hepimizin başı sağ olsun. Gerçekten büyük bir acı yaşadık ve deprem sonrasında hükümetin koordinasyon ve müdahaledeki beceriksizliği ile acımız daha da katlandı. Depremin ilk gününden itibaren 7'den 70'e bu ülkenin insanları seferber oldu. Herkes bir şeyler yapmak için gecesini gündüzüne kattı. İnsanlarımızın bu emeğini, dayanışmasını yürekten kutluyorum. Dayanışmamızın daim olmasını diliyorum. Ayrıca yaşadığımız yıkımın 'Kadercilikle' geçiştirilemeyeceğini söylemek istiyorum. Çünkü iyi biliyoruz ki deprem değil, ihmal öldürdü; rant öldürdü; imar şebekeleri öldürdü; para hırsı öldürdü. Bunu biliyor ve bunlarla mücadele için 'biz de tüm notlarımızı tuttuk' diyorum' dedi.
'Amedspor Vardır, Var Olacaktır'
Bursaspor-Amedspor karşılaşmasında yaşanan saldırıları da gündemine taşıyan Kuş, 'O sahada birlik ve beraberlik olmalıydı, o saha da gollere tezahüratlar atılıp maç sonunda eller sıkılmalı, kucaklaşılmalıydı. Olmadı. Amedspor da pes etmedi, etmeyecektir. Her ne kadar faşizan tutumlar yağdırılmış olsa da Amedspor oyuncuları yeşil sahalarda top koşturmaya; sporu, barış ve kardeşlik duyguları içerisinde sürdürmeye devam edecektir. Amedspor vardır, var olacaktır' diye konuştu.
