Vampir filmleri onlarca kez karşımıza çıkmış kimi zaman korkutucu kimi zaman romantik öğelerle buluşmuştur. İlk bakışta korku türü içinde yer bulabileceği düşünülen bu filmler zamanla kendi içinde kendi çizgisi etrafında gelişmiş ve ilerlemiştir. Geniş bir vampir filmleri arşivi haline gelen bu tür dönemlere ayrılırken yeni açılarla ve estetik öğelerle harmanlanarak başlı başına bir kategori dahilinde incelenmeyi hak ediyor. Geçmiş örneklerle de bağını koruyarak ancak kalıplaşan tarz ve profilini dağıtan filmler yepyeni vampir karakterler ile karşımıza çıkıyor.

1-      ONLY LOVERS LEFT ALIVE – 2013

Yeni dönem vampir filmlerinin en gözdelerinden biri kuşkusuz Jim Jarmusch’un yönetmenliğini yaptığı Only Lovers Left Alive. Bahsettiğimiz türe en fazla katkı sağlayan filmlerden biri olmasının yanında günümüzde geçmesi ve karakterlerin kültürlü, bilgili, zevkli olmaları filme başka yerlerden bakmamızı sağlıyor. Gecelerini kitap okumak, müzik dinlemek, olağanüstü besteler yapmak ile geçiren karakterlerimiz insan kanı içmek için cinayet yerine başka yollar tercih ediyor. Dünyanın ilerleyişine kafa yorarak geçirdikleri zamanda melankoli ile besledikleri düşünceleri hayatın anlamsızlığını gözler önüne seriyor. Tarihin farklı dönemlerini yaşamış farklı tecrübeler edinmiş ve bunları düşüncelerine, aşklarına yansıtan vampirlerimiz zevkle izleyeceğimiz sahneleri sunuyor. İnsanları zombi olarak nitelendirmeleri de genel yargıya yaptığı güzel dokundurmalardan biri oluyor. Filmin her anında bizlerle buluşan müzikleri ise filmi göklere çıkarmamıza yetiyor da artıyor bile.

2-      A GIRL WALKS HOME ALONE NIGHT – 2014

Siyah beyaz bir masal parçasını önümüze getiren film diktatörlük altında yönetilen ülkenin sokaklarında çarşafı altında geceleri eşitlik ve adalet dağıtan bir kadın vampirin hikayesi. Mekan ve işleyiş tarzıyla örneklerinden ayrılan filmde feminist vampirimiz kendi adalet duygusuyla hareket ediyor. Başarılı yönetmen Ana Liyl Amirpour bu filmiyle de farklı tarzıyla hayran bırakmaya devam ediyor.

3-      LATDEN RATTE KOMMA IN – 2008

Karakterlerin çocuk olmasıyla kendi farklılığını yaratan filmde aşk konusu bu kez çocukları hayatı üzerinden ilerliyor. Mekan seçiminin İsveç olması da film içinde olağanüstü bir dünya yaratıyor. Vampir karakterini Eli ve onun parçası kabul ettiği insan Oscar sevgi dolu ruhların bize yansıtıyor. Eli cinayet islemeyi asla kabul etmeyen, sorunlarıyla baş etmeye çalışırken Oscar ile birbirlerine ruh eşi haline gelmeleri ve birbirlerini iyileştirmeleri filmin içinde büyülenmiş olarak kalmamıza neden oluyor.

4-      BYZANTIUM – 2012

Gündüz saatlerinde dışarıda olan vampirler. Bir klişeyi daha yerle bir eden anne-kız karakterler klasik hayat ilerleyişi, geçim sıkıntısı gibi dertlerle baş eden aynı zamanda güçlü kalmaya çalışan kişiler. Clara kızına bakabilmek için fahişelik yapan, cinsiyetçi vampir kurallarını hiçe sayan bir vampir. İnsanların dünyasında öyle ya da böyle ayakta kalmaya direten zaman zaman çatışmalar yaşayan ikiliyi savruldukları her yeni yerde başka bir mücadelenin içinde izliyoruz.

5-      WHAT WE DO IN THE SHADOWS – 2014

Vampir filmlerinin eğlenceli, dalgacı ve komik hali olan filmde vampirlerimiz aynı evi paylaşan arkadaşlardır. Hayatlarını kameraya alan karakterlerin gülmeden atlatacağımız bir sahnesi dahi kalmıyor. Başta bahsettiğimiz vampir filmleri ve bunların belirli profillerini alt üst eden bu roller klişeleri tiye almadan geçmiyor. Tarihi tecrübeleri olan, aforizmalar patlatan vampirler yerine evde takılan eğlence peşindeki vampirlere hazır olun.

6-      THIRST – 2009

İntikam temasıyla karşımıza çıkan filmde yönetmen Park Chan-wook aşkı da ele almadan geçmiyor. Din adamı Sang-hyeon’un ölümcül bir hastalık için bulunan ilaca denek olmayı kabul etmesiyle başlayan hikayede Sang-hyeon ölmeden önce verilen bu ilaçla hayata dönüyor. Dönüyor dönmesine ancak bir vampir olarak. Kendini iyilik yapmaya adamış olan karakter kan ihtiyacı ile baş edemezken sevdiği kadını da dönüştürmesiyle kendini melankolinin içinde buluyor. İntikam ve vicdan sorgulamaları ile geçen film sürükleyiciliğiyle akıllarda yer tutuyor.

7-      DARK SHADOWS – 2012

Zengin ve çapkın vampir Barnabas Collins’in lanetlediği için 200 yıl sonra yeniden uyanışı ve bunu yapan cadıyla hesaplaşmaya çalışmasının hikayesini anlatan filmde yönetmen Tim Burton gerilim ve komediyi bir arada sunuyor. Johnny Depp, Eva Green, Helena Bonham Carter, Chloe Grace Moretz gibi isimleri buluşturan film zevkle izlenecek bir hikaye ortaya koyuyor.