Hangi televizyon kanalını açarsanız açın ya da hangi radyoyu dinlemek isterseniz…Fark etmez, hepsinde ve gündemde olan; Hayat pahalılığı…

                Ekranda izliyorsunuz;

“Et alamıyoruz… Evimize kurbandan kurbana et giriyor…”

Et-Balık Kurumu önündeki uzun kuyrukları görüyorsunuz, “Sabah saat altıda geldim, bekliyorum… Eve et götürmek için…” diyenleri izliyorsunuz

“Bakalım bize sıra gelecek mi?” şikâyetlerini de

Pazarda buluyorsunuz kendinizi birdenbire…

“Her şey ateş pahası… Uzanamıyoruz…400 lirayla çıktığınızda pazardan, sepetinizde sadece yeşillik- sebze oluyor…”

Kahvaltılıklar ayrı bir dert

“Peynirin kilosu 300 TL. Zeytin 400’lere tırmanıyor. Yumurta desen kişi başına alamıyoruz kahvaltıda bile…Pastırma mı? O da ne? Bakın, bakın 1200 TL diye yazıyor etikette…”

İndirimler reyonuna (!) bakalım bir de

Etiketler çoğu zaman yanıltıcı…Yüksek fiyat yazıp altında da düşük (Gerçekte asıl fiyat) fiyatla sergilenen ürünler…

Fiyatlardaki bu farklılıklar her türlü alışveriş mekânları için geçerli…

Eczanelerde bile rastlayabiliyorsunuz bu farklılığa…Aynı ilacı farklı fiyatla gördüğünüzde sorduğunuz sorunun yanıtı net; “Güncelleme yapıldı…”

Marketlerde, alışveriş merkezlerinde, eczanelerde, giyim-kuşam, ev gereksinimleri… her alanda taktik- sunum- açıklamalar aynı…

1)      Bu durum normal mi? Nereye kadar gidecek?

2)      Çözümü yok mu?

3)      Liberalizmi sevdik mi yoksa?

Çevremizdeki ateş çemberi CİDDİ!

Kaynaklarımız var, kullanabilecek elemanlarımız da,

Açlığın, yoksulluğun, gereksinimleri karşılayamamanın tedirginliği yok mu peki?

ATATÜRK İLKELERİ diye ezberlemeye çalıştığımız ya da daha iyi niyetle olmak üzere

söylemek gerekirse inandığımız, o sisteme ne oldu?

Devletçilik bir dönem HANTAL idi, Kamuculuk gereksizleşti mi? Halkçılığın anlamını unuttuk mu?

Ya sahip çıkacağız ya da ateş çemberinde … Yok yok yazmayayım…

Haaa diyeceksiniz ki, “Sizin bu söylediklerinizi yapmak için iktidar olmak gerek…”

O zaman olalım!

Hemen olamıyorsak, küçük adımlarla da olsa yürüyelim;

İtiraz edelim,

Hakkımızı isteyelim,

Yazalım, çizelim,

Ses çıkaralım…

Ama mutlaka bir şeyler yapalım!

İsteyelim!

Saadet Pesen [email protected]