‘Trump gibi bir başkanı olduğu sürece ABD’ nin başka düşmana ihtiyacı yoktur’ saptaması gün geçtikçe yaşanan gelişmelerle güçleniyor…
ABD’ nin yıllar süren çabalarla stratejik ortak olarak yanında konuşlandırdığı Hindistan ve Güney Kore’ de yaşananlar çarpıcı iki örnek…
Bugüne kadar Şanghay İşbirliği Örgütü’ nde yer alsa da Hindistan’ a ABD’ nin Truva atı, Çin’ e karşı oluşturulacak batılı eksenin temel taşı olarak görülüyordu…
O kadar ki, Çin’ in yıllarca ilmik ilmik ördüğü İpekyolu Koridoruna karşı Hindistan’ ı Körfez ülkeleri ve İsrail üzerinden Avrupa’ ya bağlayacak ‘Baharat Koridoru’ na jeostratejik açıdan büyük önem atfediliyordu…
Kimi uzmanlara göre Hamas’ ın İsrail’ e giriştiği intihardan farksız saldırının altındaki nedenler arasında hız kazanan bu projeyi engelleme çabası önemli yer tutuyordu…
‘Baharat Koridoru’ İsrail’ in bölgeyi cehenneme çevirme hamlesiyle gündemden düştü ve ABD’ de Trump’ ın iş başı yapmasıyla yepyeni bir evreye geçildi…
Trump ABD’ nin sürdürülemez dış ticaret açığını kapatmak amacıyla ‘kısasa kısas’ olarak özetlenecek biçimde ithalat/ihracat dengesinin çığırından çıktığı ülkeler başta olmak üzere gümrük tarifelerini yeniden belirleyen pek çok kararı yürürlüğe sokarken en büyük darbelerden birini Hindistan yedi.
Ağustos 2025 başında Hindistan mallarına yüzde 25 gümrük vergisi koyduğunu ilan eden Trump, Rus petrolü almayı sürdürdüğü gerekçesiyle vergileri yüzde 50’ ye çıkardığını açıkladı…
Hindistan Ukrayna savaşının başlaması ardından Biden döneminde ABD’ nin Rus petrolüne uyguladığı ambargodan muaf tutulmuş böylece ucuz enerji sayesinde özellikle tekstil ve ayakkabı üretimi gibi emek-yoğun sektörlerde büyük gelişme kaydetmiş, işsizlik azalmaya yüz tutmuştu…
Trump’ ın cezalandırma anlamına gelen yüksek gümrük vergileri sonucu Hindistan 50 milyar dolarlık ABD pazarının tıkanmasıyla şimdi yeni pazarlar arama yanında iç pazarda vergileri düşürerek kapasite fazlasını eritmeye çalışacak…
ABD’ nin Uzak Asya’ daki bir başka kutsal müttefiki Güney Kore’ nin son günlerde karşılaştığı tablo ise Hindistan’ dan çok farklı nedenlere dayansa da sonuçta Kuzey Kore’ ye karşı batı blokunun en önemli bölgesel aktörü ülkenin başına gelenler gerçekten inanılır gibi değil…
Trump’ ın başka ülkelerden ithal edilen ürünleri Amerika’ da üretecek olanları teşvik için dile getirdiği önerilerin mürekkebi kurumadan Georgia eyaletinde Hyundai’ nin kurmakta olduğu elektrikli araç ve batarya üretecek tesisine 4 Eylül 2025 günü federal ajanlar bir operasyon düzenledi…
Yaklaşık 2,5 milyon metrekare büyüklüğe sahip tesis ve müştemilatına yönelik baskında yasa dışı göçmen statüsünde çalıştırıldıkları gerekçesiyle 475 kişiyi gözaltına aldılar…
Gözaltına alınanları 300’ ü Güney Kore vatandaşı kalifiye elemanlardı…
Güney Kore hükümeti şok içinde gelişmeleri izlerken bugüne kadar ABD topraklarında hiçbir Kore’ linin uğramadığı suçlamaya karşı kriz masası oluşturdu…
Gerçekten de ABD göçmenlik bürosu verilerine göre 2024’ te Amerika genelinde 270 bini aşkın kişi yurt dışı edilirken bunların içindeki toplam Kore’ li sayısı 46 idi ve bu ABD’ den de port edilenlerin ülke sıralamasında en düşük sayıydı..
Georgia Demokrat Parti baskını sert dille eleştirirken parti başkanı Bailey görüşlerini; “Geçimini sağlamak için çok çalışan ve ekonomimize güç veren, dinamizm katan, Eyaletimize büyük katkılar sağlayan insanları terörize etmek için tasarlanmış siyasi amaçlı korkutma taktikleri güden operasyonu kınıyoruz” cümleleriyle dillendiriyordu.
Eyalet ekonomisine büyük katkılar sağlayacak ve teknolojik açıdan ABD’ yi dönüştürme potansiyeli taşıyan yatırıma katkı veren yüzlerce Kore’ linin şantiye alanında tel örgülerle çevrili bir alana doldurulup hapsedilme görüntüleri sabırlı Güney Kore kamuoyunu ayağa kaldırdı.
Halkın tepkileri ve baskıları sonucu hükümet harekete geçti. Dış İşleri Bakanı olayın ardından ilk uçakla Washington’ a hareket etti.
Yönetim gerçekten olanları şok içinde kavramaya çalışıyordu…
Daha Temmuz ayında Güney Kore, ABD’ nin uyguladığı gümrük vergilerini düşürmesi karşılığında 100 milyar dolar tutarında yatırımla ABD’ li bir enerji şirketini satın almayı ve orta vadede 350 milyar dolarlık yatırım yapmayı ve üretim alanında ABD’ li çalışanların eğitilmesini taahhüt etmiş, Trump görüşme sonucu vaatler manzumesini ayakta alkışlamıştı…
Trump açıklamasında Amerikalı çalışanları eğitmenin yolunun Güney Kore’ li kalifiye insanları ülkeye çekmek ve onlara rahat ortam sağlanmasından geçtiğini söylerken 40 gün sonra ortaya çıkan tabloyu en iyi ‘perhiz ve lahana turşusu’ tabiri tanımlıyordu…
Düzenlenen operasyon göz altılarla da noktalanmadı.
ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi yayınladığı video ile federal ajanların yüzlerce işçiyi tek sıra halinde duvara dizerek çıplak halde aradığı, ardından el ve ayaklarına kelepçe vurduktan sonra birbirlerine zincirle bağladığı görüntüleri de ibret olsun diye servis etti..
Güney Kore gönderdiği büyük uçakla 300 vatandaşını ülkeye getirirken havalimanında düzenlenen törene tüm hükümet yanında Cumhurbaşkanlığı Sekreteri de katıldı…
Trump, işçilerin isterlerse fabrika sahasında kalmalarına izin verdiği yönündeki son dakika teklifiyle ilgili görüşlerini soran medya mensuplarına, "Aslında bu şartlarda kimse kalmak istemezdi" diyerek kantarın topuzunun kaçmak bir yana koptuğunu anlatıyordu…
Trump, Korelilerin çalışmalarına devam etmek ve ABD'li işçilere eğitim vermek için kalmalarını sağlamak üzere özel kararnameyle ayrılış süreçlerinin durdurulduğunu söylese de, Güney Koreli yetkililer gözaltına alınan 300 kişiyle yapılan görüşmeler sonucu, ABD'de akrabaları bulunan yalnızca bir Güney Koreli vatandaş dışında kimsenin ABD’ de artık kalmak istemediği sonucuna varmışlardı…
Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Güney Koreli şirketlerin, vize sistemi iyileştirilmediği sürece ABD’ ye daha fazla yatırım yapmayacaklarını ifade etti…
Şimdi Trump, kendi yarattığı iklim sonucu Güney Kore’ ye yaşatılan travmayı düzeltmeye, kırılanı onarmaya çalışıyor…
Hindistan, Güney Kore derken petrol ve doğal gaz zengini Körfez’ deki en güçlü müttefik Katar’a yönelik İsrail saldırısına tepki göstermeyen Trump dönemini ABD hangi bedelleri ödeyerek tamamlayacak?
Hep birlikte izleyip göreceğiz…