İsrail, İran devlet televizyonu IRIB’in başkent Tahran’daki genel merkezini hedef aldı. Saldırı, televizyonun canlı yayını sırasında gerçekleşti. Patlamanın şiddeti ekrana yansırken, stüdyoda büyük panik yaşandı; programın sunucusu yayını terk etmek zorunda kaldı. Yayının bir anda kesilmesiyle ekranlar karardı. Saldırı sonrası binada yangın çıktığı, acil müdahale ekiplerinin bölgeye sevk edildiği bildirildi.
Canlı Yayında Hedef Alındı: Yayın Bir Anda Kesildi
Televizyon kanalının canlı yayınında yaşanan patlama anı, milyonlarca izleyiciye saniye saniye yansıdı. Stüdyo içinden gelen yüksek sesli patlamayla birlikte sunucunun panikle “Hedef alınıyoruz” demesi ve ardından yayını terk etmesi dikkat çekti. Yayın bir anda kesildi, ekranlar karardı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, kanal binasından yükselen dumanlar görülüyor.
Saldırıdan Dakikalar Önce İsrail Bakanı Açıklama Yapmıştı
Saldırının hemen öncesinde İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’tan dikkat çeken bir açıklama geldi. Katz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İran’ın propaganda ve kışkırtma örgütü ortadan kalkma yolundadır” ifadelerini kullanarak IRIB’i açık şekilde hedef göstermişti. Bu açıklamadan yalnızca dakikalar sonra IRIB binasının vurulması, saldırının doğrudan devlet politikasıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Gerilim Günlerdir Tırmanıyordu
İran ve İsrail arasındaki kriz, özellikle son haftalarda bölgede art arda yaşanan saldırılarla tırmanışa geçmişti. İsrail’in İranlı üst düzey Devrim Muhafızları komutanlarını hedef alan operasyonları ve İran’ın buna misilleme tehditleriyle bölgedeki tansiyon zirveye ulaştı. Tahran’da suikasta kurban giden istihbarat yetkilileri, füze tehditleri ve karşılıklı açıklamalarla her geçen gün derinleşen kriz, artık sadece askeri değil, psikolojik ve medya savaşına da dönüşmüş durumda.
Medya Altyapısı da Hedefte
Uzmanlara göre IRIB’in doğrudan hedef alınması, İsrail’in sadece İran’ın askeri noktalarını değil, kamuoyuna yön veren enstitüleri de devre dışı bırakmayı amaçladığını gösteriyor. Bu saldırı, bilgi akışını sekteye uğratmak, moral bozmak ve İran’ın iç propagandasını zayıflatmak gibi çok katmanlı hedefler taşıyor.
