Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı ikinci çeyrek gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Resmi verilere göre Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 4,8 büyüme kaydetti. Çeyrekten çeyreğe büyüme oranı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşti. Bu veriler, ekonomik faaliyetlerin ivme kazandığını ve iç talep ile yatırımların ekonomiyi yukarı taşıdığını gösteriyor.
Ekonomist Beklentileri ve Gerçekleşen Büyüme
Piyasa beklentileri, ikinci çeyrek büyümesinin yüzde 3,87 civarında olacağı yönündeydi. Ancak açıklanan yüzde 4,8’lik oran, hem ekonomistlerin hem de yatırımcıların beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. 2025 yılı genelinde büyüme beklentilerinin ortalaması ise yüzde 3,18 olarak öngörülüyordu. Bu durum, yılın ikinci çeyreğinde ekonomide kayda değer bir toparlanma yaşandığını ortaya koyuyor.
Ekonomistler, özellikle sanayi üretimi, ihracat ve kamu ile özel sektör yatırımlarındaki artışın bu yüksek büyümeyi desteklediğini belirtiyor. Ayrıca, iç tüketim harcamalarındaki canlılık ve hizmet sektöründeki toparlanma da büyümenin temel dinamikleri arasında yer aldı.

Geçmiş Dönemlerle Karşılaştırma
Karşılaştırmalı veriler, Türkiye ekonomisinin son yıllarda gösterdiği performansı net biçimde gözler önüne seriyor. 2024 yılının ikinci çeyreğinde büyüme oranı yüzde 2,4 seviyesindeydi. 2025’in ilk çeyreğinde ise büyüme yüzde 2 olarak kaydedilmişti. Buna göre ikinci çeyrekteki 4,8’lik büyüme oranı, hem geçen yılın aynı dönemine hem de yılın ilk çeyreğine göre ciddi bir artışı temsil ediyor.
Sektörel Performans ve Büyümeyi Etkileyen Faktörler
Uzmanlar, büyümede özellikle imalat sanayi ve ihracat performansının belirleyici olduğunu vurguluyor. Sanayi üretimindeki artış, ihracattaki yükseliş ve özellikle enerji ile otomotiv sektörlerindeki güçlü performans, büyüme rakamlarını destekledi. Ayrıca kamu yatırımlarındaki hızlanma ve altyapı projelerinin ekonomiye sağladığı katkı da gözlemleniyor.
Hizmet sektörü de büyümeyi olumlu yönde etkileyen diğer önemli bir faktör. Turizm, lojistik ve finans alanındaki hareketlilik, özellikle yaz aylarında iç talebin artmasını sağladı. Tarım sektörü ise yılın ikinci çeyreğinde istikrarlı bir üretim ve gelir seviyesini korudu.
Ekonomistler, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekteki performansını iç talep, ihracat artışı ve yatırımın dengeli yükselişi ile açıklıyor. Bazı uzmanlar, küresel ekonomik toparlanmanın Türkiye’ye olumlu yansıdığını ve ihracat gelirlerindeki artışın büyümede önemli rol oynadığını belirtiyor. Diğer yandan enflasyon, dış borç ve finansman maliyetleri gibi risklerin sürdüğü vurgulanıyor.