Bir yıl önce, 6 Şubat sabahına kara bir gün olarak uyandık. Kahramanmaraş merkezli, tarihe "asrın felaketi" olarak geçen depremler, milyonlarca insanın hayatını derinden etkiledi. Yitip giden canlar, yıkılan şehirler, umutların enkaz altında kaldığı o anlar... Bugün, o acının birinci yıldönümünde, hem kaybettiklerimizi anmak hem de gelecek için ders çıkarmak zorundayız.

Depremler, bize bir kez daha doğanın gücünü ve insan faktörünün ne denli kritik olduğunu gösterdi. Bilim insanları yıllardır uyarmaktaydı, ancak ihmaller zinciri kopmadı. Eksik denetimler, usulsüz yapılar ve rant odaklı politikalar, binlerce insanın hayatına mal oldu. Yaşananlar, sadece doğal bir afetin değil, aynı zamanda insan eliyle büyütülmüş bir felaketin de sonucu.

Ancak umutsuzluk, bizi kurtuluşa götürmez. Bugün, geleceğe dair sağlam adımlar atma günü olmalı. Kentsel dönüşüm projeleri ranta değil, can güvenliğine odaklanmalı. Bilim insanlarının uyarıları dikkate alınmalı ve yerel yönetimlerle merkezi otoriteler, el ele vererek depreme dayanıklı şehirler inşa etmelidir.

Ayrıca, bireysel olarak da yapabileceklerimiz var. Deprem bilincini geliştirmek, ailemizi ve çtirmek, ailemizi ve \xe7evremizi bilinçlendirmek, ilk yardım ve acil durum eğitimlerine katılmak hayati önem taşıyor. Unutmamalıyız ki, felaketleri tamamen önleyemeyiz ama kayıpları en aza indirmek bizim elimizde.

Bugün, 6 Şubat'ı unutmayacağımızı bir kez daha hatırlatma günü. Yitirdiğimiz canları rahmetle anarken, aynı acıları tekrar yaşamamak için sorumluluklarımızı yerine getirme sözü vermeliyiz. Gelecek nesiller için daha güvenli bir ülke inşa etmek, hepimizin ortak görevi.