Diyarbakır'dayız.
Ağabeyimle sohbet ediyoruz.
Seçim sonuçlarının olasılıkları üzerinde fikir üretiyoruz.
'Saadet, insanımız görmediğine inanmaz… İstediğin kadar anlat… Yaşaması gerek…' demişti.
Bir de 'Tarih, tekerrürden ibarettir,' deriz ya bu söz üzerine de zaman zaman kafa yorarım. 'Neden?' diye sorarım. Öyle ya, denenmiş, görülmüş, anlatılmakta… Peki neden hala 'İlle de yaşamalıyım' denilmekte?
Yoksa 'Bir musibet, bin nasihatten evladır, (Etkilidir) sözü mü geçerlidir?
Gelelim sadede;
Dünyada en fazla İNSAN HAKLARI İHLALLERİ yapan, sömürgeler yaratmaya devam eden, kendisini dünyanın jandarması sayan, ağababa edasıyla yakmaya, yıkmaya, saldırmaya, yok etmeye, insan hayatını hiçe saymaya hırsla, inatla, pervasızca ve artan saldırganlıkla devam eden ABD için;
Kendisine 'Halkçı' diyebilen,
'Sol' adına ortalarda dolaşan,
Tertemiz vicdanları etkilemeye çalışan,
Ya da Türk Milleti'nin aklıyla oynamaya çalışanlar 'ABD'nin yanındayım' mesajları atıyorlar sanal ortamda…
1) 'Bağımsızlık benim karakterimdir,' diyen kurucu önderimiz Atatürk'ümüzü sözüm ona sahiplenerek AB-D'ye yamanmaya çalışıyorlar,
2) AB-D casuslarını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin seçim sürecine müdahalesine çanak tutuyorlar,
3) 'Elden' gelmesini arzu ettikleri ve bu uğurda tavizler verdikleri BORÇLARLA Türk Milleti'ne vaatlerde bulunuyorlar,
4) Ülkeyi ve Milleti bölmeyi amaçlayan teröristlerle ortak amaçlarla (Özerklik, hükümlülerin serbest bırakılması, terörist başının 15 Mayıs 2023 günü serbest bırakılacağı, Rusya'yla ve Çin'le değil AB-D ile yakın olunacağı vb) buluşuyorlar,
5) PKK'nin siyasi temsilcisi HDP'nin (Şimdilerde Yeşil Sol Parti) hiçbir söylemine itiraz etmeden ve 'Biz teröristlerin adlarını anmayı yasakladık… Onların reklamını yapmış olmak istemiyoruz…' türünden ve yine aklımızla oynamaya çalışanlar cirit atıyorlar…
6) Ahmet Türk şahsında, 'Kılıçdaroğlu verdiği sözleri tutmazsa hesap sorarız,' tehdidini rahatlıkla savuruyorlar…
Anlattık,
Yazıyoruz,
Belgelerle gösteriyoruz,
Tarihten örnekler veriyoruz…
Eee …
İlle de yaşamak mı gerekiyor?
Yaşadıklarımız oldukça yeterli değil mi?
Ulusal Kurtuluş savaşımızı kimlere karşı verdik?
Şimdilerde Rusya ve Çin ile 'Karşılıklılık ve eşitlik' temelindeki ilişkilerimiz çıkarlarımıza
uygun değil midir?
Uğur Mumcu'nun o güzel sözü olan; önce BİLGİ sahibi ve sonra da FİKİR sahibi olmak GEREK!
Durum-Gerçekler-Tarih-Gelecek BU!
VİCDANLAR gerçek vatanseverleri yine ve yeniden yanıltmayacaktır!