Meclisin ilk işi memur ve emeklilerin maaşlarına yapılacak olan artışın kanunlaşması olacak.

Erdoğan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada 5 temmuzda enflasyon oranının açıklanmasından sonra meclisin zam konusunu karara bağlayacağını söyledi.

Erdoğan'ın seçim vaatleri arasında en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağı vardı.

Erdoğan bunu neden söylemişti?

Çünkü Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde en düşük memur maaşını 21.250 TL yapacağını söylemişti.

Bunun üzerine Erdoğan bir tık artırarak 22 bin TL yapacağını söyledi.

Bildiğimiz gibi sırf seçimleri kazanmak için en düşük emekli maaşını 7.500 TL yaptılar.

Ama onun üzerindeki emeklilere zam yapmadılar.

Çünkü en düşük emekli maaşı alanların sayısı 9 milyon civarındaydı.

Bu sayı iktidarın seçimi alması için muazzam bir rakamdı.

Böylece maaşlarda bir dengesizliğin önü açılmış oldu.

Yani 7501 TL maaşı olanlar bir kuruş zam alamadı.

Adil olmayan bu durumun şimdi telafisi gündemde.

Peki bu adaletsizlik düzelir mi?

Hiç ihtimal vermiyorum.

Şimdi enflasyon üzerinden seyyanen bir zam verilecek.

Kademeli bir zamdan bahsediliyor.

Peki bu zam nasıl olacak?

Şu anda en düşük memur maaşı 11.880 TL.

Bunu hükümet 22.000 TL yapacağını beyan ediyor.

Artık oranı yaklaşık yüzde 87 civarı.

Aynı oranda diğer memurlara zam yapılacak mı?

İşte tartışılan konu bu.

Kamuda çalışan bir mühendis şu an yaklaşık 18 bin TL maaş alıyor.

Şayet en düşük memur maaşına yapılacak oran uygulanırsa mühendisin maaşının 33 bin TL olması gerekir.

Ama öyle bir zam olmayacak.

Kademeli zam yapılacak.

Yani maaşı en düşük olana daha fazla yüksek olana daha az zam gündemde.

Şimdi 30 yıl devlete en yüksekten prim Ödemiş birinin maaşı daha az ödeyenle eşitlenirse bu adaletli bir yaklaşım olur mu?

Son zamanlarda maaşta dengeler öyle değişti ki sırf bir oy fazla alayım diye iktidar bu dengesizliği teşvik ediyor.

Eskiden herkes derece ve ünvanına göre maaş alırdı.

Şimdi öyle değil.

Verilen bir talimatla oranlar tesbit ediliyor.

Bu sürdürülebilir bir şey değil.

Toplumsal huzursuzluğu artıran ve devlete olan güveni sarsan bir durum.

Aynı hata 3600 ek gösterge içinde geçerli.

Devlette liyakati sağlayan ve kaliteyi artıran,katma değer katan memurlara verilen 3600 ek gösterge şimdilerde herkese verilir oldu.

Ben verilmesine karşı değilim ama bu iş bürokrasiyi sulandırır.

Nitelikli memurları sıralandıran bir uygulamaya dönüşür.

Keşke şu enflasyon düşse de hiç maaş artışı olmasa.

Verilen zamlar daha cebimize girmeden eriyor.

Mersin gibi daha önce ev fiyatları ve kiraların en ucuz olduğu bir ilde şu an ev almak,ucuz bir kirada oturmak artık hayal oldu.

Dün bir İnşaat mühendisi arkadaşım aradı.

Yıllık 32 bin TL ye oturduğu eve ev sahibi 350 bin TL istemiş.

Yani 11 kat .

Kendisi 108 bin olsun demiş ama ev sahibi kabul etmemiş.

Eskiden 350 bin TL ye ev alınırdı, şimdi bir yıllık kira.

Sen maaşlara ne zam yaparsan yap bu tablo değişmeyecek.

Şu baş belası enflasyonu düşürmedikten sonra bu artışın kıymeti harbiyesi olmaz.

Merkez bankası belki 15 yıldır enflasyon hedefini yıllık yüzde 5 öngörüyor.

Galiba bozuk plak gibi takılıp kalmış bu oran.

Ya piyasadan haberleri yok,yada iktidar ne derse onu uyguluyorlar.

Ülke reel politikalara dönmediği sürece hiç bir artık kimseyi mutlu etmeyecektir.

Zaten mutsuzluk sıralamasında dünyada 106. sıradayız.

Sokakta gülen insan yok.

Bunu bizi yönetenlerin iyi düşünmesi lazım.