Başta Bodrum olmak üzere yeterince kirlettikleri Ege’ den kovulan balık çiftliklerinin Mersin koylarını işgal girişimine karşı çıkmak üzere, 400’ e yakın Sivil Toplum Örgütü, Dernek Sendika ve benzeri kurumu çatısı altında toplayan Mersin Platformu 2008’ de MTSO ve TMMOB temsilciliğinde oluşturulmuştu.

Ülke çapında ses getiren ve yüz yıldır bu kentin eksikliğini hissettiği lobi boşluğunu doldurma yanında sahipsizlik duygusunu gidermeyi amaçlayan platform, hangi siyasi görüşü savunursa savunsun, istisnasız tüm Milletvekillerinin de desteğini alarak o gün için başta balık çiftliklerinin engellenmesi gibi Mersin yararına yadsınamaz başarılara imza attı…

Platformu oluşturan dinamiklerin önerisiyle Dönem Sözcülüğü’ nü üstlendiğim oluşum ne yazık ki uzun soluklu olamadı…

Aşağıda taslağını kaleme aldığım basın açıklamasında görüleceği gibi, platform sadece balık çiftlikleri konusunda tavır sergilemedi.

Mersin’ in tüm önemli sorunlarına, bekletilen projelerine sahip çıkan platformun o günlerde yeri belirlenen Çukurova Havalimanı’ na karşı çıkan Adana lobisine cevap vermekten ziyade, iki kentin bir araya gelmesiyle ortaklaşa nasıl büyük hedeflere kavuşacağını ortaya koyan Vizyoner bakışını yansıtan açıklamasının da tarihi önemde olduğunu düşünüyorum.

Henüz İstanbul 3. Havalimanı projesi gündemde değilken, Adana-Mersin’ i bir araya getirecek ve bölgesel anlamda büyük katma değer sağlayacak Çukurova Havalimanı hayali proje iğdiş edilmeden zamanında bitirilse iki kentin birleştiren Havalimanı ekseninde oluşacak tamamlayıcı projelerin de hayata geçirilmesiyle o büyük Çukurova Metropolü bugün nasıl bir görünüm arz ederdi?

İleride tarih günahları sevaplarıyla o dönemi değerlendirirken umarım 20 yıl ötelenmekle yetinilmeyip kırpılarak gerçek anlamda Bölgesel Havalimanı yerine Adana-Mersin arasına sıkıştırılan, hatta Ana Konteyner Limanı gibi buharlaştırılan diğer hayati projeleri rafa kaldırma girişimlerine ve bu anlamda ülkenin büyük kayıplarına da yer verir…

**

MERSİN PLATFORMUNUN ÇUKUROVA ULUSLARARASI HAVALİMANI AÇIKLAMASI (8 Temmuz 2008):

Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın Mersin ziyaretinde dile getirdiği “Uluslararası Çukurova Havaalanı” ile ilgili açıklamasının ardından Adana’ daki bazı kurum ve kuruluş temsilcilerinin dile getirdiği kaygıları iki kentin ortaya çıkan bu tarihi fırsat ışığında gidereceğine inanıyoruz.

1937 yılından beri hizmet vermekte olan Adana Şakirpaşa Havaalanı yıllık 2,2 milyon yolcu kapasitesine sahip terminaliyle günümüz koşullarında büyüyen talebe cevap vermekten uzaktır.

2007 yılında ulaşılan 2,3 milyon yolcu sayısı bunun en önemli göstergesidir.

Türkiye hava taşımacılığı aynı yıl %13 büyürken Adana Şakirpaşa’ nın %4 te kalması da fiziki koşullardaki yetersizliği yansıtmaktadır.

Kazanlı-Seyhan başta olmak üzere doğu Akdeniz’in yeni turizm hamlesine hazırlandığı günümüzde, küreselleşen dünyanın gelişecek en büyük sektörü turizmin lokomotifi olan çağdaş bir havalimanına bölgemizin ne kadar ihtiyaç duyduğu tartışılmaz bir gerçektir.

Adana ve Mersin coğrafi, sosyal, ekonomik koşulların gerektirdiği ortak geleceği birlikte yaratmak zorundadır.

Bu bağlamda iki kentin ortaklaşa yararlanacağı “Uluslararası Çukurova Havaalanı” yalnızca Mersin’e değil başta Adana olmak üzere tüm bölgeye hizmet verecektir.

Gün “küçük olsun bizim olsun” anlayışı yerine, iki kentin birlikte “kazan, kazan” anlayışıyla tüm dünyaya açılan bir büyük havalimanı kompleksini hayata geçirme günüdür.

Bu havalimanı çevresinde yer alacak ve iki kentin ortaklaşa yararlanacağı Uluslararası Fuarlar ve Dünya Ticaret Merkezleri sayesinde bölge Türkiye yanında doğu Akdeniz’in en önemli cazibe merkezi haline gelecektir.

Bilindiği gibi yakında hizmete girecek olan Adana-Mersin hızlandırılmış tren seferleri ve mevcut otoban bağlantısına da entegre edilecek yeni Çukurova Uluslararası Havaalanına ulaşım, kent içi trafiğine kilitlenen mevcut havaalanından çok daha kolay olacaktır.

Tarsus-Yenice arasında kısa zamanda hayata geçirilecek yeni havalimanı, Mersin limanına olan yakınlığı itibariyle bölgenin lojistik avantajını da öne çıkaracak, iki kentin değerli tarım ürünlerinin dış ülkelere, çok daha hızlı ve ucuza ihraç olanağı doğacaktır.

TCDD’ nin projelendirdiği demiryolu bağlantılı Yenice Lojistik Merkezine entegre edilecek yeni havalimanının istihdam başta olmak üzere kazanımlarının, iki kente kısa zamanda refah ve zenginlik olarak yansıması hiç te zor değildir.

Konumu ve komşu ülkelere denizden ulaşım kolaylığı sayesinde başta Suriye ve Lübnan olmak üzere yeni havalimanı Ortadoğu ile Avrupa arasındaki köprü görevini de üstlenecektir.

Havalimanı sayesinde bölge deniz, kara, hava bağlantılı, doğu Akdeniz’in en önemli bölgesel lojistik merkezi olacaktır.

Otoyol ve yakında hayata geçecek hızlı tren bağlantıları sayesinde süreç, Adana ve Mersin’i iki rakip kent olmaktan çıkarıp, Büyük Çukurova Metropolünün iki semti haline gelmeye zorlamaktadır.

Yeni kalkınma planları da, Adana-Mersin’i aynı Bölgesel Kalkınma Ajansı çatısı altında birleştirmiş, DPT ve TÜİK başta olmak üzere tüm resmi kurumlar iki kenti aynı potada değerlendirirken, dünya bölgemizi Çukurova Metropolü olarak anmaya başlamıştır.

Tüm koşulların öngördüğü birlikteliğin sağlayacağı zenginliğe ortak akılla, güçlerimizi birleştirerek katkı vermek zorundayız…

İki kent dinamiklerinin bu tarihi süreçte üzerlerine düşeni yapacağına, kaybedeni olmayan böylesi bir zenginlik projesini sahipleneceğine inanıyoruz…

Adana-Mersin ortaklığının yaratacağı bu yeni vahaya, yalnızca Türkiye’ nin değil, dünyanın da yatırıma koşacağı cazibe merkezine, elbirliğiyle bir an önce kavuşmak hepimizin ortak hedefi olmalıdır…

MERSİN PLATFORMU

8 Temmuz 2008 “