UĞUROLA MERSİN, UĞUROLA TÜRKİYE!

ABD, Çin, İngiltere, Almanya ve Türkiye’nin parlamentoları ve hükümetlerinde öne çıkan meslek gruplarını tarihsel bir bakış açısıyla ele aldım; ardından bu ülkelerin demokrasi, teknoloji, sanayi, üretim ve refah durumlarını karşılaştırmalı olarak inceledim.

Ayrıca, yöneticilerin mesleksel kökenlerinin bu alanlarda ülkelerin gelişiminde nasıl etkiler yarattığını analiz edip yöneticilerin mesleksel kökenlerinin ülkelerin öne çıkış alanlarına etkilerini değerlendirdim.

NEDEN BU ARAŞTIRMAYI YAPIP YAZDIM?”

Türkiye’de ne yazık ki özellikle siyaset kadroları belirlenirken meslekler ve bu mesleklerdeki başarılar birer kriter olarak ortaya konmuyor.

Ayrıca “sosyal kimlikleri ilekonumları” (etkin köken ya da mezhep olarak algılamayın), yani insanların toplumdaki yeri, toplumla iletişimleri, bakış açıları, ortaya koyduğu fikirler ve ürettikleri hiçe sayılıyor.

Ülkeye ya da kente ve topluma hizmet edecek adaylar mı belirleniyor yoksa liderlere ya da aday gösterenlere hizmet edecek adaylar mı belirleniyor?

Ülkenin en önemli sorunlarından olan bu konuyu “FARKETTİRMEK” için yaptım ve yazdım bu çalışmayı.

ÜLKELERİ İNCELEYELİM TEKER TEKER

ABD

Parlamento: Tarihsel olarak avukatlar çok baskın; 20. yüzyıl başındaki “avukat/siyasetçi” hegemonyası günümüzde azalsa da hukuk hâlâ ilk sırada. “İş dünyası” ve “kamu hizmeti/akademi” ikinci sırada. Hukuk, siyaset için geleneksel bir okul niteliğinde.

Kabine: Başkanın tercihine göre değişiyor. Trump döneminde iş dünyası ağırlıklı; Biden döneminde kamu hizmeti, akademi ve hukuk.

Demokrasi: Güçlü kurumlar var, ancak kutuplaşma sorunu da var.

Teknoloji: Dünyanın en büyük ve gelişmiş AR-GE ve inovasyon merkezine sahip (Silikon Vadisi).

Sanayi & Üretim: Yüksek teknoloji çok güçlü; ancak imalat Çin kadar değil.

Refah: Yüksek gelir, eşitsizlik ciddi boyutlarda.

Mesleksel Etki: Hukukçular kurumları güçlendirdi; iş dünyası kökenliler eşitsizlik sorununu çözemedi.

ÇİN

Parlamento: Parti-devlet kadroları, profesyoneller (mühendis/doktor), işçi-çiftçi kotaları.

Kabine: 1990’lardan itibaren teknokrat-mühendisler; Xi döneminde savunma/sanayi uzmanları önde.

Demokrasi: Tek parti sistemi; demokratik değil ama temsiliyet kotası var.

Teknoloji: Yapay zekâ, 5G, üretim teknolojilerinde sıçrama.

Sanayi & Üretim: Dünyanın fabrikası; elektronik ve altyapıda lider.

Refah: Yoksulluktan çıkış hızı yüksek ama Batı’nın gerisinde. 40 yılda 800 milyon insan yoksulluktan çıktı. Gelir hâlâ Batı’nın gerisinde.

Mesleksel Etki: Mühendis kökenli yöneticiler planlı kalkınmada belirleyici oldu ve sanayi ile altyapı yatırımlarını hızlandırdı.

İNGİLTERE

Parlamento: 1979-2015 yılları arasında uzunca bir süre “profesyoneller” (hukukçular ve öğretmenler) ile “iş dünyasının” ana bloklar olduğu görülüyor; günümüzde profesyonel siyasetçiler artıyor. Aynı süreçte “işçilerin” payı dramatik biçimde düşmüş (1979’da %15,8 → 2015’te %3,0).

Kabine: Parlamento kökenli; hukuk, iş dünyası, eğitim; özel okul–Oxbridge (Oxford-Cambridge) kökeni güçlü.

Demokrasi: Parlamenter geleneğin beşiği; Brexit sonrası kutuplaşma.

Teknoloji: Fintech (finans teknolojisi), biyoteknoloji güçlü; sanayi eski gücünü kaybetti.

Sanayi & Üretim: Sanayi devriminin öncüsü; bugünse hizmet sektörü baskın.

Refah: Gelişmiş sosyal devlet; refah yüksek ama bölgesel eşitsizlikler var.

Mesleksel Etki: Hukukçular ve siyasetçiler kurumsal sistemi korudu, teknokrat eksikliği sanayide gerilemeye yol açtı.

ALMANYA

Parlamento: 1990-2021 arası “hizmet sektörü”, üyelerin ezici çoğunluğuna sahipti (%80+), “hukuk/güvenlik”, “akademi” baskın; “mühendis” oranı azaldı.

Kabine: 1949–80 hukuk/bürokrasi ağırlığı; sonrasında profesyonel siyasetçiler arttı.

Demokrasi: Federal parlamenter sistem; uzlaşı kültürü güçlü.

Teknoloji: Mühendislik, otomotiv, yeşil enerji, sanayi 4.0 lideri. ABD ve Çin’in gerisinde kaldı.

Sanayi & Üretim: Avrupa’nın lokomotifi; yüksek katma değerli üretim.

Refah: Yüksek yaşam standardı, güçlü sosyal güvenlik.

Mesleksel Etki: Hukuk/bürokrasi kökenli yöneticiler istikrar sağladı; sanayi başarısı özel sektörün dinamizmine dayalı.

TÜRKİYE

Parlamento: İş insanları ve avukatlar baskın; akademisyenler, öğretmenler, doktorlar takip ediyor.

Kabine: 2018 sonrası teknokrat bakanlar (ekonomi, mühendislik, güvenlik, sağlık).

Demokrasi: Çok partili sistem var ama dalgalı; darbeler, kutuplaşma ve özgürlük sorunları var. Kutuplaşma çok etkili ve keskin. Güçlü liderler demokratik teamülleri ve kuralları zorluyor.

Teknoloji: Savunma sanayi güçleniyor; bilişim sektörü de gelişmekte.

Sanayi & Üretim: Orta gelir tuzağında; tekstil, otomotiv, savunma öne çıkıyor.

Refah: Orta düzey, hatta orta düzeyin altına düştü son yıllarda; gelir dağılımında büyük eşitsizlik var. Orta direk adeta yok oldu.

Mesleksel Etki: Bir zamanlar avukatlar ve doktorlar ön plandaydı. Son yıllarda iş dünyası ve avukatlar parlamentoda güçlü; teknokrat bakanlar savunma sanayi gelişimini hızlandırdı.

BEŞ ÜLKE ARASINDA ÖNE ÇIKAN BENZERLİKLER VE FARKLILIKLARI DETAYLI İNCELEYELİM;

BENZERLİKLER

Hukuk kökeninin ağırlığı: ABD ve İngiltere’de Parlamento için tarihsel “bir numara”; Almanya’da da güçlü. Türkiye’de TBMM’de sürekli “ilk iki” içinde. ABD, İngiltere, Almanya’da demokratik kurumsallaşmayı güçlendirdi. Türkiye’de kuruluş yıllarında demokratik kurumsallaşmanın temelleri atılmıştı; gelişme yolunda ilerlerken son yıllardaki siyasi kutuplaşma çok olumsuz etkiliyor bu kurumsallaşmayı.

Çin’de ise doğrudan “hukukçu” değil ama “parti-devlet kadroları” benzer bir fonksiyon görüyor.

Mühendislerin/Teknokratların katkısı: Çin’de sanayi sıçramasının, Türkiye’de savunma sanayi atılımının arkasında yer aldı.

Eğitim/Akademi kökenlilerin katkısı: İngiltere’de öğretmenler, Almanya’da akademisyenler, Türkiye’de akademisyenler/öğretmenler; parlamentolarda önemli bir rol oynuyor.

ABD’de de eğitimciler ve akademisyenler hukuk ve iş dünyasının ardından üçüncü sırada.

İş Dünyası Kökenlilerin etkisi: ABD ve Türkiye’de etkileri çok belirgin. Ekonomi odaklı bir yaklaşım getirdi ama çıkar amaçlı nüfuz kullanımları ekonomiyi çıkmaza soktu. Eşitsizlik sorununu çözemediği gibi arttırdı.

Profesyonel Siyasetçiler: İngiltere’de açıkça gözlenen “profesyonel siyasetçi” sınıfı; ABD’de de giderek artan şekilde kongre üyelerinin kariyerlerinin baştan siyasete odaklanması benzer bir eğilim.

Profesyonel Siyasetçiler İngiltere ve Almanya’da sistem istikrarı sağladı fakat yenilik kapasitesini sınırladı.

FARKLILIKLAR

Çin’in bir özgün yapısı var.

Parlamentoda parti-devlet kadroları, profesyoneller ve işçi-çiftçi kotaları bulunuyor.

Kabinede ise mühendislik/teknokrat geçmişli isimler (özellikle savunma/sanayi) baskın.

Bu yapı Batılı parlamentolardaki klasik hukuk/iş dünyası ağırlığından tamamen farklı.

İş dünyası ağırlığı:

Türkiye’de son dönemde “iş insanı” birinci sıraya yerleşmiş durumda. Batı ile benzerlik gösteriyor ama günümüzde iş dünyasının ağırlığı en belirgin fark.

ABD’de özellikle son 40 yılda iş dünyası kökenli siyasetçiler (özellikle iş adamı-kongre üyesi profili) yükseldi.

Almanya ve İngiltere’de ise iş dünyası var ama hukuk ve eğitim kadar baskın değil.

Beden işçisi/halk kökenli yapısı:

İngiltere’de 1970’lerde “işçi kökenli” milletvekilleri ciddi bir paya sahipken 2010’lara gelindiğinde dramatik şekilde düştü.

Çin’de ise hâlâ “işçi/çiftçi” kotası bulunuyor.

Türkiye, ABD ve Almanya’da “beden işçisi” kökenli parlamenterler neredeyse yok.

SON DEĞERLENDİRME

Bu kadar yazdık çizdik.

Sonuç tek cümle: LİYAKAT!

Her şey gönlünüzce olsun.

Haftaya yine buradayız.