Orman yangınları, yalnızca ağaçların değil, tüm ekosistemlerin ve insan yaşamının tehdit altına girmesidir. Mersin, son günlerde bu gerçeği acı bir şekilde bir kez daha deneyimledi. Silifke ve Anamur ilçelerinde çıkan yangınlar, hem doğanın hem de insanın ortak çığlığını duyurdu.

Silifke ve Anamur'daki Yangınların Boyutu

13 Ağustos 2025 tarihinde başlayan yangınlar, Silifke ilçesinin Balandız ve Kırtıl mahalleleri çevresindeki ormanlık alanlarda etkili oldu. Rüzgarın etkisiyle hızla yayılan alevler, Kırtıl, Balandız, İmamuşağı, Çamlıca, Işıklı ve Akdere mahalleleri ile beş mezrayı tehdit etti. Bu bölgelerde toplam 984 hane ve 1.851 kişi tahliye edildi. Yangında 53 hane zarar gördü, dumandan etkilenen 1 personel ve 16 kişi tedavilerinin ardından taburcu edildi. Silifke-Gülnar kara yolu da geçici olarak trafiğe kapatıldı; ulaşım, Silifke-Beşçatal-Gülnar güzergahından sağlandı.

Anamur ilçesinde ise Korucuk Mahallesi merkez mevkiindeki bir bahçede başlayan yangın, ormanlık alana sıçradı. Yangını fark eden vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye 3 yangın söndürme helikopteri, 13'ü arazöz, 1'i ilk müdahale aracı olmak üzere 37 araç ve 100'den fazla orman işçisi sevk edildi. Ekipler, gece boyunca yoğun bir şekilde çalışarak yangını kontrol altına almaya çalıştı.

Yangınların Nedenleri ve Etkileri

Yangınların kesin nedenleri henüz belirlenememiştir. Ancak rüzgarın etkisiyle alevlerin hızla yayılması, yangının kontrol altına alınmasını zorlaştırdı. Yangınlar, sadece ormanları değil, çevre köyleri, tarım alanlarını ve yerleşim yerlerini de tehdit etti. Bu durum, ekosistem dengesinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Müdahale ve Kontrol Durumu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı açıklamada, Mersin'in Silifke ve Anamur ilçelerindeki yangınların büyük ölçüde kontrol altına alındığını belirtti. Soğutma çalışmalarının sürdüğünü ve ekiplerin gece gündüz demeden çalıştığını vurguladı.

Gelecek İçin Alınması Gereken Önlemler

Mersin, Akdeniz İklimi'nin etkisi altında olan bir bölge olarak, yaz aylarında yüksek sıcaklık ve düşük nem oranlarıyla orman yangınlarına karşı hassas bir konumda bulunmaktadır. Bu nedenle, yangın riskini azaltmak için şu önlemler alınmalıdır:

  • Erken Uyarı Sistemleri: Yangınların erken tespiti ve hızlı müdahale için gelişmiş teknolojiler kullanılmalıdır.

  • Toplum Bilinçlendirme: Vatandaşlar, ormanlık alanlarda ateş yakma ve sigara izmariti atma gibi konularda bilinçlendirilmelidir.

  • Orman Yönetimi: Orman alanlarında temizlik ve bakım çalışmaları düzenli olarak yapılmalı, yangına dayanıklı türlerin ekimi teşvik edilmelidir.

  • Yerel Yönetim İşbirliği: Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, yangınla mücadelede koordineli bir şekilde çalışmalıdır.

Mersin'deki orman yangınları, doğanın ve insanlığın ortak bir sınavıdır. Bu sınavı başarıyla geçmek, sadece devletin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Yangınların önlenmesi ve etkilerinin azaltılması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, doğa ile uyum içinde yaşamak, hem bugünün hem de geleceğin teminatıdır.