Ülkemiz tarihi eserleri, iklimi, bitki örtüsü ve sıcakkanlı sevecen insanları ile Dünyanın en güzel
ülkelerindendir.
Dünyanın başka bölgelerinde bu topraklar kadar farklı milletten, inançtan insanların yurt
edindiği topraklar azdır.
Birçok farklı toplumların yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz..
Zengin bir bitki örtüsü var. Bitki türü olarak dokuz bin beş dolayında bitki türü yetişiyor.
Zeytin, incir, kardelen çiçeği, incir, üzüm, fındık, buğday, arpa gibi birçok bitkinin ana
vatanıdır. Yer üstü ve yer altı zenginlik kaynakları çok güzel
Fakat çevre kirliliği ve doğa tahribatı yaygın.
Üç kuruş fazla kazanmak için gelecek nesillere, onların sağlıklı yaşamını düşünmeden, oldukça
kirli bir çevre ve tahrip edilmiş bir ülke bırakacağız.
Cumhuriyetin ilanından 2002 yılına kadar ülkemizde verilen maden arama ruhsatı iki bindir.
Bu sayı2023 yılına geldiğimizde 386 bin olmuştur.
Köy Kanununa göre, kırsal yerleşim yakınlarında maden arama ruhsatı verilmezken 2011
yılında yapılan bir yasal değişiklikle, maden arama ruhsatı yerleşim yerlerinin çevresi için de verilmeye
başlandı. Ve ülkemizin toprakları ve ormanları maden arama, özellikle de altın arama bahanesi ile
kazılarak tahrip edildi, ormanları yok edildi.
Türkiye’de yirmi yerde siyanür kullanılarak altın araması yapılıyor. Hiçbir Avrupa ve Kuzey
Amerika ülkesinde siyanür ile altın aranmasına asla müsaade edilmez.
İki gün önce Erzincan İliç ilçesinde altın çıkarılan madende heyelan nedeniyle dokuz işçi
toprak altında kalarak canlarını kayıp ettiler. Halen de ulaşılamadı.
Ülkemizde yirmi yerde altın madeni arama çalışmaları yapılıyor.
Medyaya göre yıllık kullanılan siyanür miktarı yüz yirmi beş bin ton.
Siyanürün bir gramı on sekiz ton suyu zehirliyor.
Altın madeni çıkarılmasında kullanılan bu kimyasal maddeler yer altı sularına karışıyor, içme
suyuna karışıyor. Çevre kirliliği ülkemizde oldukça fazla sayılır.
Avrupa ülkelerinde aldığımız çöp miktarı yıllık beş milyon ton. Bu demektir ki, Türkiye Avrupa
ülkelerinin çöplüğü durumundadır.
Bu demektir ki, yılda oldukça önemli miktarda siyanür çevreye yayılıyor.
Siyanürün aynı zamanda kanserojen kimyasal bir madde olduğunu herkes bilir.
İş yerlerinde önlem alma yerine çalışanların hayatı hiçe sayılıyor ve gerekli önlemler
alınmıyor. Her yıl çok sayıda madenci hayatını kayıp ediyor.
Soma maden işçileri birkaç yıl önce yüzlerce kayıp verdi.
Karabük maden kömürü işçilerinin can kaybını hepimiz biliyoruz..
Her yıl çok sayıda işçi, iş kazasında can veriyor.
Bu işçilerin haklarını savunan avukatların bazıları, basit nedenlerden ceza evlerine konuyor.
Can kayıplarını yanında altın madeni aranan yerlerde önemli çevre katliamı da yapılıyor.
Çanakkale Kaz Dağları ülkemizde önemli derecede oksijen üreten yerlerdendir. Altın arama
bahanesiyle katledilen ağaç sayısı üç yüz kırk yedi bin dolayındadır.
Doğayı tahrip ederek, çevreyi kirleterek varılacak olan sonuç, insan sağlığını tehdit etmektir.
Dünyayı yaşanmaz duruma getirmekle, insanlığın geleceğini yok etmektir.
Evlatlarımıza, torunlarımıza ve insanlığa temiz bir Dünya bırakmak zorundayız. Kendi
ellerimizle insanlığın ve Dünyamızın geleceğini yok ederiz.
Temiz ve sağlıklı bir doğa için hep el ele.