Bu yazıyı Millet İttifakının İstanbul Maltepe mitinginden sonra yazıyorum.
Miting milyonları bir araya getiren son yılların en büyük mitingiydi.
Cumhurbaşkanı yardımcıları sırasıyla konuştular.
Sonunda 13. Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı.
Toplantı bittiği halde miting alanını terk etmeyen halk halaylar çekerek güç birliğine devam ettiler.
Değerli okuyucularım;
Bu sayfanın yazarı bundan 1-1.5 yıl önceki yazılarında Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkmıştı.
Bunun bir çok gerekçesi vardı.
Bunların başında Kılıçdaroğlu'nun mezhebinin seçim meydanlarında kullanılacağı ve bunun menfi neticeler vereceği idi.
İkincisi Kılıçdaroğlu'nun yaşıydı.Daha genç olan İmamoğlu ve Yavaş bu iş için en iyi iki aktördü.
Başka bir nedenim özellikle cumhur ittifakı bileşenleri ve yayın organlarının koro halinde Kılıçdaroğlu'nu sahaya çekmek için yoğun bir çaba göstermesiydi.
Kılıçdaroğlu'nu kolay bir lokma görüyorlardı.
Bu bendeki olumsuz etkenlerden bir kaçıydı.
Ama yanılmışım.Bunun için okuyucularımdan özür diliyorum.
Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşü ile liderliğini perçinlemişti.Onun için Gandhi'ye benzetildi.
Özellikle helalleşme hamleleri bir dönüm noktasıydı.
CHP geleneklerini yerle bir eden bu hamle toplumda sadece bazı CHP'lilerin değil iktidar partisininde hiç beklemediği bir durumdu.
Küçük bir krizden sonra cumhurbaşkanlığı adayı ilan edilince Erdoğan karşısında 10 puan geriden başladı.
Ama zamanla bu farkı kapattığı gibi Erdoğan'ın önüne geçti.
Şu anda kazanma ihtimali en yüksek aday.
Milletvekilliği sıralamasında diğer partilere ayırdığı kontenjanlar chp tabanında biraz hayal kırıklığı yaratsada bu kısa sürede aşıldı.
Kılıçdaroğlu egosuna galip gelmiş,diğer partilerinde mecliste grup kurmasının önünü açmıştı.
Bu tabana iyi anlatılınca ilk baştaki küçük kırgınlıklar kısa sürede aşıldı.
Günde en az iki bazen üç ilde miting yapmak,akşam bir kanala çıkmak,gece yarısı videolar çekmek Kılıçdaroğlu'nu Kılıçdaroğlu yapmaya yetti.
Özellikle mutfaktan çektiği videolarla halktan birisi olduğunu ispat etti.
Seçilirse saray yerine Çankaya'da oturma kararlılığı Atatürk'ü sorgulayan kesimlere bir şamar indirmesine sebep oldu.
Bu seçim Ecevit'in yüzde 42 oy aldığı atmosferi yakalayacak olması açısından önemli.
Muharrem İnce ile hiç polemiğe girmemesi ikinci tur için büyük bir stratejiydi.
Toplumun hemen hemen tüm kesimlerinden rahatlıkla oy alabilmesi onun demokrat ve birleştirici gücü olarak gösterilebilir.
Yapmış olduğu Alevi ve Kürt videolarıyla tabuları yıktı ve iktidarın elinden büyük bir kozu aldı Bay Kemal.
Özellikle Alevi videosu yaklaşık 106 milyon kişi tarafından görüntülendi.
Bu dünya rekoruydu.
Başka bir özellik ise yurt dışında verilen oyların geçmişe göre çok fazla artmış olması.
Önceki seçimlerde muhalefet seçime biraz mesafeliydi ve sandığa gitmiyordu.Ve katılım Ak partililerin ezici çoğunluğu ile bitiyordu.
Ama şimdi sandıklara akın eden seçmenlerin muhalif kanattan olduğu anlaşılıyor.
Buda artık umudun yeşerdiği anlamına geliyor.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:Geliyor gelmekte olan.
Az kaldı.
Baharlar gelecek ve Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanı olacak.
Şartlar oluştu ve hain,sürtük,zillet söylemleri muhalefeti kamçıladı.
Artık 14 mayısı bekleyeceğiz.
Sana söz diyecek Kılıçdaroğlu.