Akran Zorbalığı Kavramı yani zorbalık, günümüze özgü bir problem değildir. Bilinen insanlık tarihi yazıyla başlamıştır. Zorbalık olgusundan ilk bahsedilen yazılı kaynak ise 1862 yılında İngiltere'de The Times gazetesinde yayınlanmış ve bir askeri konu alan haberdir. Daha sonra zorbalık konusunda ilk gazete makalesine sahip olan Burk (1897) zorbalığı, anaokulundan üniversiteye kadar, bireyler arasında alt sınıfları uşakları gibi kullanma şeklindeki zulüm vakaları olarak tanımlamıştır. Bu gelişmelerden sonra zorbalığın tekrar ortaya çıkması 1970'li yılları bulacaktır. 1970'lerde İskandinav ülkelerinde zorbalık olgusu sorgulanmaya başlamıştır. İkinci dünya savaşının birtakım sonuçları insanların özgürlük ve haklar konusunda duyarlı olmasına etki etmiştir. Savaş sonrasında insanlar ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı tavır almaya başlamışlardır.
Alan yazın incelendiğinde akran zorbalığıyla ilgili en kapsamlı araştırmaları yapan Olweus (1995) akran zorbalığını, 'bir kişinin başka bir kişinin başka bir kişi ya da grup tarafından sürekli ve uzun süreli olarak olumsuz hareketlere maruz kalması' olarak tanımlamaktadır. Tanımda belirtilen olumsuz hareket, bir bireye kasıtlı olarak acı çektirmek veya acı çektirmeye çalışmak olarak açıklanabilecek hareketleri kapsamaktadır. Bu hareketlere örnek olarak; aşağılamak, sözle tehdit etmek, dalga geçmek, dışlamak, isim takmak gibi hareketler verilebileceği gibi, tekmelemek, birine vurmak, çimdiklemek, saçını çekmek gibi fiziksel temas gerektiren hareketlerde örnek olarak verilebilir.
Akran zorbalığı konusunda Olweus'un dışında araştırmacıların yaptığı tanımlar şöyle sıralanabilir: 'Zorbalık, bir birey veya grup tarafından, kendisini koruyamayacak durumda olan kişiye karsı yapılan, fiziksel veya psikolojik sonuçları olan ve süreklilik arz eden bir şiddet türüdür' (Roland, 1989). 'Zorbalık, gücü elinde bulunduran bireylerin, kendi kazanç ve çıkarları için, karşı koyacak gücü olmayanlara karşı fiziksel, psikolojik, sosyal veya sözel düzlemde cereyan eden mağdura stres ve acı veren ve tekrarlanma özelliği gösteren saldırılardır' (Besag, 1989). 'Zorbalık, zorbanın kurbanına istemli bir biçimde fiziksel veya psikolojik acı vermesi ile sonuçlanan saldırganca davranışların bir alt kümesidir; kışkırtılmış olması gerekmez, tekrarlanır, zorbanın kurbandan daha güçlü olması ya da kendini daha güçlü algılaması söz konusudur' (Smith ve Thampson, 1991).
'Zorbalık, saldıran pozisyonda olan bir birey ile bir kurbanın arasında geçen ve saldırganın kurbanı bilinçli bir biçimde baskı altına alması, acı ve sıkıntı vermesi ile sonuçlanan, zorbanın kurbana yaptıklarından haz aldığı ve dikkat edilmediği takdirde etkileri uzun süreli olabilen saldırganlıktır' (Fitzgerald 1999, akt. Alper-İlhan, 2008) Zorbalığın bir diğer tanımını Weinfold (2003), bir kişinin diğerlerine karşı güç elde etmek ve baskı oluşturmak için sürekli bir biçimde uyguladığı sözel ve fiziksel eylemler olarak yapmıştır. Sullivan, Cleary ve Sullivan (2004) akran zorbalığının daha kapsamlı bir tanımını, belirli bir zaman içerisinde, saldırgan, olumsuz ve kışkırtıcı davranışların bir kişi veya grup tarafından diğerlerine uygulanması olarak yapmıştır. Bu davranışların ortaya çıkabilmesi için güç eşitsizliği durumu olması gerekmektedir.