İlkokuldan başlayarak ülkemizi yedi bölge olarak öğrendik.

Karadeniz bölgesi

Marmara bölgesi

Ege bölgesi

Akdeniz bölgesi

İç Anadolu bölgesi

Doğu Anadolu bölgesi

Güneydoğu Anadolu bölgesi

Dünya ülkelerine baktığımızda, bağımsız bir ülkede böyle bir ayrışmanın olmadığını görüyoruz. Federal sistemler hariç.

Yedi bölgeye ayrılmış olmamızın mimarının on yıllar sonra ABD olduğunu öğreniyoruz.

Birinci Dünya Savaşı sonrasından Sevr ile başlayarak fiili durumu yaratmak istedikleri de hepimizin malumu.

1915-16 Ermeni tehciri ya da emperyalistlere göre soykırım olayları da yine bölme planları dahilinde olmak üzere bilgimiz dahilinde.

Kurtuluş savaşı ve bağımsızlığımızın ilanı ile Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir,” dedi!

Etnik ya da dinî bir ayırım gözetmeden yapılan bu açıklama, Anayasamızın 66. Maddesinde de “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlanan herkes Türk’tür,” Der!

Kuruluşumuzdan bu yana Türk, Kürt, Alevi, Sünni etnik ya da dinsel ve mezhepsel durumu ne olursa olsun bu tarihsel varlığı, hukuki hiçbir yanı olmayan ÖZELLİKLERE dönüştürmenin hiç kimseye, hiçbir şeye yararı olmadığını biliyoruz- bileceğiz!

PKK’nin silah teslim etmesi ve kendini feshetmesi sonrasındaki sancılar ne yazık ki yöneticiler tarafından da dillendirildi.

Tarihimiz boyunca her bireyin her kademede görev alabildiği DEVLET işleyişimiz, her yapıdan insanımızın Cumhurbaşkanlığı makamı da dahil olmak üzere görev aldığı bu süreçte;

Türk Cumhurbaşkanı

Alevi bir Cumhurbaşkanı yardımcısı

Kürt bir Cumhurbaşkanı yardımcısı tanımlamaları ülkeyi ve milleti bölünmeye götürecek ciddi bir yanılsamadır, yanlıştır, bölücüdür, ürkütücüdür!

Sadece kurucu önderimize kulak vererek, kırk yıldır yaşadığımız terör sürecini gözden geçirerek, “Kurucu meclis” tarafından yapılan Anayasamızı okuyarak, bu biçimde bir ayırımcılığa asla izin veremeyiz, vermeyeceğiz!

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in 22/ Temmuz/ 2025 günü, bu konuda yaptığı tarihi basın açıklamasını okumakta büyük yarar var.

“Atatürk’te birleşelim” davetini bilerek, isteyerek, inanarak, kararlılıkla yapıyoruz!

Davet de bizim. Onay da bizlerin.

Seksen altı milyon da biziz…

Türk de biziz-Kürt de biziz-hepimiz TÜRK MİLLETİYİZ!