Türk basın tarihinde derin izler bırakan Hakimiyeti Milliye gazetesi, Türk ulusal hareketinin en çetin zamanlarında bir umut ışığı olmuştur. 10 Ocak 1920'de Ankara'da yayımlanmaya başlayan bu gazete, Milli Mücadele'nin hem tanığı hem de kuvvetli bir savunucusu olarak tarihe geçmiştir. Gazetenin kuruluş amacı, Anadolu'da yükselen bağımsızlık ateşini desteklemek ve halkı bilgilendirmektir.

Gazetenin ismi, "ulusal egemenlik" anlamına gelmektedir ve bu da, Milli Mücadele'nin en önemli kavramlarından birini yansıtmaktadır. Bu önemli kavram, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) açılışı ile somut bir şekilde tezahür etmiştir. TBMM'nin açılışı, Türk milletinin kendi kaderini kendi eline alma kararlılığının en net ifadesi olarak tarihe geçerken, Hakimiyeti Milliye de bu tarihi adımı Türk halkına duyuran başlıca mecralardan biri olmuştur.

Gazete, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın haberlerini, savaş alanından güncel bilgileri ve TBMM'nin aldığı kararları hızla halka ulaştırmış, böylece ulusal bilincin şekillenmesinde kritik bir role sahip olmuştur. TBMM'nin her bir kararı, Hakimiyeti Milliye'nin sayfalarında yankı bulmuş ve gazete, ulusal egemenlik ilkesinin pekiştirilmesinde önemli bir araç olarak işlev görmüştür.

Kurtuluş Savaşı boyunca ve sonrasında, Hakimiyeti Milliye, özgür ve bağımsız bir ulus inşa etme çabalarını destekleyen yazıları ve sert başyazıları ile tanınmıştır. Gazetenin etkisi, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte daha da pekişmiş ve 1923 yılında adını "Ulus" olarak değiştirerek yeni devletin resmi yayın organı haline gelmiştir. Ancak, Hakimiyeti Milliye'nin kuruluş felsefesi ve yaptığı hizmetler, modern Türkiye'nin temellerinin atıldığı o kritik dönemde unutulmaz bir miras olarak kalmıştır.

Milli Mücadele döneminde, iletişim altyapısının kısıtlı olduğu bir ortamda Hakimiyeti Milliye, Anadolu'daki gelişmeleri ve Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğindeki Ankara Hükümeti'nin aldığı kararları halka ulaştırmıştır. Savaş meydanlarından gelen son dakika haberleri, meclis tartışmaları ve yasal düzenlemeler, gazete aracılığıyla geniş kitlelere yayılmıştır. Bu bilgiler, halkın olaylara duyarlılığını artırmış ve milli bir bilinç oluşturulmasına yardımcı olmuştur

Hakimiyeti Milliye, sadece haber vermekle kalmamış, aynı zamanda yazarları ve köşe yazılarıyla milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendiren içerikler sunmuştur. Gazete, Milli Mücadele'nin zorlu günlerinde halkı motive eden ve direnişe teşvik eden yazılarıyla ön plana çıkmıştır. Gazetenin milliyetçi ve bağımsızlık yanlısı tutumu, halk arasında büyük bir destek ve sadakat yaratmıştır.

Hakimiyeti Milliye aynı zamanda bir eğitim ve propaganda aracı olarak da işlev görmüştür. Gazete, okuma yazma bilmeyen nüfus arasında bile etkili olmuş, çünkü gazetenin içerikleri halka sesli olarak okunmuş ve böylece mesajlar daha geniş bir kitleye ulaşmıştır. Ayrıca, gazete yoluyla yapılan propagandalar, milli mücadelenin meşruiyetini ve halkın savaşa katılımını artırmıştır.

Bugün bile, TBMM'nin açılışının yıldönümünde, Hakimiyeti Milliye'nin halkı nasıl bilgilendirdiğini ve milli bir bilinç oluşturma sürecinde nasıl kilit bir role sahip olduğunu hatırlamak, basın tarihimiz açısından büyük bir önem taşımaktadır. Gazetenin milli mücadeledeki bu rolü, demokrasi ve ulusal egemenlik gibi kavramların basın yoluyla nasıl pekiştirilebileceğine dair günümüz gazetecilerine de değerli dersler sunmaktadır.