Avukat denilince ilk akla gelen şey savunmadır. Ve toplumun adalet içinde yaşaya bilmesi için hak savunması(avukatlık) önemli bir yer tutmaktadır. Avukatlık belgisini almaya hak kazanmış her birey, elbette ki bu işi isterse icra etme hakkına sahiptir. Nitekim avukatlık sadece hak edilmiş bir belge ile yapılamayacak kadar hayati bir durumu arz etmektedir. Bir kişinin avukatlık mesleğini layıkıyla yapabilmesi için her şeyden önce bu işi sevmesi, sorumluluk sahibi olması beklenir. Şaşaalı ofisler, pahalı mobilyalar, şatafatlı kıyafetler ve iyice boyanmış yüzlerle, avukatlık mesleğinin olumlu icrası için yeterli degildir. Avukat, kendine özgüveni olan, işini layıkıyla yapmak için yorulmaktan gocunmayan, giydiği cübbeyle hava atan değil, yaptığı işin hakkını veren kişi olmalıdır.

 Avukatlık mesleği, insanın temel hakları ya da edindiği hakların savulması ile birebir bağlantılı bir meslek grubu olduğu için, bu mesleğin gereği layıkıyla yerine getirilmediği takdirde, ortaya hakları zedelenmiş veyahut gasp edilmiş insanlar ve dolaysıyla haksızlığa uğramış toplumların çıkması muhtemel olacaktır. Bu anlamda kişilerin herhangi bir dava durumu söz konusu olduğunda avukat seçimine çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Tarafsız düşünemeyen, müvekkili ile gerekli ve yeterli düzeyde iletişime geçmeyen, yaşadığı toplumun dinamikleri bilmeyen, uykusundan uyanamayıp, okuma ve yazmaktan üşengeçlik duyan, sorumsuz davranan, yeterince analiz ve savunma gücüne sahip olmayan bir avukat, var olan problemi çözmek yerine tabire caiz ise tam bir baş belasına dönüşür.

Bu tür baş belasına dönüşen avukatların yanı sıra işini aşkla yapan örnek avukatlarda vardır. Aslen Kırşehir’li olup, Mersin de görev yapan Av. İbrahim Ulaş Zaman da bu örnek avukatlardan bir tanesidir. Zaman, mesleğinin gereklerine dörtle sarılmış, işinde yorulmak bilmeyen çalışkan, üstün analiz ve yorum gücüyle aldığı tüm davaların hakkını veren ve müvekkilleriyle görüşmekten asla sıkılmayan, nicel birikiminin yanında olağanca nitel birikime sahip, ideal avukatlık örneğini sergilemektedir. Mantıklı ve analitik düşünme gücünün yanı sıra aynı zamanda büyük bir yaratıcılık örneğini sergileyen Zaman, “en iyi çözüm her zaman en belirgin ve göz önünde duran değildir. Hukuk, her zaman gelişen ve değişen bir disiplindir. Bunun için süregelen sorunların çözümü bakımından, bazen görünenin ötesine bakarak, yaratıcı emsal kararları çıkarmak gerekir.” demektedir. Yine avukatlık mesleğinin zor ve stresli bir iş olduğunu belirten Zaman, kendine avukatın diyenlerin, kesinlikle strese karşı dirençli ve aşırı duygu yoğunluklarına karşı öz disiplin ve kontrollü olması gerektiğini vurgulayarak, avukat stresli durumlarda bile üretken olmak zorundadır ifadesini kullanmaktadır.

Birey ya da toplum herkesin hak mücadelesi vermesi gerektiğine inanan Zaman, hak-haklar için mücadele yoksa ne insan, ne de toplumun, hak ettiği adaletli bir hayatın sahibi olmayacağına düşünmektedir. “Bu aşağılık düzene, adaletsizliğe, yaşanan onca çirkefliğe ve zulme karşı çıkmadan, sadece durup izlerken, benden isteyeceğiniz hiçbir hakkın ve bana yapacağınız hiçbir itirazın benim gözümde hiçbir anlamı yoktur. “ diyen İbrahim Ulaş Zaman, özellikle ülke de yaşanan çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve ölüm, etnik köken ayrımcılığı ve emek sömürüsü karşında kimsenin sessiz kalma gibi bir şansa sahip olmadığının altını çizmekle birlikte, avukatlık mesleğinin yanı sıra gerçek bir adalet savaşçısı olduğunu göstermektedir. Bunun için hak mücadelesi veren her vatandaşın yanında durmak, onları savunmak benim için bir onurdur ifadesini kullanmaktadır.

 Ayrıca avukatlık mesleğinin sadece para için yapılamayacak kadar önemli bir görev olduğunu belirten Zaman, bunun için şu cümleleri kullanmaktadır. “para ile mal yani eşya alınır. Her şeyi para için yaparsan, sonunda mal yani eşya olursun. Elbette emek karşılıksız olmamalı fakat emeğin tek karşılığı para olamaz. “

Avukatın acemisi, derdini mübaşire anlatırmış. Konu ne olursa olsun her hangi bir hak ihlali söz konusu olduğunda, sizi savunacak avukatı iyi seçmek zorundasınız. Yoksa kötü doktor candan,  kötü avukat sizi hem dondan hem hayattan eder…