Bitlis’in içindeki çok sayıda camiden birisi de Gökmeydan Camii’dir. Caminin
kitabesinde 1801, minare kitabesindeyse 1924 tarihleri yazılıdır. Caminin en dikkat
çekici kısmı çok kaliteli bir işçilikle süslenmiş minaresidir. Minare, yuvarlak gövdeli, yer
yer bilezikler, geometrik motifler, rozetler ve kaval silmelerle süslenmiştir. Caminin sivri
kemerli anıtsal birkaç kapısı vardır ve kıbleye bakan dış yüzünde de özenle işlenmiş
süslemelere rastlanır.
İhlasiye Medresesi Bitlis’in içinde yer alan en önemli eserlerdendir. Medresenin
kitabesinde, 1589 tarihinde Bitlis Hanlarindan Beşinci Şerefhan tarafından onarıldığı
yazar. 1993’te Arkeoloji müzesine dönüştürülen yapı günümüzde Vakıflar Müdürlüğü
olarak hizmet vermektedir. Medresenin bahçesinde ziyaretgah olarak kullanılan türbeler
de yer alır. Bu tip yapıların amacından uzak kullanımı oldukça üzücü.
Şehrin hakim noktasına kurulan, tarihi dokunun vazgeçilmezlerinden olan Bitlis
Kalesi, dik yamaçlı doğal bir kayalık üzerine konumlandırılmıştır. İlk inşa tarihi kesin
olarak bilinmeyen kalenin Büyük İskender’in komutanlarından MÖ 312’de Badlis
tarafından yaptırıldığı rivayet edilir. Şehir merkezinde iki derenin birleştiği yerde sarp
kayalıklara yapılan kalenin surları 2800 m uzunluğa sahiptir.Jeopolitik konumundan
dolayı büyük öneme sahip kale 16. yüzyılda büyük bir onarım görmüştür. 17. yüzyılda
şehri ve kaleyi gezen Evliya Çelebi, kalede bir saray, iki cami, çarşı, bedesten, hamam
ve 300 civarında da konut olduğundan söz eder.
Bitlis’in günümüzde yapılmış evlerinin arasında kalan geleneksel evlerini görmek
için oldukça dikkatli olmak gerekir. Evlerin yüksek duvarlı ilk katlarıdışa kapalı olarak
konumlandırılmıştır. Üst katlar pencereli ve sade görünümlüdür. Yamaca yerleşmiş
geleneksel kent dokusunda evler birbirine saygılı bir dizilişe sahiptir. Evliya Çelebi
Seyahatnamesi’nde Bitlis evlerini, “Bitlis Şehri’nde toplam 5.000 adet güzel haneler
vardır ve hepsi amber kokulu toprak ile örtülü mamur evlerdir. Ama bir kısmı birbirine
dayanmış evlerdir. Zira genellikle yüksek havadar zemine kurulmuş güzel evlerdir,”diye
anlatır.
Bitlis’in tarihin içinde hissettiren sokaklarında gezmek elbette çok keyifli ama bu
şehrin salt mimarisinden söz açıp başka özelliklerine değinmezsem, Bitlis’in güzel
insanlarına çok büyük haksızlık yapmış olurum. Şehre ayak bastığım ilk dakikadan
itibaren, insanların cana yakın, içten ve samimi yaklaşımlarına şahit oldum. Yabancı
olduğunuzun hemen anlaşıldığı şehrin sokaklarındaki insanlar, bir kültür elçisi gibi size
yardımcı olmaya aşırı özen gösteriyorlar. Çok kısa bir sürede kendinizi bu olumlu
atmosferde, güvenli ve huzurlu hissetmeye başlıyorsunuz. Ulu Caminin avlusunda
oturup dinlendiğim sırada caminin imamının ve arkadaşlarının ısrarcı bir şekilde beni
imam odasında ağırlamaları, ikram ettikleri sıcak ve soğuk içeceklerden sonra Bitlis’in

meşhur Büryan Kebabı’nı ısmarlamak istemeleri, buranın insanını anlamak için sanırım
yeterli olacaktır.
Sözü açılmışken Türk mutfağının en tanınmış yemekleri arasında yer alan
Büryan yani kuyu kebabından da bahsetmemek olmaz elbette. Eti özel kuyularda
pişirilen gerek tadı gerekse görüşünü ile ilgi gören bu kebap, dünyada da giderek
yayılan bir lezzetimizdir. Zehmetli yemeklerden olan büryan kebabı için tuğladan
örülmüş 1-1,5 metre derinliğinde ve 3-5 kuzunun sığabileceği genişlikte bir kuyuya
ihtiyaç vardır. Kuyunun tabanına yerleştirilen odunlar is çıkmayacak şekilde
yakılır.Kuyunun duvarlarına çengeller takılır.Köz haline gelen ateşin üzerine boş bir tava
ya da tepsi yerleştirilir. Kuzular parçalanmadan tüm bir şekilde çengellere takılır.
Kuyunun ağzıtahta bir kapakla kapatılıp etrafı çamurla hava almayacak şekilde sıvanır.
Ateşte yaklaşık iki saatte pişirilen kuzular parçalanıp servis edilir. Kuzuların altına
yerleştirilen tepside biriken yağlı et suyuyla da “Avşor” denilen paça benzeri bir çorba
yapılır. Emin olun bu çorba da en az Büryan kebabı kadar lezzetli bir çorbadır.
Tarihi dokusuna, insanına, kültürüne, lezzetlerine hayran kalacağınız “Doğu”ya
bakış açınızı değiştirecek, bir açıkhava müzesini andıran bu kadim ve eşsiz şehri
kesinlikle gezmelisiniz. Bu şehre yapacağınız bir gezi size farklı ufuklar açacağından hiç
şüpheniz olmasın.