DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Silifke’nin Cambazlı Köyü’nde üreticilerle bir araya gelerek tarım sektörünün yaşadığı ciddi sorunlara dikkat çekti. Ekmen, özellikle domates, biber ve fasulye üretiminde maliyetlerin satış fiyatlarının altında kalmasının, su yetersizliğinin ve ihracat kanallarının kapalı olmasının çiftçileri büyük sıkıntıya soktuğunu vurguladı.
Çiftçi Emeğinin Karşılığı Yok
Cambazlı Köy ziyaretinde köylülerle görüşmelerini aktaran Ekmen, “Silifke’nin Cambazlı Köyü’nde domates, biber ve fasulye üretimi köylünün temel geçim kaynağını oluşturuyor. Ancak ürünler günlük olarak fiyatlandırılıyor ve satış fiyatları maliyetlerin çok altında kalıyor. Domatesin ihracat tipi fiyatı 11 lira, dolmalık biber 22, kapya biber 19, acı dolma ve sivri biber 25, fasulye ise 50-55 TL arasında değişiyor. Oysa bir domatesin maliyeti, fide, gübre, ilaç ve bakım dahil 11–12 lirayı buluyor. Üstelik bu maliyete tarla masrafı ve el emeği dahil değil. Çiftçi ya başa baş noktasında kalıyor ya da zarar ediyor. Bir yılın emeği, tarlasının değeri yok sayılıyor” dedi.
Çiftçiler Sahipsiz ve Borçlu
Ekmen, çiftçilerin en temel sorunlarından birinin de gelir elde edememeleri olduğunu belirtti. “Köylüden 11 liraya çıkan ihracat kalitesindeki domates veya 50 liraya çıkan fasulye, tüketiciye hangi fiyattan ulaşıyor? Aradaki büyük fark, çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığını gösteriyor. Çiftçi kazanamıyor; maliyetler yüksek, fiyatlar düşük. Ürün fiyatı olmayınca çiftçi borçlanıyor ve bir yılın borcu diğerine ekleniyor” ifadelerini kullandı.
Su Yetersizliği Çiftçiyi Zorluyor
Silifke’de su sorununun ciddi bir sorun teşkil ettiğine dikkat çeken Ekmen, “Aksuvat Barajı var ama yeterince yağmur yağmadığı için barajda su stoku oluşmadı ve ihtiyaçlar karşılanamıyor. Köy muhtarı Mehmet Uslu’nun verdiği bilgiye göre Aksuvat Barajı’ndan gelen su, Silifke’deki 34 tarımsal tesisin ihtiyacını karşılamıyor. Oysa Erdemli’de 71 tesis aynı sudan faydalanabiliyor. Bu adaletsizlik, Silifkeli çiftçilerin tepkisine yol açıyor. Ayrıca yeterli soğuk hava deposu ve ihracat desteği olmadığından ürünler iç piyasada düşük fiyata satılıyor. Kivi ve domates gibi ürünler su yetersizliğinden küçük ve kalitesiz kalıyor, ihracat şansı azalıyor” dedi.
Yeraltı Suyu Yönlendirilmeli, İhracat Kanalları Açılmalı
Çiftçilerin çözüm önerilerini de aktaran Ekmen, “Kapreli Mahallesi örneğinde olduğu gibi, kışın boşa akan sular üretim alanlarına yönlendirilebilir. Toroslar’daki Susama bölgesinde yılda yaklaşık 500 litre su boşa akıyor. Bu sular tarım alanlarına yönlendirilirse üreticinin şansı artar. DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’ya sesleniyorum; Aksuvat Barajı ve diğer kaynakların çiftçi taleplerine göre değerlendirilmesini ve destek sağlanmasını bekliyoruz. Ayrıca ihracat kanallarının kapanması, çiftçinin gelirini ciddi şekilde düşürüyor.
2-3 yıl önce domatesin kilosu 15–20 liradan satılabiliyordu, şimdi ihracatlık ürün 11 liraya kadar düştü. Çiftçi ne taze üründe ne de işlenmiş üründe kazanabiliyor. Bugün çiftçi maliyetinin altında ürün satmak zorunda kalıyor. Bu tablo, çiftçinin emeğinin değersizleştirildiğini ve servet transferinin birilerine aktarıldığını gösteriyor. Çiftçilerimiz su sorununa çözüm, maliyetlerin düşürülmesini ve ihracat pazarlarının yeniden açılmasını talep ediyor. Biz de bu taleplerin takipçisi olacağız” dedi.
Çiftçiler Seslerini Duyuruyor
Cambazlı Köy’de çiftçiler, iki günde bir belirlenen fiyat tablosu önünde fotoğraf vererek, “Bu kara tablodan da anlaşıldığı gibi fiyatlar maliyetlerimizin çok altında, bahtımız da kara” ifadeleriyle sorunlarını gözler önüne serdi. Üreticiler, tarımda sürdürülebilir gelir ve adil fiyatlandırma taleplerinin acilen karşılanmasını bekliyor.
