Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü geldiğinde, birçoğumuzun içini tarifsiz bir duygu kaplar. Çünkü o gün, sadece bir çiçekle ya da bir telefonla değil, minnetle, özlemle, saygıyla anılan kadınların günü: Anneler Günü. Ama ben bugün, sadece anne olan kadınları değil, her koşulda güçlü kalmayı başaran, hayata direnen, üreten ve ayakta duran tüm kadınları selamlamak istiyorum. Çünkü güçlü kadın, aynı zamanda güçlü bir anne demektir.
Bir kadının gücü sadece fiziksel dayanıklılıkla ya da yaptığı işlerle ölçülemez. Asıl güç, belki de herkesin sustuğu anda ses çıkarabilmekte, yıkılmak üzereyken bile çocuklarına umutla sarılabilmekte, tek başına bir evi ayakta tutabilmekte saklıdır. Güçlü kadın; yaşamın yükünü sırtlanırken bir yandan da çocuklarına sevgiyi, saygıyı, dürüstlüğü ve mücadele etmeyi öğretir. İşte bu yüzden güçlü kadın, sadece bir anne değil; bir öğretmen, bir yol gösterici, bir kahramandır.
Bu yüzden bugün, sadece “Anneler Günü kutlu olsun” demekle yetinmeyelim. Kadınların hayatlarını kolaylaştırmak, onların önündeki engelleri kaldırmak, emeklerini takdir etmek, sözlerini dinlemek de bir Anneler Günü kutlamasıdır. Güçlü annelerin yükünü paylaşmak, sadece bugüne değil, her güne yayılan bir sorumluluktur.
Bu Anneler Günü’nde, kaybettikleri annelerini derin bir sevgiyle anan, onların öğrettikleriyle hayatlarına yön veren annelere de özel bir selam göndermek gerekir. Çünkü kayıp, sadece acı veren bir duygudan ibaret değildir; aynı zamanda bir kadının sevgiye, güce ve mücadeleye olan sonsuz bağlılığının bir sembolüdür.
Ve unutmayalım: Annesini kaybetmiş her anne, sevdiğiyle ve kaybettiğiyle birlikte var olur. Onların kalpleri, geçmişin hatıraları ve geleceğin umutlarıyla birlikte güçlüdür.
Kaybedilen annelerin ışığı, her zaman annelik yolunda bir pusula olacaktır.Tüm güçlü kadınların, tüm emek veren, sabırla direnen, sevgiyle büyüten annelerin günü kutlu olsun!