Birbiriyle uyumsuz mu geldi size bu iki sözcük?

                Çok haklısınız. Ben de aynı fikirdeyim. Öyle ya, bir yanıyla YARATICI diğer yanıyla YIKICI!

                Biz öğretmenler, öğrencilerimizde gördüğümüz ışığı yönlendirir, varsa yeteneklerinin gelişmesine yardım eder, becerilerinin gelişmesi konusunda destek olur ve önce kendisine sonra da topluma yararlı kişiler olarak yetişmeleri için mücadele eder ve olumlu sonuçlarıyla gurur duyarız.

                Olumsuzluklarla karşılaştığımızda ise, yapıcı eleştirilerle, olumluya dönüştürme çabamızı yükseltir, önce öğrenciyi kendisi için sonra da topluma yararlı olması için kazanmaya çalışırız…

                Yıkıcılık; çok basit anlatımla, var olanı yok etme, bozma, yapmaya yönelik adımları silme olarak değerlendirilebilir.

                Bu, iki zıt kutup nasıl olur da Bir araya gelebiliyor o zaman değil mi?

                Toplumsal algı; araştırmayan, incelemeyen, soruşturmayan, belki de bütün bunları yapıyormuş gibi gösterenler için bulunmaz nimet olmakta.

                Somutlaştırmak gerekirse;

                “Atatürkçüyüm,” diyenler eğer, özelleştirmelere karşı çıkmıyorlarsa, genel ya da yerel seçimlerde, toplumun huzuru ve ülkenin güvenliği için somut projeler sunmuyorlarsa, ya da proje sunmak için proje sunuyorlarsa, yaratıcı-yıkıcılık yapıyorlar demektir,

                Devlet ile; iktidarı ya da hükümeti aynı kefeye koyuyor ve eleştiriyorlarsa, devlet denilen aygıtın TSK, üniversiteler, kamu kurumları, tüm kaynaklar vb. olduğunu unutup sadece eleştiriyorlarsa yaratıcı-yıkıcılık yapıyorlar demektir,

                Ulusal devlet ve bağımsızlık temel konularında mandacı tutum alarak AB-D’ye yamanmaya çalışıyorlarsa, her türlü dilenciliği yapmaya kalkışıyorlarsa “Uluslararası ilişkiler” yutturmacasıyla ses çıkarmaya çalışıyorlarsa yaratıcı-yıkıcılık yapıyorlar demektir,

                Kamuculuğun ve halkçılığın temeli olan ÜRETMEK gereğini ve çabasını, “Sadaka” vermek olarak algılıyor ve uyguluyorlarsa yaratıcı-yıkıcılık yapıyorlar demektir,

                Özellikle seçim dönemlerinde, “İnsancıl” görüntüleriyle, insan beynini para ile satın alabileceklerini düşünüyor ve uyguluyorlarsa yaratıcı-yıkıcılık yapıyorlar demektir,

                Bilgiden uzak, sadece kulaktan dolma, yorumla, toplumu yönlendirmeye çalışıyorlarsa ki, DOĞRU bir çubuğa sarılı ip, o çubuğa her dokunduğu yerden bir “Doğru” etkisi alacaktır, işte onlar yaratıcı-yıkıcılık yapıyorlardır…

                Özet mi?

                Önce bilgi sahibi olacağız,

                Bilgileri toplum ve ülke yararına ve inanarak uygulayacağız, uygulamak için mücadele edeceğiz,

                Geçici heveslere son vereceğiz, uzun vadeli düşüneceğiz,

                “Çıkar” denilen şeyin sadece ve sadece “Millet ve ülke” çıkarları olduğunu, olması gerektiğini bileceğiz,

                Şirin ve hoş görüntülerin arkasındaki canavarları yok edeceğiz,

                “Seçim sizin,” demeyeceğim, çünkü seçme hakkımızın olmadığını yaşam bize her an gösteriyor! Yolumuz ya olduğumuz gibi görünmek ya da göründüğümüz gibi olmak!

                Hem yaratıcı ve hem de yıkıcı olunmaması gerektiğine ya da olunamayacağına göre…