Mersin’ in ilk kardeş şehir edinmesi sürecinde yaşananlar, başlangıçta bu tür etkinliklerin ne kadar ciddiye alındığını göstermesi bakımından ilginç derslerle dolu…

Örneğin Santa Fe Springs önerisinin değerlendirilmesi, Belediye Meclisinin konuyu her yönüyle incelemesi için oluşturulan komisyon ve komisyonun hazırladığı rapor ardından Mecliste yapılan müzakerelerin bir bölümüne önceki makalede değinmiştim.

Kaldığımız yerden devam edeyim…

Komisyon raporunun hazırlanmasında emek sarf eden Meclis üyesi Rahmi Yalın söz alır:

“Hür milletler camiası insanların kardeşçe işbirliği yapmasını temin etmek amacıyla bir kampanya başlatmıştı.

Bize uzanan kardeşlik eli de o kampanyanın neticesidir.

Birbirine benzeyen iki şehirden çok zengin ve medeniyetin zirvesine ulaşmış olan Santa Fe Springs ile kardeş olmak maddi ve manevi bakımdan faydalıdır.

Onların kalkınma ve gelişmelerinden ilham almak, yaptıkları işleri örnek almak için Mersin’ in böylesi kardeşe cidden ihtiyacı vardır.

Bize uzanan sıcak kardeşlik elini hararetle sıkarken alınacak kararın da ittifakla alınması şayanı arzumdur.”***
 

Görüşmeler tamamlanınca Başkan Zeki Ayan komisyonun raporunu oya sunar…

İttifakla kabul edilen öneri doğrultusunda Mersin’in Amerika Birleşik Devletleri’ nde Santa Fe Springs kentiyle kardeş olma süreci tescillenir böylece…

Bunun ardından Başkan kardeş kentle ilgili üyelerden gelen diğer öneriler de oylanır...

Altın anahtar, albüm ve bir meydana isim verme teklifleri de oy birliğiyle kabul edilir.

**

Yıllar sonra o günlere ait gazetelerin arşivlerini tararken yukarıda özetlemeye çalıştığım bilgileri içeren haberler beni nerelere götürmedi ki?

Örneğin o altın anahtar gerçekten yaptırılıp gönderildi mi?

Mersin’in bir yerinde benim bile bilmediğim meydanlardan birine SANTA FE SPRİNGS adı verildi mi?

Yoksa sürekli izlediğimiz sahnelerden ibaret mi kaldı, tarihi girişim?

O günlerin heyecanıyla kardeş şehir ilanı fiiliyata geçmeyip Meclis tutanaklarında mı kaldı?

Ortaya çıkan tablo aslında sorunun yanıtını koyuyor yeterince…

Ve bugünün ışığında o sisli anılara dalıp giden herkes gibi hüzünlenmemek elde değil.

Sorun bugün ABD’ nin en gelişmiş kentlerinden biriyle yıllar öncesinde kardeş olmak, sonra da yitirip gitmek hatta hafızalardan silmek değil…

Sorun o günlerin zor koşullarında verilen emeğe sahiplenmek yerine sonrasındaki diğer kardeş kent ilan girişimlerinde tanık olduğumuz boş vermişlik hali…

Santa Fe Springs ardından o kadar çok kardeş kent ilan edip, sonradan çoğunu unutmak…

ABD’ li, Rus, Afgan veya Çinli bir kardeş sahibi olmaktan çok, 1960 larda o ilk kardeş kent macerasının izlerinin silinip gitmesi, Belediye arşivlerinde dahi en küçük bir kayda rastlanmaması…

Oysa Meydandan vazgeçtim, bir caddeye, hatta sokağa adını versek, iyi kötü bugüne taşınacak bir iz kent hafızası anlamında bir şeyler ifade edebilirdi…

Örneğin Santa Fe Springs bizim kadar vefasız çıkmamış.

O yıllarda “HANDS ACROSS THE SEA” (Denizin Üzerinden Uzanan Eller) adı verilen ve okyanusları aşıp sahillerimize uzanan kardeşlik projesi sayesinde 1969 yılında READER’S DİGEST Vakfı ödülüne layık görülmüş ABD’ li kardeşimiz…*

1964’lerde kardeş olduğumuz kent her yıl düzenlenen “Rose Parade (Gül Geçidi)” festival davetiyelerinde yıllarca, aldığı o ödülü borçlu olduğu kardeşlerden biri olarak Mersin’in de adı geçiyor..

*Los Angeles’ e bağlı kentler içinde ilk kadın belediye başkanı ünvanına sahip Betty Wilson soğuk savaş koşullarında gerilen ABD-Sovyetler Birliği ilişkilerinin yumuşatılması amacıyla, 1956’ da bizzat Devlet Başkanı Eisenhower’ ın kendisine tevdi ettiği misyon çerçevesinde ülkenin Kardeş Şehirler
programını kurmak için çalıştı.

Kardeş Şehirler programı ABD Başkanı Eisenhower tarafından ABD şehirlerinin yabancı şehirlerle resmi ortaklıklar kurması amacıyla başlatılmıştı…

Sonraları ABD’ nin devlet politikası olarak sürdürdüğü Uluslararası program, dostlukların geliştirilmesi ve kültürel anlayışın derinleşmesi amacıyla belediyeden belediyeye, şehirden şehre bilgi ve fikir alışverişinde bulunulacak bir köprü olarak büyük ilgi gördü…

O kadar ki, zaman içinde 145 ülkede ilişkileri olan 500'den fazla ABD şehri (yaklaşık 2.000 belediye ortaklığı) Uluslararası Kardeş Şehirler şemsiyesi altında yer aldı..

Programın geliştirilip yürütülmesinde Betty Wilson kırk yılı aşkın süreyle en önemli kişilik olarak öne çıktı…

Rus şehirlerini Amerikan şehirleriyle ‘kardeş’ yapma amacıyla eski Sovyetler Birliği'ne gitti ve Sister Cities International'ın (Uluslararası Kardeş Şehirler platformu) üç dönem başkanlığı yanında yürütme komitesinde en uzun süre yer alan isim olarak aktif görev yaptı…

Çalışmaları o kadar başarılı bulundu ki, uluslararası ilişkileri geliştirdiği gerekçesiyle Betty Wilson’a Dwight D. Eisenhower Ödülü yanında kuruluşun Barış Doları ödülü verildi…