Almanya’dan Türkiye’ye sınır dışı edilen kişi sayısı 2023’te bir önceki yıla göre iki kat artarak binin üzerine çıktı. 2024’ün ilk çeyreğinde Türkiye, Almanya’nın en fazla sınır dışı ettiği ülke oldu. Uzmanlar, bu artışın “caydırıcılık politikası” kapsamında bilinçli bir tercihle yapıldığını belirtiyor.

Sınır Dışı Sayıları Rekor Kırdı

Avrupa’da sığınmacıların en çok yöneldiği ülkelerin başında gelen Almanya, sınır dışı uygulamalarında da keskin bir artışa gitti. DW Türkçe’den Elmas Topçu’nun aktardığına göre, Almanya 2022 yılında yaklaşık 13 bin kişiyi sınır dışı ederken, 2023’te bu sayı 16 bin 430’a çıktı. 2024’te ise toplam sayı 20 binin üzerine tırmandı. Böylece son üç yılda Almanya’dan sınır dışı edilenlerin toplam sayısı 39 bin 500’e ulaştı.

Sınır dışı edilenler arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısı da dikkat çekici biçimde arttı. 2022’de Türkiye’ye gönderilen kişi sayısı 515 iken, bu rakam 2023’te 1087’ye yükseldi. 2024’ün yalnızca ilk çeyreğinde 502 kişi Türkiye’ye sınır dışı edildi. Türkiye bu rakamla Almanya'nın en çok sınır dışı yaptığı ülke konumuna geldi.

Kadınlar ve Çocuklar Da Geri Gönderiliyor

Almanya federal hükümetinin verilerine göre, Türkiye’ye gönderilenlerin arasında 92 kadın ve 83 çocuk bulunuyor. Almanya, sınır dışı işlemlerinin büyük kısmını havayoluyla gerçekleştirirken; karayolu ve denizyoluyla yapılan tahliyeler de istatistiklerde yer aldı.

Sınır dışı edilenlerin 1715’i ise Dublin Anlaşması çerçevesinde iltica prosedürlerinden sorumlu Avrupa ülkelerine iade edildi. 2025’in ilk üç ayında geri gönderme işlemi planlanan 345 kişinin işlemi durduruldu. Bu kişilerden 91’inin Türkiye vatandaşı olduğu bildirildi.

24 Mayıs 2025 Cumartesi Günü Ulusal TV Kanallarının Yayın Akışı
24 Mayıs 2025 Cumartesi Günü Ulusal TV Kanallarının Yayın Akışı
İçeriği Görüntüle

"Caydırıcılık" Politikası Gündemde

Sivil toplum kuruluşu Pro Asyl’den Avukat Dündar Kelloğlu, Türkiye’den gelen başvuruların ret oranlarında belirgin bir artış yaşandığını vurguladı. Kelloğlu’na göre, bu artış Almanya’nın Türkiye’den gelen sığınmacıları caydırma politikasının bir parçası.

Almanya’da Suriye rejiminin devrilmesinin ardından Suriyeli başvuruların askıya alındığını, bu nedenle mahkeme ve idari kaynakların Türkiye dosyalarına aktarıldığını belirten Kelloğlu, "Artık 3-4 yıl sürebilecek süreçler birkaç ayda sonuçlanıyor. Türkiye davalarına özel hızlandırılmış bir uygulama söz konusu" dedi.

"Federal Hükümet Erdoğan Rejimiyle İşbirliğine Açık"

Sınır dışı uygulamalarını Meclis’e taşıyan Sol Parti'nin Göç ve Hukuk Politikaları Sözcüsü Clara Bünger ise bu durumu “çok endişe verici” olarak nitelendirdi. Bünger, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Almanya'nın Türkiye gibi "otoriter" bir rejimle işbirliği içinde olmasını insan hakları açısından sakıncalı bulduklarını belirtti:

"Erdoğan rejiminde muhalifler sistematik olarak takip ediliyor ve hapsediliyor. Bu rejimle işbirliği yapanlar, insanların zulme uğramasına ortak olmuş olur. Bu bir sorumsuzluk örneğidir."

Ret Oranları Kürt Sığınmacılar İçin Yüksek

Bünger, Almanya’ya son yıllarda Türkiye’den başvuran sığınmacıların büyük kısmının Kürt kökenli olduğuna dikkat çekerek bu gruba yönelik ret oranlarının da yüksek olduğunu belirtti. “Üzerlerindeki siyasi baskı bilinmesine rağmen iltica başvurularının çoğu reddediliyor” diyen Bünger, hükümetin yeni göç politikalarının bu tabloyu daha da ağırlaştıracağından endişe ettiklerini ifade etti.

Sığınmacı Kaynaklı Saldırılar ve Siyasette Yansıması

Almanya’da Mannheim ve Solingen gibi kentlerde yaşanan bazı bireysel saldırıların sığınmacılarla ilişkilendirilmesi kamuoyunda tepki yaratmış, Noel pazarı saldırısının ardından göçmen karşıtı söylemler sertleşmişti. Bu gelişmeler, CDU/CSU’nun da içinde yer aldığı yeni hükümetin göç politikalarında daha katı uygulamalara yönelmesine zemin hazırladı.

Kaynak: Haber Merkezi