Egemenliklerini kaybeden iktidarlar yeniden ve yine-yeniden ve yine hükümet edebilmek için her yolu denerler…her yol onlar için genel geçerdir…
Eee kolay değildir kabullenmek yenilgiyi…
Darbeler de dahildir buna… Hatta darbeler onlar için ilk seçenek olmaktadır. Adları ne olursa olsun yolları aynıdır…
Örneğin; FETÖ dener, olmazsa bir daha dener, daha da olmazsa başka silahlı tarikatlar yola koyulur…
Kaynağını kurutmamışsanız eğer, yeniden yeniden filizlenirler.
Kökünü kazımada sadece görünürlerle halkın gözünü boyamaya kalkışmışsanız, çok daha büyük tehlikelere fırsat vermis ve yol açmış olursunuz.
Bataklığı tamamen kurutacaksınız, kurutmazsanız, o bataklığın deryaya dönüştüğünü, sizi de boğacağını görmek zorunda kalacaksınız…
Ehh elbette bölücülerin, gericilerin bölme ve parçalama ve hatta sistemi değiştirme amaçlarından vazgeçmeleri düşünülemez. Dolayısıyla da her hüsranlarında daha da çılgınlaşarak saldırmaları, hani nerdeyse beklenen olacaktır.
İktidar olma hayalleri, hazırlıkları, saldırganlık çabaları, amaçlarını gerçekleştirmede etkisiz ve yetersiz kaldığında vazgeçeceklerini düşünmek tam bir hayal olacaktır.
Ülkemizdeki durumu anlatmaya çalıştığımı anladığınız için memnun oldum. Dün FETÖ darbesi engellendi. Ancaaaakkk tüm alanlardan temizlenmediği için toparlanarak yeniden saldırma çabalarına girdi…
Sonunun geleceğini düşünmek tam bir ham hayaldir. KESİN TAVIR esas olandır!
1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yerinin Avrasya olduğu gerçeği temel alınmalıdır,
2) Atlantik ile ilişkiler, günübirlik anlayışla ve ne demekse DENGE siyasetiyle değil, dik duruş ve kararlılıkla reddedilmelidir,
3) Özellikle Yunanistan’la ilişkilerde Milli çıkarlarımız esas alınmalıdır,
4) Rusya ile dostluk ilişkilerimize öncelik verilmesi artık zorunluluk olmuştur,
5) Suriye ile inatlaşmanın, anlaşmaya varmamanın gerekçesi olamaz artık…
Akbabalar, üzerimizde dolaşmaya devam ediyorlar. Örümcekler ağlarını örmede hız kazanmaktalar.
Ukrayna, İsrail kaynamaları ders çıkarmada yetersiz mi kaldı?
Omurgalılarda, DİK DURMAK haktır ve kazandırandır!
Kaybedecek, saniyemiz bile yoktur…
**
Dün Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutladık…
Asıl olan sadece özel günlerde anmak, kutlamak, eğlenmek, hamasi söylemlerle heyecan yaratmak değildir… Asıl olan yine Mustafa Kemak Atatürk’ün dediği gibi; O’nun yüzünü görmek yerine, düşüncelerini anlıyor ve uyguluyorsak işte asıl olan budur!
Silkelensek mi acaba?