Önceki gün ana haber bültenlerinin birindeydi. Dikkatimi çekti; Türkiye ekonomisinin üçte ikisi kayıt dışı!

                İnanılır gibi değil, değil mi?

                Veri anlamında ve gücüm dahilinde olmak üzere inandırıcı geldi…

                Aydınlık Gazetesi yazarlarından ve otuz yıldan fazla ABD’de yaşayan, dünyada hani neredeyse görmedik ülke bırakmayan arkadaşımız Latif Bolat bir sohbetimizde “Bu millet yapar…” demişti.

                Çevremde gördüklerimle yetinecek olursam;

                Balkonundaki saksılarda fasulye, domates, maydanoz, yeşil soğan, nane vb. ekerek gereksinimlerini karşılayanlarımız,

Bahçesinde limon, portakal, turunç, mandalina ağaçları olan ve tüm oturanların gereksinimlerini ve eşit biçimde karşılayan site sakinlerimiz,

“Müstakil” dediğimiz kendisine ait küçük bahçesindeki zeytin ağaçlarından elde ettiği zeytin ve zeytinyağını ailesinin ve yakınlarının gereksinimi için hazırlayan tanıdıklarımız,

Biraz daha büyük bahçesinden elde ettiği zeytin ve zeytinyağını eş ve dost gereksinimi için uygun fiyatla satan ve “Kazan-Kazan” yapan dostlarımız,

Faturasız ya da belgesiz alışverişlerle elde edilen artılar,

Eskiden vardı şimdi ne kadarı kaldı bilemediğim, “Köye hem ziyaret hem ticaret” dediğimiz türden gezilerden elde edilen kışlık yiyecekler,

“İkinci el” adlı işleyiş ile kazanım yapmak yerine gereksinimi olanlarla paylaşanlarımız,

Ticarette kart ya da fatura işlemleri yerine iban kullanarak kayıtsızlığa çıkanlarımız,

Gerçek anlamda hayırseverlerin “askıda ekmek, askıda fatura, askıda yiyecek vb.” katkısı sağlayanlarımız…

Sıralayabildiklerim, yaşadıklarım ve bildiklerim bunlar…

“Bu Millet yapar,” sözünü bu açıdan ele aldım…

Yooo yooo yanlış anlaşılmasın, kayıtsız ekonomiyi savunuyor görünmek bile yanlış olur… Zaten Latif Bolat arkadaşımızın da bu milletin hemen her koşulda mücadele ettiği ve başardığı anlatımı nettir…

Haksız mıyım?

“Seçim MUTFAĞA bakar,” ya da “Bu ekonomi iktidarı götürür,” söylemleri bir yana, “Yirmi milyon emekli iktidarı alaşağı eder,” söylemleri…

Son yüzyılların felâketi olsun, ücret yetersizlikleri olsun, toprak bütünlüğümüz üzerine oynanan oyunlar ve kurulan planlar olsun, ABD ve İsrail kıskaçları olsun, AB yaptırımları olsun…Tümü birden ETKİSİZ ELEMAN!

Çünkü bu Millet sadece boğaz sorununu çözmekle kalmıyor, söz konusu ülkesi ve bölünmezliği olunca da YAPIYOR gereğini…

Her biri Mustafa Kemal gibi BAKIYOR,

Her biri bir SEYİT ONBAŞI oluyor,

Her biri “Atatürk İlkelerinden” okları, sinesinde taşıyor,

Yeri ve zamanı geldiğinde de hepsi birden DEVRİMCİ oluyor!

Bu Millet Yapar!