Seni seviyorum
Seni çok seviyorum
Seni her şeyden daha çok seviyorum
Belki de sıradan geldi çoğumuza bu sözler. O zaman “Sevgi nedir?” diye soralım. Çoğumuzun hatta ülke sınırlarımızın da dışında ilgiyle izlenen bir sinema filmimiz var. “Al yazmalım.”
O filmin özü, belki de sevginin ne olduğuna verilen yanıttır.
“Sevgi nedir?” Sorusuna verilen “Sevgi EMEKTİR,” yanıtı anlamlıdır, açıklayıcıdır ve gerçekçidir.
24 Temmuz günü yine etkinlikler düzenlendi. Tapu senedimiz Lozan Antlaşmasının yıldönümü idi. Açıklamalar yapıldı. Özlemler dile getirildi. Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız anlatılırken, O’nu ve yine O’nun emanetini, sonsuzluğa taşıyacağımız Cumhuriyetimizle birlikte bir kez daha sevgi saygı sözcükleriyle anımsadık.
Sevgi, EMEK ise, kurucu önderimizin emeklerine sahip çıkmak, geliştirmek gerekmez mi?
Misak-ı Milli sınırlarımızı sahiplenmek gibi örneğin
Ülkemizi ve milletimizi bütün ve bir tutabilmek gibi ya da
Yurt içinde ve komşularımızla barış içinde yaşamak gibi de
Dinsel ya da etnik yapısı ya da kökeni ne olursa olsun “Türk Milleti” kimliğinde buluşmak gibi
Emperyalizme bağımlılık, baş eğme yerine bağımsızlık ruhu taşımak gibi
“Bağımsızlığımızı kazandık… Asıl savaşımız şimdi başlıyor,” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi kendi kendimize yetebilmek gibi
“Denge” kurgusu yerine irade koyarak, övünerek, çalışarak, güvenerek dünyaya örnek olmak da
Yoksa, özel günlerde “Seni seviyoruz Atam,” demenin, nutuklar atmanın, duygusal davranmanın kişiye ya da topluma yararı olmaz, olmuyor!
Altı Ok’u duvardaki tozlu fotoğrafa benzetmenin, Kurucu Meclis’in yaptığı ve Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan maddeleri ile kelime oyunları oynamanın, “Vatandaşlık bağı” gerçekliğini dini ya da etnik kimliğe büründürmenin, Atatürk’e sevgi ile bağlanmanın yolu kesin çizgilerle kapatılmıştır!
Atatürkçü Düşünce ve Atatürk İlkeleri nettir!
Sevgi, emek vermekse eğer;
Araştıralım, okuyalım, öğrenelim, işaret edilenleri bilelim, rotamızı doğru çizelim. Çizelim ki, samimiyetimiz görülsün…
Hele de günümüzde buna ve bunlara çok gereksinimimiz var. Ülkemizi böldürmeyeceksek, TÜRK MİLLETİ olarak yapacağız bunu.
Bir ve beraber olacaksak, Ulusal Ant sınırlarımızı sahipleneceğiz.
Bağımsızlık aşkımız uğruna emperyalizme boyun eğmeyeceğimizi, ülke topraklarımızda düşman çizmeleri istemediğimizi uygulamalı olarak gösterecek ve ABD toprağı gibi olan İncirlik, İsrail’e göz ve kulak olan Kürecik üslerini kapatacağız.
AB-D silahları, üsleri, askerleri tarafından sarılmış bir haldeyken ülkemiz, Atatürk sevgimizi göstermenin yolu sahiplenmeye vereceğimiz emekle olur…
Yönetenlerimiz birinci dereceden sorumlu ve görevli ise de bizlerin de uyarmak, istemek, takip etmek görev ve sorumluluklarımız vardır…
Çünkü sevgi; EMEKTİR!