Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar ülkenin birinde dondurucu soğuklar yaşanıyormuş. Kral böyle bir gecede sarayın surlarında nöbet tutan muhafızı dimdik ayakta görünce merak etmiş ve sormuş:
– Üşümüyor musun ?
Muhafız:
– "Alışığım kralım" demiş.
Kral:
– "Olsun, sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim" demiş ve oradan ayrılmış.
Ancak bir süre sonra içeri girdiğinde emri vermeyi unutmuş...
Sabah olup gün ışıyınca duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedi bulunmuş. Sırtını dayadığı duvarın üzerinde şöyle yazıyormuş:
"Soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü..."
Yazımıza bir hikaye ile başlamak istedim. Ömürden geçen zamana karşın demokrasiye, refaha, adalete, insanca ve özgürce yaşama dair verilen vaatlerin yerine getirilmemesinden kaynaklanan bir tükenişten bahsetmek için… Umudun tükenişi…
Öyle ki; insanların umudunu tüketirseniz sevgiyi, saygıyı, güveni, adaleti tüketirsiniz. Birlikte yaşamı tüketirsiniz. Toplumsal birliği tüketirsiniz.
Yeryüzünün en bereketli topraklarında çiçekler rengarenk açmaz olur. Ayrık otları sarar dört bir yanı. Halkı iyilikten ve hoşgörüden saptırarak kötülüğe ve adaletsizliğe yöneltecek insan görünümlü deccallerin yolu açılır. Bahar gelmez olur. Kuşlar uçamaz olur. İnsanlık ölür…
Daha 2 yıl önce meydanlarda demokrasiye, adalete, hukuka, ekonomiye, eğitime, refaha, kardeşliğe ilişkin vaatler veriliyordu. Bunun için de halka vekil olacak insanları seçmemiz isteniyordu. Geçen sene de yaşadığımız kenti yönetecek kişileri bizim seçmemiz isteniyordu. Demokrasi bayramından bahsediliyordu. Aradan çok uzun bir süre geçmedi. Verilen sözler hala akıllarda iken bugün yaşanılanlar umutlarımızın paramparça edildiğini göstermiyor mu?
Yaşadığımız coğrafyada ülke olarak güçlü olmak zorundayız. Ortadoğu üzerinde baskın güçlerin uyguladığı stratejilerle baş edebilmek için toplum olarak birlik içinde olmamız gerekir. Yanı başımızdaki ülkelerde yaşanılanlar, ülkemizi yöneten siyasetçilere ders olmalıdır. ‘Böl, parçala, yönet’ planlarıyla ülkemizde kutuplaşma yaratılmasına izin verilmemelidir. Halkımızın ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacı vardır.
Son söz olarak, demokrasinin tanımını yapmak isterim:
‘Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir’. Yani ‘halkın halk tarafından halk için yönetimi’dir.
KRAL İLE MUHAFIZ
Ömer Barış Eroğlu
Yorumlar
Trend Haberler

Emre Cömert Kimdir? Türk Hava Yolları’nda Kaptan Pilot ve Uçuş Emniyeti Uzmanı Olarak Görev Yapıyor

Bunu yapmanın cezası tam 557 bin TL! Ceza yağmaya başladı

29 ilde tapu sahibi olmak isteyenlere büyük fırsat! Devlet arazileri satışa çıkıyor

Zuhal Topal’la Yemekteyiz Yarışmacısı Ruha Düz Kimdir, Kaç Yaşında, Nereli ve Ne İş Yapıyor?

Araç Sahipleri Dikkat: Motorine Zam Geliyor! Akaryakıt Fiyatları Ne Olacak, Zam Ne Zaman Gelecek?

TCMB Verileri Açıklandı: Döviz Düştü, Altın Yükseldi! TCMB Rezervleri Ne Kadar Oldu? - SON DAKİKA